Türkiye Komünist Partisi, 31 Mart seçimlerinde belediye meclisi üyelikleri ve başkanlık için karınca gibi çalışıyor. Çalmadık kapı bırakmayan adayların kampanya finansmanı da üye aidatı ve kendi aralarında toplanan paralardan sağlanıyor, arkalarında bir sermaye grubu yok. Cumhur ittifakı adayı Turgut Altınok’un mal varlığına ilişkin Büyükşehir Belediye Başkan adayı Ali Ufuk Arikan, “Eskiden milletvekili olmak önemliydi, şimdi milletvekilleri belediye başkanı olmak için birbirleriyle yarışıyor. Bu da dönen paranın göstergelerinden birisi. Benimse bir tane arabam var. Bu da babadan miras sayılabilir onun dışında bir mal varlığım yok”
Hülya Özmen- Muhalif Özel
Türkiye Komünist Partisi (TKP)Ankara Büyükşehir Belediye Başkan adayı Ali Ufuk Arikan, Cumhur ittifakı adayı Turgut Altınok’un açıkladıktan sonra çeneleri yormaya devam eden mal varlığı konusunda, “Belediye zenginleşmenin ve rantın aracı. Bu yüzden de Türkiye’deki siyaset de değişmeli. Eskiden milletvekili olmak önemliydi, şimdi milletvekilleri belediye başkanı olmak için birbirleriyle yarışıyor. Bu da dönen paranın göstergelerinden birisi” değerlendirmesini yaptı. Altınok’un yüzde 95’i miras olduğu belirtilen mal varlığının bir şey konulmadığına inanmanın zor olduğunu, “O liste, mal varlığının epey küçük bir bölümü” diye yorumlayan Arikan, kendi mal varlığını da kamuoyuna açıkladı. “Bir tane arabam var. Bu da babadan miras sayılabilir onun dışında bir mal varlığım yok. Kendi emeğimizle geçiniyoruz onun dışında bir varlığımız yok. O yüzden mal varlığımız da tek cümleyle bitiyor”.
Mansur Yavaş belediyeciliği
Ankara’da, Büyükşehir Belediye Başkan adayı Ali Ufuk Arikan, Çankaya Belediye Başkan adayı Çisel Demirkan Sakallı, Keçiören Belediye Başkan adayı Ferhat Şahin ve Mamak Belediye Başkan adayı Asuman Alkoyak seçim yarışında gazetecilerle biraraya geldi. Ankara Nâzım Hikmet Kültür Merkezi’nde buluşma da siyasi ittifaklar, Mansur Yavaş belediyeciliği, sermaye ve rant ilişkisi değerlendirildi.
Ankara Büyükşehir Belediye Başkan adayı Ali Ufuk Arikan’ın, siyasette herkesin birbirine benzediği vurgusuyla Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı ve adayı Mansur Yavaş’ın ülkücü kimliğinin yansımasına dikkat çektiği konuşması şöyle:
“Yavaş ülkücü, karşısındaki aday da öyle. Ankara’nın birçok ilçesinde gösterilen adaylar da AKP ve MHP’li. Bu durum siyasetin ilke ve programlarla yapılmadığını gösteriyor, herkes birbirine benzedi. Partiler arası geçiş çok hızlı, örneğin aday gösterilmeyen kişi ertesi gün başka bir partiden aday gösterilebiliyor. Siyasetteki ilkesizlik ve omurgasızlığa hem sahada hem de sloganla yanıt vermek çok önemli. Bu yüzden sloganlarımızdan birisi ‘Zübüklerden kurtuluyoruz!” Değerler rant pazarlığı kapsamında satılık hale geldi. Bu yüzden diğer sloganımızda da “Satılık değil” diyoruz. Örneğin Ankara’da Cumhuriyet satılık değil”
‘Ortaklaşılan çıkarların merkezinde rant var’
ABB’nin “şeffaf ihale” uygulamasını başlatacağını ancak ihalelerin hangi firmalar tarafından alındığının açıklanmadığını vurgulayan Arikan, “İhaleleri alan firmaların bir kısmının AKP’li, bir kısmının ise CHP’li olduğunu biliyoruz. Bu rant düzeni içerisinde birbirlerinin ayaklarına basmıyorlar” dedi. Partilerin rant konusunda büyük bir uyum içinde hareket ettiğini vurgulayarak, “Yavaş döneminde ABB Meclisi’nde alınan 8 bin kararın yüzde 95’i oy birliğiyle geçti. Büyük bir uyum ve işbirliği var. Çünkü ortaklaşan çıkarlar var ve bunun merkezinde de rant var” açıklaması yaptı.
Anıtkabir’in dibinde Diyanet Akademisi
AKP'li eski ABB Başkanı Melih Gökçek tarafından hayata geçirilmek istenen Diyanet Akademisi projesinin daha sonra CHP'li Büyükşehir Belediyesi ve AKP işbirliğiyle Belediye e oy birliğiyle kabul edildiğini hatırlatan Arikan, şöyle konuştu: “Ankara, cumhuriyet ve laikliğin sembollerindendir. Gökçek, Ankara Devlet Konservatuarı’nın yıkılarak, Anıtkabir'in yakınına cami yapmak istedi. Yurttaşların büyük tepki gösterdiği proje, tepkilerin ardından mahkeme kararıyla da durduruldu. Ardından CHP’li belediye ve CHP’li belediye meclis üyelerine rağmen Diyanet Akademisi projesi tek bir itiraz çıkmadan kabul edildi. Sadece rantta değil, gericilikte de ortaklaşıyorlar. Anıtkabir’in dibine Diyanet Akademisi kurmak cüretli bir karar. Bu adımı AKP attığında tepkiyle karşılandı, CHP attığında ise tepkisizlik var. Bu durum da enerjisizlikle alakalı. Bunların kanıksanmaması ve bunlara teslim olunmaması lazım.”
‘Biz devrimin kalbini onlar rantı görüyor’
Arikan’dan sonra söz alan Çankaya Belediye Başkan adayı Avukat Çisel Demirkan Sakallı “Biz Çankaya’ya baktığımızda devrimin kalbini görüyoruz, onlarsa rantı görüyor. Çankaya rantın başkenti haline geldi. Komünist belediyelik ile rant ve talanın önün kesilecek. Biz bunun için oylarınızı istiyoruz” dedi.
‘Keçiören’de mahalle mahalle örgütleneceğiz’
Keçiören Belediye Başkan adayı Ferhat Şahin de buluşmada konuşan adaylar arasında yer aldı.
Keçiören’in nüfus açısından Türkiye’nin üçüncü büyük ilçesi olduğunu aktaran Şahin, Keçiören’de yaşayan yurttaşların büyük bölümünün mavi yakalı işçilerden oluştuğunu vurguladı.
Şahin, “Mahalle mahalle, pazar pazar seçim çalışması yapıyoruz ve insanlara komünist belediyeciliği anlatıyoruz. Belediyenin 4 milyara yakın bütçesi var, böylesi bir bütçenin emekçilerin yararına kullanıldığında nasıl bir fark yaratılacağını konuşuyoruz” dedi.
Amaçlarının, umudu mahalle mahalle örgütlemek olduğunu vurgulayan Şahin, sözlerini şöyle noktaladı:
“Bizi görüp umutlanan çok fazla insan oldu. AKP ve MHP’nin çok güçlü olduğu Bağlarbaşı’nda semt evi açtık. Yaptığımız çalışmalarda ‘İnandığınız değerlere oy verin’ diyoruz. Çünkü Keçiören’de CHP’nin adayı da MHP kökenli. Nakşibendi şeyhini mezarını ziyaret eden ve bundan çekinmeyen birisi. Biz bu karanlığa mahkum olmadığımızı biliyoruz ve Keçiören’de mahalle mahalle örgütlemeye kararlıyız.”
‘Geceleri kuş tüyü yastıklarda uyumuyoruz’
Buluşma söz alan son aday ise Mamak Belediye Başkan adayı Asuman Alkoyak oldu.
Mamak için “Sabahları gün doğmadan uzun uzun kuyruklarda bekleyip, sıkış tepiş otobüslerle işe giden ve akşam da aynısı yaşayan emekçilerin ilçesi”diyen Alkoyak, Mamak’ın yoksullaşmayı ve ekonomik krizi en derinden yaşayan ilçelerden birisi olduğunu vurguladı.
Alkoyak sözlerini şöyle sonlandırdı:
“Biz komünistler gündüzleri seçim alanında büyük büyük vaatlerde bulunup, ardından geceleri kuş tüyü yastıklarda uyumuyoruz. Bizim iddiamız, ilkelerimiz doğrultunda bize oy verenlerle birlikte ülkemizi yağmadan, talandan ve ranttan uzak tutmak. Biz 31 Mart’a kadar değil, ülkemizi yağmadan kurtarana kadar mücadelenize devam edeceğiz.
Yorum Yazın