TBMM Genel Kurulu’nun bugünkü oturumunda, İsrail’in Filistin halkına yönelik savaş hukukunu aşan eylemlerine tepkiler devam ederken kürsü konuşmasında, Saadet Partisi Grup Başkanvekili İsa Mesih Şahin’in, Meclis’in bir heyet oluşturması ve bölgeye gitmesi önerisine oturumu yöneten Sırrı Süreyya Önder, “Gitmeyi çok isterim gerçekten, bütün kalbimle. O acıları yerinde görmek, onlara ses olmak ama yurt dışı yasağım var ve bu Meclisin Başkan Vekiliyim. Benimkini mahkeme koydu” açıklaması geldi.
Muhalif- Ankara
TBMM Başkanvekili Sırrı Süreyya Önder başkanlığında toplanan Genel Kurulu’nda Filistin’de yaşananlar siyasi partilerin öncelikli konusu oldu. TBMM Genel Kurulu’nun bugünkü oturumunda, İsrail’in Filistin halkına yönelik savaş hukukunu aşan eylemlerine tepkiler devam ederken kürsü konuşmasında, Saadet Partisi Grup Başkanvekili İsa Mesih Şahin’in, Meclis’in bir heyet oluşturması ve bölgeye gitmesi önerisine oturumu yöneten Sırrı Süreyya Önder, “Gitmeyi çok isterim gerçekten, bütün kalbimle. O acıları yerinde görmek, onlara ses olmak ama yurt dışı yasağım var ve bu Meclisin Başkan Vekiliyim. Benimkini mahkeme koydu” açıklaması geldi.
Saadet Partisi Grup Başkanvekili, İstanbul Milletvekili İsa Mesih Şahin, Gelecek Partisi-Saadet Partisi ortak grubu olarak Filistin konusunda içinde Meclis’in bir heyet oluşturması ve bölgeye gitmesinin de bulunduğu 12 öneriyi tek tek açıkladı. Bu konuşmanın ardından oturumu yöneten Meclis Başkanvekili Sırrı Süreyya Önder’in açıklamaları da gündeme damgasını verdi. Genel Kurul’dan bazı bölümler şöyle:
İSA MESİH ŞAHİN (İstanbul) –Şimdi, biz burada Gelecek Partisi-Saadet Partisi ortak grubu olarak 12 maddelik bir öneri sunacağız, çok somut, net öneriler ortaya koyacağız. Burada birincisi, dünkü yaşanan olay sonrasında ülkemizde derhâl millî bir yas ilan edilmelidir. Bu ülkede Suudi Arabistan Kralı Kral Abdullah vefat ettiğinde dahi millî yas ilan edildi, binlerce insanın da sanırım Kral Abdullah kadar hatırı vardır diye düşünüyoruz. Gelecek Partisi-Saadet Partisi Grubu olarak Filistin’deki gelişmelerden dolayı bir günlük de olsa millî bir yas ilan edilmesi gerektiğinin altını çiziyoruz.
İkincisi -burası çok önemli- Türkiye Büyük Millet Meclisinde bir heyet oluşturulmasını ve bu heyetin Türkiye adına bölgeye gitmesini öneriyoruz. Dışişleri Bakanlığı, Mısır ve Birleşmiş Milletlerin bilgisi dâhilinde Refah Sınır Kapısı ve Gazze'deki bombalanan hastane de dâhil olmak üzere bölgeyi yerinde inceleyecek bir heyetin bölgeye gitmesini öneriyoruz.
Üçüncüsü, Türkiye'de doğal olarak İsrail karşıtı gösteriler yapılıyor, bu gösterilere emniyet güçlerimizin, kolluk kuvvetimizin daha müsamahalı davranması gerektiğini de buradan özellikle belirtmek istiyoruz. Bize gelen bilgilere göre gösterilerde biber gazı kullanılması gibi emniyetin ölçüsüz müdahalesi var; bu konuda da Sayın İçişleri Bakanına buradan çağrıda bulunuyoruz: Milletimizin bu haklı tepkisine ölçülü bir şekilde müsaade edilmesi…
Bu konuda meşru zeminde yapılacak her türlü gösteriye de müsaade edilmesi gerektiğinin altını çiziyoruz. Dördüncüsü, Türkiye, insani yardım koridoru açılmasına öncülük etmelidir. Ülkemizdeki TİKA, AFAD, Kızılay gibi sivil toplum kuruluşlarının da burada aktif rol alması gerekmektedir.
Beşincisi, İsrail Büyükelçisi derhâl Türkiye'den gönderilmelidir, istenmeyen adam ilan edilmelidir. Burada akılcı mı davranacağız, ilkeli mi davranacağız? Bu 2 kavramı da böyle birbirinden dışlamayacağız, ilkeli bir akıl ortaya koyacağız.
Altıncısı, İslam İşbirliği Teşkilatı dışişleri bakanları düzeyinde değil devlet başkanları düzeyinde toplanmalıdır. Nihayetinde dışişleri bakanları önemli konularda devlet başkanlarına…
Sekizincisi, ateşkes ilan etmemesi hâlinde İsrail'e uygulanacak müeyyideler İslam ülkeleri tarafından açıklanmalı ve herkes buna uymalıdır, bu konuda Türkiye de öncülük etmelidir.
Dokuzuncusu, Gazze'nin imarı için de bir adım atılmalıdır. Bu konuda derhâl bir fon oluşturulmalıdır. Gazze, Gazzelilerindir; buranın tahliye edilmesi asla kabul edilemez. İsrail istiyor ki, burası tahliye edilsin, kalanların da hepsine soykırım yapalım, Türkiye buna müsaade etmemelidir.
10’uncusu, İslam İşbirliği Teşkilatı üyelerinden oluşan, Birleşmiş Milletler Genel Kurulu üyelerinin teminatıyla Gazze'de bir garantörlük oluşturulmalıdır, Türkiye de burada aktif rol almalıdır. 11’incisi, Birleşmiş Milletler Genel Kurulunun Oslo sürecinde söz verilen Filistin devletinin kurulmasıyla ilgili net bir takvim açıklanmalıdır. Birleşmiş Milletlerin tanıdığı bir devlet var ama sınırlarını İsrail'in belirlediği bir tablo var, bu belirsizlik giderilmelidir. 12’ncisi, Birleşmiş Milletler eğer bu talepleri reddederse, veto ederse Türkiye, Birleşmiş Milletler Genel Kurulunu toplantıya çağırmalıdır. Birleşmiş Milletler Genel Kurulu toprak bütünlüğünün tanınması için de toplantıya davet edilmelidir diyor, bu önerilerimizi Meclis kayıtlarına geçmek istiyoruz.
BAŞKAN (Sırrı Süreyya Önder) – Ben de özellikle Grup Başkan Vekillerine, eğer izinleri olursa, bu konuşmayla bağlantılı bir hâlimizi arz etmek istiyorum.
Şimdi, Sayın Şahin “Bir heyet oluşturalım ve gidelim.” dedi. Gitmeyi çok isterim gerçekten, bütün kalbimle. O acıları yerinde görmek, onlara ses olmak ama yurt dışı yasağım var ve bu Meclisin Başkan Vekiliyim. Benimkini mahkeme koydu, Meclis diyebilir ki “Mahkemenin iradesine biz karışamayız.” Fakat grubumuzun 15 sayın milletvekili İçişleri Bakanlığındaki bir bürokratın imzasıyla, hakkında hiçbir mahkeme kararı olmaksızın bu seyahate katılamayacak; onların pasaportlarında tahdit var, sadece
kendilerinin değil, çocuklarının, eşlerinin, birinci derece yakınlarının da pasaportlarında tahdit var. Bir bürokrat kendini yargının da üzerinde konuşlandırarak buradaki vekilin seyahat özgürlüğünü kısıtlayabiliyor -hani şahsiyattan çıkarıyorum, benimkini mahkeme koymuş; yargılamanın durması, vekil dokunulmazlığı, bu tartışmalara girmeyeceğim- bunun bütün Meclisin sorunu olması gerektiğini düşünüyorum, böyle bir hissiyatımı paylaşmak istedim. Özellikle böylesi günlerde bunun absürtlüğü daha da fazla görünür oluyor.
Dinlediğiniz için teşekkür ediyorum. (Yeşil Sol Parti ve CHP sıralarından alkışlar
Yorum Yazın