Lübnan Sağlık Bakanlığı, İsrail’in Lübnan’a dünden bu zamana kadar gerçekleştirdiği saldırılarda 50’si çocuk, 95’i kadın olmak üzere ölen kişi sayısının 558’e çıktığını duyurdu.
İsrail ordusu, dün önce Lübnan’ın güneyine hava saldırısı başlattığını duyurmuştu, daha sonra da başkent Beyrut’ta saldırılar düzenlemişti. İsrail’in Lübnan’a saldırılarının ardından Hizbullah da İsrail’e roket saldırısıyla karşılık vermişti. Böylece İsrail’in ülkenin güney ve doğu bölgelerine yönelik hava operasyonu başkent Beyrut’a kadar uzanmış oldu.
İsrail ordusu, Lübnan’da 24 saat içinde binden fazla hedefi vurduğunu açıklamıştı. İsrail savaş uçakları, toplam 650 saldırı gerçekleştirdi. Lübnan Başbakanı Necip Mikati, İsrail’in hava saldırılarını “kelimenin tam anlamıyla bir soykırım” olarak nitelendirirken Tel Aviv yönetimi İsrail’de olağanüstü hal ilan etti. İsrail ordusunun başkent Beyrut’taki saldırılarda Hizbullah’ın üst düzey isimlerinden Ali Karaki’yi hedef aldığı bildirilmişti.
Ancak Hizbullah, Karaki’nin “iyi ve sağlıklı olduğunu ve güvenli bir yere taşındığını” teyit etmişti.
Dışişleri Bakanlığı, İsrail’in Lübnan’a yönelik saldırılarını kınamıştı. Kınama açıklamasında ”İsrail’e kayıtsız şartsız destek veren ülkeler, Netanyahu’nun siyasi çıkarları uğruna kan dökmesine yardım etmektedirler” ifadeleri kullanılmıştı.
Orta Doğu’da yeni eşik; Lübnan’da binlerce davet cihazı ve telsiz patlatıldı
ABD’nin gerilimi tırmandırmama uyarıları, Katar ve Mısır ile birlikte yürüttüğü ateşkes çabalarının ortasında Lübnan’da Hizbullah’a yönelik art arda iki büyük saldırı düzenlendi. İran destekli militan grubun kullandığı binlerce davet cihazı ve el telsizi patlatıldı. Saldırılarda aralarında çocukların da bulunduğu en az 37 kişi hayatını kaybederken, 3 bin 500’den fazla şahsın de yaralandığı bildirildi. Bu, 7 Ekim’de başlayan Gazze Savaşı’nın ilk gününden itibaren Hamas’ın yürüttüğü savaşa İsrail’in kuzey, Lübnan’ın güney sınırında destek veren Hizbullah için ağır bir darbe olarak değerlendiriliyor. Grubun lideri Hasan Nasrallah da ”Ağır bir darbe aldık. Direnişin tarihinde daha önce görülmemiş düzeyde bir darbeydi” ifadeleriyle saldırının boyutunu kabul etti.
İlk saldırı davet cihazlarına
Önce Hizbullah’ın kullandığı davet cihazları, 17 Eylül’de saat 15.30 sularında eş zamanlı olarak patlatıldı. Saldırıdan birkaç ay önce, Nasrallah, militanlara ve özellikle de gerginliğin yüksek seviyede olduğu güney sınırında bulunanlara akıllı telefon kullanmayı bırakmaları çağrısında bulunmuştu. Hizbullah, bu uyarılar sebebiyle İsrail’in sızma tehditleri ortasında güvenli iletişimin bir yolu olarak davet cihazlarını tercih ediyordu. Lübnan’ın çeşitli yerlerinde ve Suriye’de binlerce davet cihazının patlatılmasıyla 12 kişi hayatını kaybetti, 2 bin 800 kişi yaralandı. Yaralananlar arasında İran’ın Lübnan Büyükelçisi Mojtaba Amani de bulunuyordu.
Saldırının ardından özellikle ABD basınında cihazların nasıl patlatıldığıyla ilişkin bilgiler yer almaya başladı. Amerikan yetkililer, davet cihazlarının henüz militan gruba teslim edilmeden önce yerleştirilmiş olabileceğini ifade etti. Çağrı cihazlarının Tayvan’dan sipariş edildiği de bildirildi.
Tayvanlı davet cihazı firması Gold Apollo, Lübnan’daki patlamalarda kullanılan davet cihazı modelinin Budapeşte merkezli BAC Consulting tarafından üretildiğini, firmaya sadece markasının lisansını verdiğini ve cihazların üretiminde yer almadığını belirtti.
Gold Apollo’nun kurucusu ve başkanı Hsu Ching-kuang, ürünün kendilerine ait olmadığını, üstünde sadece kendi markalarının olduğunu söyledi.
Yorum Yazın