Bütçe görüşmelerinde, 2017’yi milat alarak acilen sistem değişikliği vurgusu yapan Selim Temurci’den, son 7 yılın rakamlarla bilançosu: “2017'de devletin toplam borç stoku 870 milyardı. 2024'ün ilk yarısına geldiğimizde toplam borç 9,1 trilyon. 6.5 yılda bir ülkenin toplam borcu 10,5 kat nasıl artar”.
2025 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi ve 2023 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Teklifinin Geneli üzerindeki Bütçe Komisyonu görüşmelerinde AKP’ye geçeceği iddialarıyla da gündem olan Saadet Partisi İstanbul Milletvekili Selim Temurci, 2017’yi milat alarak acilen sistem değişikliği vurgusu yaptığı konuşmasında, “Savaşa girmedik ama savaşa girmişten daha berbat bir bütçe tablomuz var” dedi ve son 7 yılın bilançosunu rakamlarla aktardı. Buna göre;
-48 milyar yaklaşık bütçe açığı, yedi yıl sonra 2 trilyonu aştı.
-2017'de vatandaştan toplanan 537 milyar liralık vergi, 8 yıl sonra 20 kat arttı.
-128 milyar doların, 400 milyar doları aştığı söyleniyor.
-7 yılda neredeyse kamuda çalışanların sayısı yüzde 50 arttı.
-Şirketlerden, kurumlardan 1 trilyon 637 milyar toplanacak vergiler, 2025 yılında ödeyeceği 1 trilyon 950 milyar TL'ye yetişemiyor.
-Altı Buçuk Yılda Bir Ülkenin Toplam Borcu 10,5 Kat arttı.
-Faiz ödemelerinde yüzde 45 artış var.
- 439 kamu idaresinden, 258'inin mali tablosu yok.
Hülya Özmen- Muhalif Özel
2025 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi ve 2023 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Teklifinin Geneli üzerindeki Bütçe Komisyonu görüşmelerinde AKP’ye geçeceği iddialarıyla da gündem olan Saadet Partisi İstanbul Milletvekili Selim Temurci, 2017’yi milat alarak acilen sistem değişikliği vurgusu yaptığı konuşmasında, 7 yıllık sürecin rakamlarla bilançosunu çıkardı.
Temurci’nin konuşmasından bazı bölümler şöyle:
128 MİLYAR DOLAR NE OLDU, KİME SATTIK; BU RAKAMIN 400 MİLYAR DOLARI AŞTIĞI SÖYLENİYOR.
SELİM TEMURCİ (İstanbul): ina ettiğimizde bu bütçedeki hiçbir rakamın gerçekleşmesi mümkün değil. İkinci güven konusu Sayın Cumhurbaşkanı Yardımcım, Merkez Bankası Başkanımıza da ben bunu ifade ettim. Ya, şu şeffaflık meselesini artık bir arka plana atmamız lazım. Şimdi, 2018-2021; 128 milyar doları işte muhalefet olarak hepimizi ağzımıza doladık "128 milyar dolar ne oldu, kime sattık?" falan. E, şimdi, hesaplamalar yapılıyor, bu rakamın 400 milyar doları aştığı söyleniyor. Şimdi, bu 400 milyar dolar eğer böyle bir rakam varsa bunu görmek lazım.
YEDİ YILDA NEREDEYSE KAMUDA ÇALIŞANLARIN SAYISINI YÜZDE 50 ARTIRMIŞIZ.
SELİM TEMURCİ (İstanbul) - Dolayısıyla biz istihdam oranımızı artırmadan, çalışan sayısını artırmadan yani "İstihdama katkı sağlıyoruz, dolayısıyla istihdama katılanların sayısı artıyor." demek, tek başına doğru bir analiz olmaz. Burada bir parantez açmak istiyorum çünkü sonuçta Cumhurbaşkanlığı Strateji ve Bütçe Başkanlığımız da burada, Başkanımız da burada: Şimdi, 2017 yılı; 2017 yılında kamuda çalışan sayısı 3,6 milyon. En son -yanlış hatırlamıyorsam- ağustos ayındaydı, Strateji ve Bütçe Başkanlığımız kamuda çalışan sayısını 5,2 milyon olarak açıkladı; 5,2 milyon, küsuratı var. Yani şimdi, yedi yılda neredeyse kamuda çalışanların sayısını yüzde 50 artırmışız. SELİM TEMURCİ (İstanbul) - Nüfusumuz 80 milyondan 85 milyona çıkıyor, yüzde 2, 2,5 artıyor yani biz böyle bir artışı kamuda niye yaptık?
YAŞAR KIRKPINAR (İzmir) - Taşerona geçti.
SELİM TEMURCİ (İstanbul) - Eskiden de var, toplamına bakıyorum ben yani2017'de de beraberdik ya, 2017'den alarak bakıyorum.
BİZE ŞUNUN BİR AÇIKLANMASI LAZIM: ALTI BUÇUK YILDA BİR ÜLKENİN TOPLAM BORCU 10,5 KAT NASIL ARTAR?
SELİM TEMURCİ (İstanbul: Peki, biz bütün bu hikâyeyi, bütün bu sıkıntıyı niye yaşıyoruz? Çünkü Türkiye ürettiğinden fazlasını tüketen bir ülke, Türkiye borçlu bir ülke. Evet, borç stokunun gayrisafi millî hasılaya oranında cari açıkta olduğu gibi bir iyileşme var, teşekkür ediyoruz ancak ben gayrisafi mili hasıla hesapları üzerinden yapılan oransamaların, Türkiye toplumu, milletimiz, 85 milyon bu gelir adaletsizliği içinde inlerken bu değerlendirmelerin toplumda bir karşılığı olduğunu düşünmüyorum. Dolayısıyla, 2017'yle ilgili olarak bir hatırlatma yapayım: 2017'de bu ülkenin borç stoku 870 milyar TL'ydi, 2017'de Türkiye Cumhuriyeti devletinin toplam borç stoku 870 milyardı. 2024'ün ilk yarısına geldiğimizde toplam borç 9,1 trilyon, 9,1 trilyon. Karşıda bankacı dostlarım da var ben de eski bir bankacıyım- yani bize şunun bir açıklanması lazım: Altı buçuk yılda bir ülkenin toplam borcu 10,5 kat nasıl artar?
Ne yaptık? İşte, işin başında bütçe değerlendirmesine başlarken milletle bir helalleşmek, yüzleşmek lazım ya, "Bazı konularda hatalar yapıldı, bunları gördük ve bunları artık şöyle yapacağız." demek lazım. Şimdi, dolayısıyla bu borç bize ne getiriyor? Faiz yükü getiriyor. Şimdi, bu faiz yükü de nasıl bir şeyse... Yani biz 50-55 milyar TL'lerde bu faizi azaltmamız gerekiyor diyorduk, geçen sene 1 trilyon 254 milyar faiz bütçemiz vardı yani ödenecek rakam vardı, 97 milyar -mevcut raporlarda görüyoruz- daha fazla faiz ödemişiz. Şimdi, 100 milyar TL'lik tasarruf tedbir paketini Plan ve Bütçede görüşüp 1,2 trilyon, 1,3 trilyon faiz ödeyip yani o tasarrufu da o faize veren bir devletiz yani bunun farkında olmamız lazım.
FAİZ ÖDEMELERİNDE YÜZDE 45 ARTIŞ VAR.
Ama ben yine bu seneye geleyim. 1 trilyon 254, 1 trilyon 300, bu seneye geldik 1 trilyon 950; 1 trilyon 950 milyar TL faiz ödeyeceğiz. Arkadaşlarımız ifade etmişler, faiz ödemelerinde yüzde 45 artış var. Ya, şimdi, tarımsal desteğin 14-15 katı kadar...
ŞİRKETLERDEN, KURUMLARDAN 1 TRİLYON 637 MİLYAR VERGİ TOPLAYACAK, 2025 YILINDA ÖDEYECEĞİ 1 TRİLYON 950 MİLYAR TL'YE YETİŞEMİYOR, FAİZE YETİŞEMİYOR
Sayın Cumhurbaşkanı Yardımcısım, bizler birbirimizi eskiden beri tanıyoruz, ne düşündüğünüzü biliyoruz, bu ülkenin gelişmesi, kalkınmasıyla ilgili sizden farklı düşünmüyoruz ama bir tespite ihtiyacımız var yani tarıma, eğitime bütçeden bu kadar az pay ayrılıp dönüp "Adil bölüşüm" ve "Biz toplumsal bütün kesimleri bu bütçeyle destekleyeceğiz." dediğimizde şu soruyu sorma hakkımız olur: Bu bütçe aslında kimin bütçesi, kime daha fazla fayda sağlayacak bir bütçe? Dolayısıyla, buradaki durum maalesef içler acısı, reel sektörden gelen biri olarak içimizi çok acıtan bir gerçek yani bütçeyi bence özetleyen şey şudur: Devlet bu ülkedeki şirketlerden, kurumlardan 1 trilyon 637 milyar vergi toplayacak, bu topladığı bütün vergiler 2025 yılında ödeyeceği 1 trilyon 950 milyar TL'ye yetişemiyor, faize yetişemiyor.
SELİM TEMURCİ (İstanbul) - Şimdi, bunu biliyorum çünkü her şey gayrisafi millî hasıla üzerinden oransal bakılıyor; bu kadar gayrisafi millî hasılamız var, bu kadar borcumuz var. O "gayrisafi milî hasıla" dediğimiz şey bu ülkede servetin yüzde 39,5'u toplumun yüzde 1'inin elinde olup tarıma 135 milyar ayırıp, faize 1 trilyon 950 milyar ayırdığımız sürece, bu yoksullaştıran büyüme olduğu sürece bu ülkede bu oranların hiçbir ehemmiyeti yok milletin nezdinde. Onun için, kusura bakmayın ben meseleye biraz böyle bakıyorum.
BU ÜLKENİN ŞU ANDA ACİLEN SİSTEM DEĞİŞİKLİĞİNE İHTİYACI VAR.
2017 yılı, hep 2017'den örnek veriyorum, bunu hep yapıyorum burada çünkü bu ülkenin şu anda acilen sistem değişikliğine ihtiyacı var. Bir sene sonra, biz şu anda bu rakamları da göremeyebiliriz. 48 milyar yaklaşık bütçe açığımız var, 2017'den yedi yıl sonra 2 trilyonu aşmışız. Şimdi, böyle olunca, yedi yılda 45 kat arkadaşlar, 45 kat bütçe açığımız artmış. Ya, biz bunu nereye koyalım? Yani şimdi "sadece bir oran" deyip bunu nasıl geçebiliriz? Sıkı para politikasından sıkı maliye politikasına artık geçmenin zamanı geldi diyorum, deniz çoktan bitti diyorum. Şimdi, bu personel şeyinden bahsettim ama bu tasarrufa değinmeden olmaz, sizin olduğunuz yerde buna değineceğim mecburen.
SELİM TEMURCİ (İstanbul) - Tasarruf olmazsa, israf artarsa, bütçe açığı artar; bütçe açığı artarsa borç bulmamız gerekir, vergi koymamız gerekir. Son şey de tabii bu vergiler meselesi. 2023'te 4,3 trilyon vergi toplamayı öngördük; 4,5 topladık, 200 milyar fazla. 2024'te; 7,4 trilyon toplamayı öngördük; 7,6 toplayacağız, öyle öngörüyoruz, yine 200 milyar fazla. Şimdi, bu sene 11 trilyon 139 milyar vergi toplayacağız, 11 trilyon 139 milyar, sanki farklı bir ülkeye geldik. 2017'de bu milletin toplam ödediği vergi...
2017'de ödediğimiz toplam vergi yani vatandaştan aldığımız vergi 537 milyar. Ya, sekiz yıl sonra arkadaşlar, sekiz yıl sonra ne yaptık da vatandaştan 20 kat daha vergi topluyoruz? Ondan sonra dönüp diyoruz ki...
SELİM TEMURCİ (İstanbul) - Satın alma gücü ve gelir adaleti konusunda bu dediğiniz olsaydı ben bu cümleyi kurmayacaktım, maalesef bu da olmadı. Neyse, ben son olarak geçen toplantıda ifade etmiştim, zaman kalmamıştı ama bir dakikayla ilgili şunu söylemem gerekiyor: Tabii, 2023'ü de konuştuğumuza göre, şimdi, bütçe hakkının gereği olarak ne yapıyoruz? Sonuçta, milletin Meclisine, kamuoyuna bilgi veriliyor, kaynaklar nasıl kullanıldı, nereye harcandı? Bir mali saydamlık gereği bunu yapıyoruz. "2023'te 445 kamu idaresi denetlenmiş." dedik, 6'sı herhangi bir rapor vermemiş. 445'ten 6'yı düşelim arkadaşlar, 439. 439 kamu kuruluşunun119'unun faaliyetlerinde, faaliyet raporlarında eksikler olmuş, olabilir; 45'i kullandığı kaynaklarla ilgili bilgi vermemiş.
Bilemiyorum, Sayın Cumhurbaşkanı Yardımcım, bunu okudunuz mu? Bu Sayıştay raporları ilginç. Ben geçen sene okuduğumda "Ya, bu, herhâlde bu seneye ait bir şeydir falan." dedim. Aynen karşılaştırıyorum zaten Sayıştay da raporlarında özetle şunu diyor:
"Ya, biz her sene bunları buluyoruz, aynı şeyleri, bunları yapmaya devam ediyor."
Şimdi, sıkı durun, 439 kamu idaresinden -o 6'yı düştük- 258'inde ne olmayabilir Sayın Cumhurbaşkanı Yardımcım? Yani en önemli ne olmayabilir? İnceleme yapıyoruz, mali tablo yok arkadaşlar.
SELİM TEMURCİ (İstanbul) - Sayın Cumhurbaşkanımız bir ara çok güzel bir şey söylerdi: "Devlet yönetiyoruz, devlet!" Arkadaşlar, biz denetlediğimiz yani 2023 bütçesi, kesin hesap bugün geldi. Ya bunun yüzde neredeyse yüzde 60'ında "Mali tablolar yok." diyor Sayıştay. Ya, Allah'ın bir kulu bunu açıklayacak mı? Ben hakikaten anlayamıyorum. Bu nasıl bir hesap verilebilirlik olacak?
Yorum Yazın