Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in sözcüsü Dimitri Peskov, Almanya Başbakanı Olaf Scholz ile Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron'un bağımsızlıklarını yitirdiklerini öne sürerek "Ukrayna sorunu"nun giderilmesi için arabulucu olamayacaklarını ifade etti.
Rusya'nın resmi haber ajansı TASS'ın aktardığına göre Peskov, İzvestiya gazetesine verdiği röportajda, "Görünen o ki hem Bay Macron hem de Bay Scholz, yüzeysel de olsa arabuluculuk yapabileceklermiş gibi davranıyor. Ancak gerçek şu ki bu şanslarını tabii ki kaybettiler. Zira tüm bu hikayede bağımsızlıklarını yitirdiler" ifadelerini kullandı.
Bu iki liderin, "Kendi ülkelerinin zararına olsa bile, Washington'da alınan kararlara uymayı tercih ettiklerini" savunan Peskov, diğer yandan Vladimir Putin'in, "Avrupalı liderlerle diyaloğu sürdürme olasılığından hiç vazgeçmediğini" dile getirdi.
"Sınırlarımızda NATO'nun varlığına göz yumamayız"
Rusya'nın sınırlarına yakın bir ülkede milliyetçi bir rejimin güçlenmesine izin veremeyeceğini ve gerekli tedbirleri alacağını vurgulayan Kremlin sözcüsü, "NATO füzelerinin ve askeri altyapısının, sınırlarımızın birkaç kilometre ötesinde konuşlandırılmasına göz yumamayız" dedi.
Röportajda, olası arabulucuların devreye girmesi ile ilgili soruya da yanıt veren Peskov, "Hiç kimse arabuluculuğa karşı çıkmaz. Bir arabulucu yararlı bir şey yapacaksa bundan memnuniyet duyarız" dedi.
"Putin ile Erdoğan arasındaki iletişim devam edecek"
RBC televizyonuna da bir röportaj veren Peskov, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan arasındaki ilişkiye de değinerek, iki liderin yakın gelecekte olası bir görüşme için iletişim halinde kalacağını ve gerekli görüldüğü takdirde böyle bir buluşmanın hızlı bir şekilde organize edileceğini aktardı.
Erdoğan ve Putin için, "Siz de biliyorsunuz ki sık sık telefonlaşıyorlar ve karşılıklı ziyaretleri hızlı bir şekilde koordine edilebiliyor" diyen Peskov, bir sonraki yüz yüze görüşme ile ilgili olarak, bugüne dek net bir tarih belirlenmediğini, ancak iki liderin, "gerekli görülmesi durumunda, bir sonraki buluşma için bir yıl daha beklememe konusunda anlaştığını" ve "İhtiyaç halinde oldukça hızlı bir biçimde görüşeceklerini" dile getirdi.
Dimitri Peskov, Ankara'nın hem Rusya, hem Avrupa Birliği (AB), hem de Amerika Birleşik Devletleri (ABD) ile ilişkilerini nasıl dengede götürebildiği sorusuna ise, "Türk yönetiminin ve bir bütün olarak Türkiye'nin yüksek derecedeki bağımsızlığı, Kuzey Atlantik İttifakı'nın (NATO) üyesi olsalar bile, onlara kendi çıkarlarını net bir şekilde tanımlama ve önceleme olanağı tanıyor" sözleri ile yanıt verdi. Peskov, cevabının devamında, "Türkiye'nin sorunun (Ukrayna Savaşı) tüm tarafları ile ilişkilerini ayakta tutabilmesinin, Rusya ile dostane ve yapıcı bir ilişki içinde olmasının ve hukuken değil ama fiilen (anlaşmazlıkta) bir müzakere ortağı olma iddiasının nedeni de budur" ifadelerini kullandı.
Yorum Yazın