Robert Fico’ya yönelik beş kurşunlu suikast girişimi; Slovakya’nın popülist liderinin ‘yaşam savaşı’ vermesine ve ülkenin büyük sarsıntı yaşamasına neden oldu…
Oğuz Büber - Muhalif Özel
Slovakya Başbakanı Robert Fico Çarşamba günü (dün) silahla vurularak ağır bir şekilde yaralandı. Savunma Bakanı Robert Kalinak akşam hastanede düzenlediği basın toplantısında Fico’nun “çok sayıda yarası olduğu ve ameliyatının saatlerdir devam ettiği” bilgisini verdi.
Yetkililer bir şüphelinin gözaltında olduğunu belirtirken, saldırganın neden böyle bir saldırı girişiminde bulunduğu ise belirsizliğini koruyor. Fico’nun kurtulup kurtulamayacağı konusundaki bu belirsizlik ve siyasetçilerin suçu birbirlerine atma girişimleri, zaten siyasi olarak kutuplaşmış bir ülkede gerilimi daha da tırmandırdı.
Silahlı saldırı, Çarşamba günü (dün) Handlova kasabasında, başbakanın hükümet toplantısı için geldiği kültür merkezinin önünde gerçekleşti. Olayın hemen öncesinde Başbakan’ın yanında yer alan heyetle birlikte dışarıda bekleyen halka doğru yürüdüğü görülüyor. Fico, metal bariyerler üzerinden elini uzatarak insanlarla tokalaşıyorken; gömlekli bir adam belinden silahını çıkararak yakın mesafeden ateş etmeye başlıyor. Görüntülerde, saldırganın güvenlik görevlileri tarafından alıkoyulmadan önce beş el ateş ettiği görüyor ve duyuluyor.
Fico apar topar siyah bir araca taşınmasının ardından ise helikopterle hastaneye götürülüyor.
Gece geç saatlerde BBC’ye açıklamalarda bulunan Başbakan Yardımcısı Tomas Taraba ameliyatın iyi geçtiğini söylerken “Sanırım hayatta kalacak” dedi. Fakat Fico’nun son durumuna dair sonrasında herhangi bir resmi bilgilendirme yapılmadı.
Slovakya’da gelecek ay görevine başlayacak olan Cumhurbaşkanı Peter Pellegrini ise, saldırıyı “Slovak demokrasisini bugüne kadar getiren her şey için bir tehdit” olarak nitelendirdi.
Sözlerinin devamı da şöyleydi:
“Farklı siyasi görüşleri seçim sandıklarında değil de, meydanlarda silahla ifade etmeye çalışırsak; 31 yıllık Slovak egemenliğinde birlikte inşa ettiğimiz tüm değerleri tehlikeye atmış oluruz.”
Saldırganın saldırıyı neden işlediğine dair bilgi eksikliği olması bile, siyasetçilerin karşıt görüşlüleri eleştirmesine engel olmadı. Sükunet çağrıları yapılmasına karşın, siyasi muhalefet ve gazeteciler; nefret yaymak ve saldırıları teşvik eden bir ortam yaratmakla suçlandılar.
Birkaç örnek vermek gerekirse…
Hastanede açıklamada bulunan İçişleri Bakanı Matus Sutaj Estok, “Bu suikast girişimi siyasi amaçlıydı ve saldırının motivasyonu seçimlerin hemen ardından oluşmuştu” dedi.
Fico’nun partisi Smer’in başkan yardımcısı Lubos Blaha da bir basın toplantısında muhalefet milletvekillerine dönerek “bu sizin işiniz” demişti.
Koalisyon ortaklarından Andrej Dajko ise gazetecilere “Mutlu musunuz?” diye bağırmıştı.
Avrupa’dan ve dünyadan liderlerin tepkileri ne oldu?
Amerikan Başkanı Biden, “Bu korkunç şiddet eylemini kınıyoruz. Büyükelçiliğimiz Slovakya hükümetiyle yakın temas halindedir ve yardıma hazırdır.” dedi.
Saldırıyı kınayanlar arasında Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin de yer alıyordu: “Bu korkunç suçun hiçbir gerekçesi olamaz. Robert Fico’yu cesur ve güçlü fikirli bir adam olarak tanıyorum. Bu niteliklerin onun bu zor durumdan kurtulmasına yardımcı olacağını umuyorum.”
Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenski ise komşu ülkesinin hükümet başkanına yapılan saldırıyı şu ifadelerle kınadı: “Şiddetin hiçbir ülkede, biçimde veya alanda norm haline gelmemesini sağlamak için her türlü çaba gösterilmelidir” dedi.
Çekya Başbakanı Petr Fiala başbakana acil şifalar diledi: “Şiddete tahammül edemeyiz, toplumda bunun yeri yok.”
NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg, sosyal medya platformu X’te Fico’ya yönelik suikast girişimi karşısında “şok olduğunu ve dehşete düştüğünü” yazdı.
Avrupa Komisyonu Başkanı Ursula Van Der Leyen de “alçak bir saldırı” olarak yorumladı.
Fico’nun siyasi rakibi olarak görevden ayrılan Cumhurbaşkanı Zuzana Caputa televizyonda yayınlanan bir açıklamasında, “Başbakana yönelik fiziksel bir saldırı, her şeyden önce bir kişiye yönelik bir saldırıdır. Ancak, aynı zamanda demokrasiye de saldırı olarak tanımlayabiliriz. Şiddetin hiçbir türlüsü kabul edilemez. Toplumda tanık olduğumuz nefret söylemleri, nefret dolu eylemlere yol açıyor. Lütfen buna bir son verelim.” ifadelerini kullandı.
Robert Fico kimdir?
Fico, Rusya yanlısı ve Amerikan karşıtı bir tarzda yürüttüğü siyasi kampanyasının sonrasında Ekim ayında dördüncü defa Slovakya Başbakanı olmaya hak kazandı.
Çekoslovakya doğumlu olan Fico, eski bir Komünist Parti üyesi ve inatçı, hırslı karakteriyle tanınıyor. 1998 yılında bir bakanlık pozisyonu için göz ardı edilmesine sinirlenerek kendi partisi Smer’i kurdu ve beş yıl içerisinde eski partisini tarihe gömdü.
Aşırı sol sosyal politikaları, milliyetçilikle ve daha çok radikal sağla birleştiren muhafazakar bir takipçi kitlesine sahip. Eşcinsel çiftlerin evlat edinmesini ‘sapkınlık’ olarak tanımlamış ve gazetecileri organize suç örgütü yönetmekle suçlamıştır.
Son yıllarda kullandığı siyaset dili; komplo teorileri ve Rusya yanlısı bir tutum içeriyor. Finansçı George Saros’u Slovakya’nın cumhurbaşkanlarını seçmekle suçlarken, Ukrayna’da başlayan savaş için, Ukraynalılara “Naziler ve faşistler” diyor.
Geçtiğimiz yıl katıldığı bir etkinlikte ise, “Savaş her zaman Batı’dan, barış ise Doğu’dan gelir” gibi bir ifadesi de bulunuyor.
Fico, 2018 yılında gazeteci Jan Kuciak ve nişanlısı Martina Kusnirova’nın öldürülmesinin ardından kamuoyunda oluşan öfke sebebiyle başbakanlık görevinden istifasını vermek zorunda kalmıştı.
İkisi de 27 yaşında olan çift, satın aldıkları evde silahla vurularak öldürülmüş halde bulundular. Fico’nun ortakları ve İtalyan mafyası arasındaki bağlantılar araştırıldı.
Cinayetlerin sonrasında sokaklara dökülen Slovaklar, 1989’da komünizmi yıkan Kadife Devrimi’nden bu yana oluşan en büyük kalabalığı toplayarak Fico’nun istifasını talep etmişlerdi. Koalisyonu çökme tehlikesi içine giren Fico, kenara çekilmesi yönündeki baskılar karşısında da boyun eğmek zorunda kaldı.
Geçtiğimiz yıl, hukuki soruşturmaların gölgesinde iktidara dönmek için izlediği yol; şahsın eski ABD Başkanı Donald Trump ve İsrail Başbakanı Bünyamin Netanyahu ile karşılaştırılmasına neden oldu.
Almanya’dan Finlandiya’ya kadar uzanan, Avrupa’nın dört bir yanında popülistlerin güçlenmesini sağlayan dalga içerisinde yer alan Fico, bu sayede geri dönüşe imza attı. Bu süreçte partiler, Rusya’nın Ukrayna’daki savaşına yönelik artan şüphecilik ve hayat pahalılığı krizi konularından yararlandılar.
Çarşamba günü Fico’ya yapılan saldırı, siyasi eksende kutuplara ayrılan Doğu Avrupa ülkesini derinden sarstı. İktidarın ve müttefiklerinin krizi yönetme yöntemi ise, muhalefeti ve gazetecileri bu ortamın hazırlayıcıları olarak suçlama şeklinde oldu.
Yorum Yazın