Olası İstanbul depremindeki ulaşım ve tahliye planlamasına ilişkin Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, ”İstanbul’daki iki adet köprümüzün askı halatlarından birini yeniledik. 15 Temmuz ve Fatih Sultan Mehmet Köprüsü’nde de devam ediyoruz. Kınalı-Malkara dediğimiz Çanakkale istikametinden gerek tahliye, gerekse de acil yardımı sağlamış olacağız. İstanbul için tahliye planımız var” dedi.
Uraloğlu, gazete ve televizyonların Ankara temsilcileri ve haber müdürleriyle TCDD Genel Müdürlüğü’nde bir araya geldi.
Bakanlıkça 2002-2023 yıllarında gerçekleştirilen yatırımlarla ilişkin bilgi veren Uraloğlu, 2023-2028 yılları arasında hayata geçirilecek proje ve yatırımları açıkladı, ardından gazetecilerin sorularını cevapladı.
Uraloğlu, teknolojinin ekonomik ve sosyal hayatı etkilediğine işaret ederek, ”Bunun ulaşım alanındaki en belirgin yansıması ise hız ve hareketliliğin artması olmuştur. Artan hareketliliğe ayak uydurabilmek için ’sürdürülebilir ulaşım’ politikası artık tüm gelişmiş toplumların ortak hedefidir. Bu noktada Bakanlık olarak geleceği bugünden tasarlarken teknolojideki gelişmeleri, küresel trendleri dikkate alıyor, dünyadaki gelişmeleri yakından takip ediyoruz.” diye konuştu.
”Devasa ve önemli projeleri hayata geçirdik”
Uraloğlu, Marmaray, Avrasya Tüneli, İstanbul Havalimanı, Yavuz Sultan Selim, Osmangazi ve 1915 Çanakkale köprüleri, Filyos Limanı, İzmir-İstanbul, Ankara-Niğde, Kuzey Marmara otoyolları gibi devasa ve önemli projeleri hayata geçirdiklerini kaydederek, şu değerlendirmede bulundu:
”Bu projelerin yanı sıra yeni proje ve hedeflerimizi çağa uygun bir şekilde yenileyerek çalışmalarımıza devam ediyoruz. Çünkü, ulaşım ve iletişim stratejilerimizi küresel ve bölgesel şartlar ışığında yeniden tanımlamak ve bu stratejileri her daim güncel tutmak zorundayız. Bakanlık olarak değişimi yönlendirmek, onu toplumumuzun faydasına olacak şekilde kanalize etmek gibi bir sorumluluğumuz var. Bakın, bugün, dünya genelinde nüfusun yaklaşık yüzde 50’si kentsel alanlarda yaşamaktadır. 2050’de bu oranın yüzde 70’e varacağı öngörülüyor. Buna binaen de dünya ekonomisinin yüzde 90’dan fazlasının kentsel alanlarda üretileceği düşünülüyor.”
2020-2050 yıllarında ulaşıma yönelik talebin, yolcu sayısı-kilometre cinsinden iki katına çıkacağının öngörüldüğünün altını çizen Uraloğlu, 2020’de 12 milyar ton olan dünya ticaret hacminin 2030’da 25 milyar tona, 2050’de 95 milyar tona ve 2100’de ise 150 milyar tona çıkacağının tahmin edildiğini dile getirdi.
Uraloğlu, ülkedeki araç sahipliği sayısının 2050’de Avrupa ortalamasına yakın olan bin kişiye 500 araç oranına ulaşacağını ön gördüklerine işaret ederek, her 2 kişiden birinin araç sahibi olacağını kaydetti. Uraloğlu, ”Bu durumda da ülkemizde şu anda yaklaşık 26,5 milyon olan araç sayısı 2050’li yıllarda 55 milyon civarında olacak. İşte biz de bu gerçekler ışığında çalışmalarımızı hayata geçiriyoruz.” dedi.
”Ulaşım ve iletişim altyapısına 194 milyar dolarlık yatırım yaptık”
Son 21 yılda ülkenin, ulaşım ve iletişim altyapısına harcanan yaklaşık 194 milyar dolarla çok önemli mesafeler katettiğini belirten Uraloğlu, Cumhuriyetin 100. yılında yapılan bu yatırımlarla ülkeyi uluslararası alanda vazgeçilmez bir düzeye taşıdıklarını söyledi.
Uraloğlu, yüksek hızlı trenlerle 77 milyondan fazla yolcunun seyahat ettiğine işaret ederek, şunları kaydetti:
”Açıldığı günden beri Marmaray ile yaklaşık 1 milyar insanımızı taşıdık. Hava yollarında 2003’te 34 milyon olan yolcu sayımız artık 200 milyonun üstünde seyrediyor. İstanbul Havalimanı’mız Avrupa’da hem yolcu hem de yük taşımacılığında zirvede yer alıyor. Bu yılın ilk yarısında Avrupa’daki en iyi kargo trafiğine sahip ilk 10 havalimanı arasında İstanbul Havalimanı’mız birinci sırada yer aldı. Geçtiğimiz Kurban Bayramı’nda kara, hava ve demir yolunu kullanarak yaklaşık 35 milyon vatandaşımız seyahat etti. Adeta bir kavimler göçü yaşadık.”
Yeni bir ulaşım çağına girdiklerine işaret eden Uraloğlu, çağın daha güvenli, çevreye duyarlı, mobilite, dijitalleşme ve lojistik dinamikleriyle şekillenen, yeni bir dönem olacağına dikkati çekti.
”Demir yollarına ağırlık vereceğiz”
Uraloğlu, demir yollarına ağırlık vereceklerinin altını çizerek, ”2022’de 2 bin 505 olan sinyalli hat uzunluğumuzu 8 bin 46 kilometreye çıkardık. Şu andaki demir yolu uzunluğunun da yaklaşık 13 bin 900 kilometre olduğunu da bu vesileyle ifade edeyim. 2 bin 122 kilometre olan elektrikli hat uzunluğunu 7 bin 142 kilometreye yükselttik, 181 kilometre olan demir yolu tünel uzunluğunu 373 kilometreye yükselttik. Yüksek hızlı tren ile taşınan toplam yolcu sayısı 76,2 milyona ulaştı.” bilgisini paylaştı.
Tamamlanan 395,2 kilometre kent içi hat bulunduğuna işaret eden Uraloğlu, 102 kilometrenin yapımının devam ettiğini ve bunların İstanbul, İzmir ve Ankara olduğunu söyledi. Uraloğlu, İstanbul’da 340 kilometre kent içi raylı sistem olduğunu ve bunun 127,5 kilometresinin Bakanlık tarafından yapıldığını anlattı.
”Bölünmüş yol uzunluğunu 29 bin kilometrenin üzerine çıkardık”
Uraloğlu, kara yollarında son 21 yılda 1714 kilometre olan otoyol ağını, 3 bin 633 kilometreye çıkardıklarının altını çizerek, 6 bin 101 kilometre olan bölünmüş yol uzunluğunu da 29 bin kilometrenin üzerine ulaştırdıklarını vurguladı.
Hava yolu alanında İstanbul Havalimanı başta olmak üzere ülkedeki uçuşlarda önemli bir üst konumu sağlandığına dikkati çeken Uraloğlu, ”26 olan aktif havalimanı sayımızı 57’ye yükselttik. Yine toplam yolcu sayısını 34 milyondan yaklaşık 203 milyona çıkardık. 81 ülkeye 2003 yılında uçuş yapabilirken, şimdi 173 ülkeye uçuş yapabiliyoruz. 2002’de 150 olan uçak sayımızı 644’e yükselttik.” dedi.
Uraloğlu, deniz yolunda da kapasitenin arttırıldığına da işaret etti.
Uraloğlu, gazete ve televizyonların Ankara temsilcileri ve haber müdürleriyle TCDD Genel Müdürlüğü’nde bir araya geldi
”Yapılarımızı deprem yönetmeliğine göre yapıyoruz”
Kahramanmaraş merkezli 6 Şubat’ta meydana gelen depremlerde Bakanlığın bütün birimlerinin bölgede çalıştığına işaret eden Uraloğlu, şunları kaydetti:
”11 şehirde Bakanlık olarak biz vardık. Demir yoluyla, deniz yoluyla, birçok misafirimize esasında İskenderun Limanı’nda, ulaştırdığımız konaklanabilecek gemilerle birlikte misafir ettik. Demir yoluyla taşıdık. Biz sadece kara yolları olarak 3 bin 400 civarında makine gönderdik. Bu makinelerin yüzde 20’si kendi makinemizdi. Geri kalanı bizim yüklenicilerimizin makineleriydi. O yüklenicilerimiz aşağı yukarı 40 gün civarında bilabedel çalıştılar.”
Uraloğlu, depreme hazırlık olma noktasında çalışmalar yaptıklarının altını çizerek, Bakanlık olarak bütün yapıları Deprem Yönetmeliği’ne göre yaptıklarını anlattı. Uraloğlu, ”Önceki yapıları da Deprem Yönetmeliği’ne göre peyderpey düzeltiyoruz.” ifadesini kullandı.
”Hatay Havalimanı’nı yeniden yapacağız”
Bakan Uraloğlu, depremde zarar gören yolları çok hızlı bir şekilde onardıklarının altını çizerek, Hatay Havalimanı’na şu an boş uçakların indiğini, dolu uçakların kalkabildiğini vurguladı.
Uraloğlu, şöyle devam etti:
”Projemizi yaptık. Şimdi hızlıca ihalesini yapıp havaalanını yeniden yapacağız. Aynı yere yapacağız maalesef. Çünkü başka bir yer yok orada. Havaalanı yapılabilecek yakın civarda İskenderun dahil başka bir yer yok. Ama ya ben bunu tecrübe ettik niye bir daha deniyoruz derseniz şöyle bir örnek vereyim. Artık yaklaşım olarak Rize’deki ve Ordu Giresun’daki havalimanı yaklaşımıyla denizin içerisine nasıl yapmışsak burada da Amik Gölü’nün içerisine aynı mantıkla yapacağız.”
Yatırımlarla üretime 1 trilyon 260 bin dolarlık katkı sağlandığına dikkati çeken Uraloğlu, şu bilgileri paylaştı:
”Gayri safi yurt içi hasılaya 606 milyon dolarlık bir katkı sağlamışız. İhracata tekrar yaklaşık 110 milyar dolarlık, vergiye 31,6 milyar dolarlık ve her yılda yaklaşık 1 milyon kişiye kabaca katkı sağlamışız. Peki, bunların tasarruf etkisine bakacak olursak bütün sektörlerde yaklaşık 30 milyar dolarlık tasarruf ediyoruz. 2002’de 100 milyar taşıt kilometreye düşen ölüm sayısı 5,72 iken bugün artık yaklaşık 4,5 kat azalarak 1,08’e düştü.”
Uraloğlu, Türkiye’den demir, kara ve deniz yolu koridorlarının geçtiğine dikkati çekerek, ”Irak’ın Fav Limanı’ndan Nusaybin’e, Habur Sınır Kapısı’na ulaşacak bir Kalkınma Yolu Projesi var. Çok yakın zamanda bu netleştirildi. Irak tarafıyla karşılıklı mutabakatlar imzaladık. Körfez bölgesindeki ülkeler de buna katkı sağlayacak. Yaklaşık 1200 kilometre demiryolunu ve 2x3 otoyolu hayata getireceğiz. Yani çok hızlı gelişecek bir koridor ve ciddi de bir alternatif olacak diye düşünüyoruz.” dedi.
2053’e kadar 168 milyar dolarlık yatırım yapmayı planladıklarını belirten Uraloğlu, bunun milli gelire 1 trilyon dolarlık katkısı olacağını söyledi.
”225 kilometre saatlik hızlı tren setinin tasarımına başladık”
Uraloğlu, yerli ve milli raylı sistem araçlarında milli banliyö setini prototip üretimi ve tasarımıyla birlikte 2024’te yapacaklarının altını çizerek, şunları kaydetti:
”225 kilometre saatlik hızlı tren setinin tasarımına da başladık, 2024’te tasarlamış olacağız. 2025’te prototipini üretmiş olacağız. Sonrasında 250 kilometre hıza sahip yüksek hızlı tren setinin tasarımını ve milli metro projesinin tasarımını da 2026’da inşallah gerçekleştirmiş olacağız. Aynı zamanda özel sektörü de özellikle desteklediğimizi bilmenizi isterim. Yeterince kapasite oluştuğu takdirde biz, belki bu sektörden Bakanlık olarak çıkacağız.”
Bursa Hızlı Tren Hattı’nı 2026’da bitireceklerini belirten Uraloğlu, şu ifadeleri kullandı:
”Mersin, Adana, Osmaniye, Gaziantep hattımızı 2027’de bitireceğiz. Biz Kapıkule’den girdiğimizde artık Gaziantep’ten hızlı trenle çıkmış olacağız. Ankara’nın İzmir’e bağlantısını sağlayacak yüksek hızlı treni 2028’de bitirmeyi hedefliyoruz. Yavuz Sultan Selim Köprüsü’nden de geçecek olan ve Uzak Doğu’yu Londra’ya ikinci defa bağlayacak olan demir yolu hattımızı tekrar planlıyoruz. Karadeniz’e ulaşacak demir yolu hattımızın ilk etapta Kırıkkale ile Çorum arasının 2028’e kadar bitirilmesini planlıyoruz. Ankara-İstanbul arasında süper hızlı tren projemizi bitirdik. Bunun fizibilitelerini yapıyoruz. Ankara ile İstanbul arasını iki durakla yaklaşık 80 dakikada kat etmiş olacağız. Bunu da 2028 için iddialı olabilir ama bunu da inşallah ihalesini yapıp bunun da yapım çalışmalarına başlayacağız.”
”2053’e kadar 31 milyar dolarlık yatırım yapacağız”
Kara yollarında 2053’e yaklaşık kadar 31 milyar dolarlık bir yatırım düşündüklerini anlatan Uraloğlu, 2053’te de 38 bin kilometrelik bölünmüş yol hedefleri olduğunu vurguladı.
Uraloğlu, çevre dostu ulaşım sistemlerine değer verdiklerine işaret ederek, ”Elektrikli araçların şarj ve batarya sistemleri üstünde çalışıyoruz. Bunların şarj istasyonları ile ilişkin tekrar altyapıyla ilişkin gerek teşvik ediyoruz gerek imkan sağlıyoruz. Akıllı ulaşım sistemlerini ve otonom sürücü sürüşü destekleyecek altyapıya geçiyoruz. İlk etapta Hasdal ile İstanbul Havalimanı arasındaki 30 kilometrelik kesimde, eş zamanlı olarak, Antalya’daki yaklaşık 20 kilometrelik bir kesimde test için hazırlıklarımıza başlamış durumdayız.” ifadelerini kullandı.
”Havalimanı sayımızı 61’e çıkaracağız”
Hava yollarında 2053’e kadar yaklaşık 19,5 milyar dolarlık yatırım yapmayı planladıklarını belirten Uraloğlu, şöyle devam etti:
”2028’e kadar da 57 olan havalimanı sayımızı 61’e yükseltmeye hedefliyoruz. 2028’e kadar havalimanlarının genişletilmesi çalışmalarına başladık. Öncelikle Esenboğa, Antalya ve Trabzon’da başladık. Çukurova Havalimanı’nı bu yıl sonuna kadar bitirmeyi hedefliyoruz. Yozgat Havalimanı’nı önümüzdeki yıl bitirmiş olacağız. Bayburt Gümüşhane Havalimanı’nı önümüzdeki yıl bitirmiş olacağız. Deniz yoluna baktığımızda 2023’te, 217 olan liman sayımızı 255’e çıkarmayı hedefliyoruz. Burada da yaklaşık 3,3 milyar dolarlık yeni yatırım planladık. Mersin ve Adana’da iki ayrı yeni liman düşünüyoruz.”
”TÜRKSAT 6A’yı önümüzdeki yıl inşallah uzaya fırlatacağız”
Uraloğlu, haberleşmede 2028’e kadar yaklaşık 10 milyar dolarlık bir yatırım yapmayı planladıklarına dikkati, çekerek, şunları kaydetti:
”Buradaki geniş bant abone sayısını 112 milyona, mobil abone sayımızı da 102 milyona ulaştırmayı hedefliyoruz. TÜRKSAT 6A’yı önümüzdeki yıl inşallah uzaya fırlatacağız. Haberleşme de internet hizmetini 100 megabit saniyeye ulaştırarak her eve ulaşmayı hedefliyoruz. 5G teknolojisinde 2028’e kadar nüfusumuzun yüzde 100’üne erişim sağlamayı planlıyoruz. 6G teknolojisine yönelik çalışmalarımıza başladık. Fiber geniş bant abone yoğunluğunu uzun vadede tüm Türkiye’yi kapsayacak hale getirmeyi planladık. Mobil geniş bant abone yoğunluğunu 57,2 milyar dolar haberleşme yatırımlarıyla yüzde 100’e ulaştırmayı hedefliyoruz. Siber güvenlik konusunda sertifikasyonla ilişkin altyapı çalışmalarını oluşturuyoruz. Önümüzdeki yıl artık bütün akıllı cihazların sertifikasyon ve denetimini Bilgi Teknolojileri Kurumu olarak biz yapmaya başlayacağız.”
Olası İstanbul depremi
İstanbul’da olası bir deprem için Bakanlığın yürüttüğü çalışmaları anlatan Uraloğlu, ”İstanbul’da 15 Temmuz Köprüsü’nün askı halatlarını yeniledik. FSM’de devam ediyoruz. Askı hatlarını yeniliyoruz ve bunların rutin kontrollerini yapıyoruz. Özellikle otoyollar üzerindeki viyadüklerin deprem güçlendirmelerini yapıyoruz. Köprüden geçerken dikkat edin, hemen o kirişlerin altına böyle ek çelik plakalar koyulmuştur, eğer orada kiriş düşerse tamamen devre dışı kalmasın, onun üzerine düşsün diye. Dolayısıyla bu tespitleri yaptık ve devam ediyoruz, şu anda da bu anlamda İstanbul’da devam eden bir çalışma var.” ifadelerini kullandı.
Uraloğlu, İstanbul’da tahliye planları üzerine de değerlendirmelerde bulunarak, ”Kuzey Marmara Otoyolu İstanbul’un aort damarı gibi. Biz Kınalı-Malkara dediğimiz Çanakkale istikametinden tahliye ve acil yardımı sağlamış olacağız. Aynı şekilde Osman Gazi Köprüsü’nden ve Kuzey Marmara Otoyolu’ndan da sağlayacağız. İstanbul’da bir tahliye planımız var.” dedi.
Bakan Uraloğlu, Ukrayna-Rusya Savaşı nedeniyle, bölgeye gidecek gemilerle ilişkin sıkıntının devam ettiğini ancak Karadeniz’de Romanya ve Bulgaristan’a gidecek gemilerle ilişkin bir sıkıntının bulunmadığını bildirdi.
”Yeni bir terminal binası yapıyoruz”
Trabzon Havalimanı’nın mevcut pistinin 2 bin 600 metre civarında, 45 metre genişliğinde olduğunu belirten Uraloğlu, pistin ihtiyacı karşıladığını, ancak terminal binasının yeterli olmadığını söyledi.
Uraloğlu, söz konusu havalimanının günde maksimum 22 bin yolcuya ulaştığını ifade ederek, şöyle konuştu:
”Günlük 149-150 civarında uçağa ev sahipliği yapabilecek bir havalimanı. Orada yeni bir havalimanı projesini yaptık. Ve bulunduğu yerin hemen kuzeyine doğru deniz üzerine yapmayı planlıyoruz. Malum Karadeniz’de yer darlığı var. Onu yatırım programına da aldık. 3-5 yılda bitebilecek bir iş değil. Dolayısıyla biz onun ihalesini yapmaksızın mevcut havalimanının iyileştirilmesiyle ilişkin küçük bir ihale yaptık. İç hatlara 3 köprü ek ediyoruz. Ayrıca yeni bir terminal binası yapıyoruz. Dış hatlar gidiş ve gelişe ayırıyoruz. Bir de CIP binası yapacağız oraya. Yapacağımız hizmet Trabzon Havaalanı’nı yaklaşık bir 10 yıl rahatlatacaktır.”
Suudi Arabistan Ulaştırma Bakanı ile telefonda görüştüklerinin de altını çizen Uraloğlu, ulaştırma alanında işbirlikleri yapmak için görüşmelerini sürdüreceklerini belirtti.
Bakü-Tiflis-Kars hattı komple yenileniyor
Uraloğlu, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın ekimde Çin ziyareti olabileceğini ifade ederek, şunları kaydetti:
”Çinlilerin Konya, Aksaray, Yenice, Akdeniz hattında işlerin ortak yapılması konusunda ilgileri var. Yapılmış olan ihaleler var. Dolayısıyla bunların bu süreçte hayata geçeceğini düşünüyorum. Bununla ilişkin gerekli görüşmeleri yaptık. Bundan sonra daha fazla işbirliği içerisinde yürüyeceğiz Kuşak Yolu’yla ilişkin birçok alternatif var. Her ülke burada rol almaya çalışıyor. Her ülke gerek kendi ülkesinden geçsin, gerekse de geçecek güzergahta kendilerinin dahli olsun istiyor. Şu andaki Bakü-Tiflis-Kars hattımız var ve bu komple yenileniyor. Şu an kapalı olmasının sebebi tamamen yenileniyor olması.”
Azerbaycan’dan gelerek Ermenistan’ın İran sınırına yakın Zengezur Koridoru’ndan geçen ve Kars’a ulaşan bir alternatif koridor da inşa ettiklerini bildiren Uraloğlu, ”Şu anda Azerbaycan tarafı Zengezur’a kadar gelmek üzere. Dilucu, Iğdır ve Kars’ı da biz yapacağız ve bu yıl onu bitirmiş olacağız. Bu ciddi bir alternatif olacak. Kalkınma yolu dediğimiz Irak’ın Fav Limanı’ndan Habur’a çıkacak olan 1200 kilometrelik bir hat da üçüncü alternatif olacak.” dedi.
Uraloğlu, ”Yap-İşlet-Devret (YİD)” modelinin demir yolunda olmadığını, hava yolu ve daha çok kara yollarında uygulandığını hatırlatarak, şu ifadeleri kullandı:
”Zaten milli bütçemize aldıklarımız belli, yapıyoruz. Diğer taraftan kredili yaptığımız işler var, örneğin otoyolları dış krediyle yaptık, YİD değildir. Şu anda Karayolları Genel Müdürlüğünün işlettiği otoyollar dış kredilidir. Sonrasında YİD diye İngilizlerin icat ettiği ve Fransızların yoğun kullandığı, bizim de biraz Türkiye’ye uyarladığımız bir sistemdir. Bunu biz icat etmedik. Biz YİD modeliyle yaptığımız zaman, hangi araç garantisini ve hangi geçiş ücretini verirsek, buraya kredi bulunabilir. Esasında gerçekten geçecek olan araçtan ziyade, orada elbette bir trafik projeksiyonumuz var. Hangi aracın hangi yıllarda geçeceğini hesaplıyoruz. Vatandaşın kullanabileceği bir ücret de tespit etmeye çalışıyoruz.”
Osmangazi Köprüsü’nde trafik öngörülerinin üzerine çıktıklarına da işaret eden Uraloğlu, şu an için köprüyü kullanan araç sayının ortalama 70 binlerde olduğunu, daha çok insanın kullanımı için ücrette zam yapılmadığını belirtti.
Yorum Yazın