TBMM’nin 1 Ekim 2024 Salı günü başlayacak 28. Dönem üçüncü yasama yılı öncesinde gözlerin Saadet Partisi’nin tutumuna çevrildiği gelişme Gelecek Partisi ile DEVA Partisi’nin tek çatı altında birleşme görüşmelerinde yaşanıyor. Ahmet Davutoğlu liderliğinde 12 Aralık 2019, Ali Babacan liderliğinde 9 Mart 2020 tarihinde kurulan ve son seçimlerde bekledikleri varlığı gösteremeyen iki parti tek çatı altında birleşme yolunu arıyor. Kulislere göre, Saadet Partisi, tek çatı yani organik birleşmenin içinde yer almayacak ancak 34 milletvekili ile etkili yasama çalışmalarının yürütüleceği Meclis Grubunda muhalefet görevini yürütecek. Kulislerde, Deva ve Gelecek Partisinde birleşmeden kaynaklı çatlak sesler nedeniyle kopuşlar olacağı da konuşuluyor. Buna göre, milletvekili sayılarında oynamalar da olabilir.
Hülya Özmen- Muhalif Ankara
TBMM’nin 1 Ekim 2024 Salı günü başlayacak 28. Dönem üçüncü yasama yılı öncesinde siyaset sahnesinde hareketlilik dikkat çekiyor. Ahmet Davutoğlu liderliğinde 12 Aralık 2019, Ali Babacan liderliğinde 9 Mart 2020 tarihinde kurulan ve son seçimlerde bekledikleri varlığı gösteremeyen iki parti tek çatı altında birleşme yolunu arıyor. Deva ve Gelecek Partisi’nin birleşmesi halinde Saadet Partisi’nin tutumu merak ediliyor. Kulislere göre, Saadet Partisi, tek çatı yani organik birleşmenin içinde yer almayacak ancak 34 milletvekili ile etkili yasama çalışmalarının yürütüleceği Meclis Grubunda muhalefet görevini yürütecek. Kulislerde, Deva ve Gelecek Partisinde birleşmeden kaynaklı çatlak sesler nedeniyle kopuşlar olacağı da konuşuluyor. Buna göre, milletvekili sayılarında oynamalar olabilir. İktidar politikalarına muhalefetin Hasan Bitmez’le tavan yaptığı Saadet Partisi, yeni yasama döneminde izlenecek yol ve yöntemi de toplantıyla belirleyecek.
SP, yasama ve politikalar
Saadet Partisinin kuruluşundan itibaren gençlik kolları başkanlığı, ilçe başkanlığı ve il başkanlığı görevlerinde bulunan, 2019 yılında Genel İdare Kuruluna seçilen ve Genel Başkan Yardımcılığı görevini üstlenen Kayseri Milletvekili Mahmut Arıkan, okullarda hademe sorunu ve şiddetle ilgili, “Bugün öğretmenine silah doğrultan öğrenciler var arkadaşlar. Daha 20 yıl önce bu ülkede öğretmene bırakın şiddet uygulamayı itiraz etmek bile edebe, ahlaka aykırıydı” açıklaması yaptı. Arıkan’ın sözleri şöyle:
“Okullarda Güvenlik Görevlisi Ve Hademe Sorunu"
Değerli arkadaşlar bugün ülkemizin en acil çözülmesi gereken sorunu ekonomiden de önce Milli Eğitim’dir. Çünkü bizler Milli Görüş politikalarıyla ekonomiyi düzeltmenin zor olmadığını biliyoruz. Geçmişte bunu başardık. Vaat etmiyoruz biz bunu, ispat ettik!
Fakat psikoloji altüst olmuş, gelecekten ümidi kesilmiş bir nesli düzeltmek maalesef en zor olandır. Bir ülkenin 30 yıl sonrasını anlamak için bakmamız gereken ilk yer okullarıdır ve okullarında verilen eğitimdir.
Bizler bugün okullarımıza bakınca ne görüyoruz peki?
●Hademeye asgarî ücret dahi veremeyen bir bakanlık yüzünden kir pas içinde olan okul binaları görüyoruz.
●Öğretmen açığını atama ile çözmek yerine sözleşmeli öğretmenleri asgarî ücretin altında çalıştırarak çözmeye çalışan bir zihniyet görüyoruz.
●Kendisine yakın olanı alabilmek için bu ülkenin pırıl pırıl gençlerini mülakat marifetiyle yıldıran bir despot zihniyet görüyoruz.
●Yine bakanlık bütçe ayırmadığı için özel güvenlik tutamayan ve bundan dolayı silahlı saldırılara uğrayan idareciler, öğretmenler görüyoruz.
Bugün öğretmenine silah doğrultan öğrenciler var arkadaşlar. Daha 20 yıl önce bu ülkede öğretmene bırakın şiddet uygulamayı itiraz etmek bile edebe, ahlaka aykırıydı. Fakat eğitimin başsız ve denetimsiz bırakılması toplum psikolojisini ve sosyolojik değerlerimizi alt üst etti. Bugün geldiğimiz nokta kesinlikle bizim hak ettiğimiz yer değildir. Bunlar acilen değiştirilmelidir. Söylerken bile hicap duyuyorum ama öğretmene uygulanan şiddet doktorlarımıza uygulanan şiddet gibi normalleştirilmemelidir.
Yorum Yazın