İş hayatındaki önyargı duvarı yıkılıyor!

Kadınlar açısından gelecek adına umut veren araştırma

  • Yazdır
  • A
    Yazı Tipi
  • Yorumlar
Kadınlar açısından gelecek adına umut veren araştırma
Abone ol

Yapılan araştırma gösterdi ki; işe alım kararları söz konusu olduğunda insanlar her iki cinsiyete karşı da cinsiyet ayrımcılığını olağandan fazla görüyor. Kadınlar açısından bakıldığında ise durum düşünülenden çok daha iyi…

Oğuz Büber - Muhalif Özel

İşe alım kararlarında ne kadar cinsiyet önyargısı var? Son elli yılda işe alım kararlarında cinsiyete dayalı ayrım azaldı mı? İnsanların işe alım kararlarında cinsiyet eksenli önyargı konusundaki inanışları ne ölçüde doğru? Amerika eksenli 26 ülkeyi ve 44 yılı içeren bir araştırmada bu sorulara yanıt arandı…

Çalışmalar

Yayımlanan makalede iki çalışmanın verileri yer alıyordu. İlkinde işe alım kararlarında cinsiyet önyargısını inceleyen saha araştırmalarının önceden kaydedilmiş bir meta-analizi bulunuyordu. Araştırmacılar kadın ve erkek başvuruları için yapılan geri aramaların sayısını ölçerek ortamdaki cinsiyet önyargısının seviyesini belirleyebiliyorlardı. Ulaşabilinen tüm saha çalışmalarının meta analizini yapmak yani hepsini tek bir çalışmada birleştirmek için yola çıkıldı. 

Çalışmalar; erkek egemen meslekleri (mühendis, kamyon şoförü), kadın egemen meslekleri (İK uzmanı, hemşire) ve cinsiyet dengeli meslekleri (grafik tasarımcı, laboratuvar çalışanı) kapsamaktaydı.

Michael Schaerer ve meslektaşlarının ikinci çalışması bir öngörü anketiydi. Araştırmacılar; hem meslekten olmayan kişilerden, hem de akademisyenlerden oluşan geniş bir gruptan sayıları hesaplamadan önce meta-analizlerin sonuçlarını tahmin etmelerini istedi.

Sebebine gelirsek; tahminler gerçek sonuçlarla karşılaştırıldı ve insanların işe alımlarda cinsiyet önyargısına ilişkin inançlarının doğruluğu üzerinde değerlendirme yapılabildi.


Bulgular

Sonuçlar beklenenden çok daha heyecan verici ve şaşırtıcı olmuştu.

Erkek egemen ve cinsiyet dengeli alanlarda işe alımlardaki cinsiyet ayrımcılığı 1970’lerden itibaren 10’ar yıllık süreçler boyunca istikrarlı bir şekilde azalmış ve 2009’da neredeyse bitme noktasına gelmiş.  

Kadınların çoğunlukta olduğu alanlarda ise tablo çok daha farklıydı. 1970’lerden bugünlere kadar kadın adaylar için tercih edilme konusunda bir değişiklik söz konusu değildi. Aynı yeteneklere sahip kişiler kıyas edildiğinde kadınların işe alınma ihtimalleri hala yüksek.

Peki önyargı düzeylerine ilişkin edilen tahminler ne kadar doğruydu? Aşağıdaki tabloda; 0’ın üzerindeki puanlar erkekler lehindeki yanlılığı, 0’ın altındaki puanlar ise tam tersini işaret ediyor.


Tablodaki en dikkat çekici bulgu, tahminde bulunan kişilerin cinsiyet önyargısı seviyelerini olduğundan fazla tahmin etmeleriydi. Kadınların, erkek egemen ve cinsiyet dengeli alanlarda cinsiyet önyargısı ile karşı karşıya oldukları abartılmış ve erkeklerin kadın egemen alanlarda cinsiyet önyargısı ile karşı karşı kaldığı da abartılmıştı. Yani tahminlerin ortak noktası büyük bir abartının yaşanmasıydı.

Hem akademisyenler hem de farklı mesleklerden olan kişiler anlamında tahminlerde abartıya kaçma söz konusuydu.

Tahmincilerin tutturduğu kısım ise 1970’lerden bu güne dek toplumsal cinsiyet önyargısında yaşanan gerilemeydi.

İlginç bir detay da; Toplumsal cinsiyet ve toplumsal cinsiyet kalıp yargıları konusunda uzman kişiler, uzman olmayanlara kıyasla daha isabetli tahminlerde bulunamamışlardı.

 

Sonuç olarak

Araştırmayı genel olarak değerlendirmek gerekirse sonuçlar beklenenden çok daha iyi. İşe alımlarda kadınlara yönelik önyargıyı azaltma çabaları önemli bir ölçüde başarıya ulaşmış. Yani istenildiğinde toplumsal cinsiyet önyargıları yok edilebiliyor. Tabii bu ifadeleri kullanırken araştırma evreninin daha çok gelişmiş ülkeler üzerinden şekillendiğini belirtmekte yarar var. Türkiye araştırmaya dahil değil.

Kadınlara yönelik işe alımlarda ön yargıyı azaltma konusunda iyi bir ilerleme kaydedilmiş olsa da, konuya tersten baktığımızda erkekler için aynı başarının yakalanmadığı görülüyor. Erkeklerin kadınların egemen olduğu iş alanlarında toplumsal cinsiyet eşitsizliğine maruz kaldığı anlaşılıyor.

Bunun yarı sıra her iki cinsiyetin de toplumsal cinsiyet önyargısıyla karşılaşma olasılığı toplum tarafından inanıldığı kadar yüksek değil.

Her cinsiyetten insanın istediği her mesleği icra edebilmesi dileğiyle bu önemli çalışmaya teşekkürlerimizi sunuyoruz.
 


Yorum Yazın