Memleket Partisi Genel Başkanı Muharrem İnce, uzun yıllar siyaset yaptığı CHP'yle ilgili yöneltilen "Bahsettiğiniz türde bir değişim olursa döner misiniz?" sorusuna "Neden olmasın? O zaman orası Memleket Partisi'ne benzer zaten. Ben niye ayrılayım oradan?" yanıtını verdi.
Uzun yıllar çatısı altında siyaset yaptığı, 2018'deki seçimde Recep Tayyip Erdoğan karşısında cumhurbaşkanı adayı olarak gösterildiği CHP'den çeşitli eleştirilerle ayrılarak 2021'de Memleket Partisi'ni kuran Muharrem İnce, T24 yazarı Cansu Çamlıbel'e dikkati çeken açıklamalarda bulundu.
İnce, gazetecinin "Bahsettiğiniz türde bir değişim olursa dönebilirsiniz yani?" şeklindeki sorusuna "Neden olmasın? O zaman orası Memleket Partisi'ne benzer zaten. Ben niye ayrılayım oradan?" yanıtını verdi ve partideki arkadaşlarının da kendisiyle birlikte geleceğini savundu:
"CHP’de gerçek bir dönüşüm olursa CHP, Memleket Partisi olmuş olur. Genel Başkanı üyeler seçiyor, cumhurbaşkanı adayını üyeler seçiyor. Partide demokrasi var. Niye gelmesinler? O zaman gerek yok ki yeni bir parti kurmaya."
Çamlıbel ve İnce arasındaki diyalog şöyle şekillendi:
- Twitter’da bir mesaj yayınladınız ve şunu dediniz: "Kemal Kılıçdaroğlu'na rakip olma cesareti gösteremeyen değişimciler, Tayyip Erdoğan'ı değiştiremez. Erdoğan'ı ben göndereceğim!" Sizce kimse kurultayda Kılıçdaroğlu’na karşı rakip olma cesareti gösteremeyecek mi?
Değişim isteğini anlarım fakat bu değişim kişilerin değişmesinden ibaretse, yeni gelen kişi de çok kısa sürede "eski" olacaktır. Yani yeninin eskimesi kolaylaşacaktır. Değişimden kasıt zihniyet değişimi ise, tüzük değişimi ise bunu anlamlı bulurum. Fakat değişim isteyen arkadaşlardan şöyle bir şey duymadım ben; Partinin genel başkanını üyeler seçsin, partinin cumhurbaşkanı adayını üyeler seçsin, milletvekilleri, ön seçimde gelsin. Böyle bir şey duymadım. "Sen git, ben geleyim." Bu değişim değil ki! Siyaset bir cesaret işidir. Eğer bir değişim talebiniz varsa, köklü bir değişiklik talebinde bulunacaksınız, genel başkanı üyeler seçecek, cumhurbaşkanı adayını üyeler seçecek, milletvekillerini üyeler seçecek. Kendi partinizde demokrasi istemeden, Türkiye'de demokrasi isteyemezsiniz. Mesela Memleket Partisi’nde öyle, üyeler seçiyor Genel Başkanı. Ha bugün için üye sayımız az olabilir ama bu bir duruştur. Biz bunu savunuyoruz.
Siyaset kapalı kapılar ardında yapılan planlarla hesaplarla yapılmaz. Cesaret işidir. İkircikli tavırları seçmen sevmez, net duruşu sever. Yapılan açıklamalara bakıyorsunuz sürekli bir arka plan hesabı var, "onu istersem bu elimden gider" düşüncesi ile bir ileri iki geri adımlar, söylemler. Siyaset bu kadar hesabı kitabı pazarlığı kaldırmaz. Sizce Kılıçdaroğlu’na karşı aday olmak cesaret isteyen bir şey midir? Hem de şimdi?
'NEDEN GERİŞ DÖNÜŞ OLMASIN?'
- Tüzüğün değiştiği ve üyelerin karar süreçlerinde etkili olduğu bir CHP senaryosu sizin için "CHP’ye dönüş senaryosu" olabilir mi?
Ülkenin siyasetini CHP içindeki çekişmelere hapsedersek bir yere varamayız. "Ülkemiz için ne yapmalı?" sorusunun cevabını iyi niyetli herkesle aramaya çalışacağız. "Ülkede ne olursa benim için en iyisi olur?"un cevabını değil "Ülke için neyin en iyi olduğu?"nun cevabını arayacağız. Bu arayışın sonunda siyasetten çekilmem gerektiğini görürsem çekilirim ya da aklınıza gelen herhangi başka bir fedakârlık için tereddüt etmem.
- CHP’de bahsettiğiniz türde bir değişim olursa dönebilirsiniz yani….
Neden olmasın? O zaman orası Memleket Partisi'ne benzer zaten. Ben niye ayrılayım oradan?
- O tür bir senaryoda Memleket Partisi’ndeki sizinle beraber yola çıkmış arkadaşlarınız da CHP’ye gelir mi?
Memleket Partisi ülkenin en demokrat partisidir. Her türlü kararı üyelerine sorar kurullarında kararlarını alır. Türkiye’deki bir gazeteci olduğunuz için sorunuzu yadırgamıyorum çünkü siz de herkes gibi parti genel başkanlarının tek başlarına partileri adına her türlü kararı almalarını doğal karşılıyorsunuz. CHP’de gerçek bir dönüşüm olursa CHP, Memleket Partisi olmuş olur. Genel Başkanı üyeler seçiyor, cumhurbaşkanı adayını üyeler seçiyor. Partide demokrasi var. Niye gelmesinler? O zaman gerek yok ki yeni bir parti kurmaya.
'EŞİME 'BAK PORNO KASETİM ÇIKMIŞ' DEDİM, 'KOLUNUN ALTINDA KILI VE SAATİ VAR, BU SEN DEĞİLSİN' DEDİ'
Cumhurbaşkanlığı ve parlamento seçimlerine giden süreçte bazı 'ifşa' videoları yayınlayan Ali Yeşildağ, İnce'yle ilgili elinde cinsel içerikli görüntüler olduğunu iddia etmişti. İnce kendisine yönelik bir komplo kurulduğunu belirtirken seçimdeki rakipleri Erdoğan ve Kemal Kılıçdaroğlu'ndan da destek görmüştü.
Söyleşi de bu konu da gündeme geldi. İnce, şunları anlattı:
"Bir milletvekili adayımız, eşim ve ben Antalya'ya gideceğiz. Milletvekili adayımız telaşla beni aradı. Eşimden uzaklaşmamı rica etti. Bir porno haberi olduğunu söyledi ve görüntüyü bana gönderdi. Şöyle bakar bakmaz 'bu ben değilim' dedi. 'Nereden anladınız?' diye sordu. Birincisi kolunun altındaki kıllardan anladım, ikincisi de saatten. Ben saat takmam. Alyans takmak bile yük gelir bana. Eşim o sorada 20 metre kadar ötedeydi, hemen çağırdım yanıma ve dedim ki; 'Bak porno kasetim çıkmış.' Baktı ve hemen 'Yok, bu sen değilsin' dedi. 'Nereden anladın?' dedim. 'Bir, saat takmazsın. İki, kolunun altında kıl olmaz' dedi. Ama işte bunu yaydılar."
Yorum Yazın