Tugay Uluçevik: Durum bizim için tehlike arz etmeye devam etmektedir

  • Yazdır
  • A
    Yazı Tipi
  • Yorumlar
Tugay Uluçevik: Durum bizim için tehlike arz etmeye devam etmektedir
Abone ol

Tugay Uluçevik yaptığı paylaşımda, Türkiye ve Suriye arasındaki durumu ele alarak, "bizim ve bölge için sakıncalı her türlü ihtimale açık olarak tehlike arz etmeye devam etmektedir." ifadelerini kullandı.

2018’de “'Kardeşim Esad’ keşke ‘Katil Esed’ olmasaydı” başlığı altında kaleme aldığım makalede, diğer hususlar meyanında, şunları da ifade etmiştim:

“Keşke, Türkiye ile Suriye, 1998 Adana Mutabakatı’nın ve bu Mutabakat hükümlerinin uygulanmasını ve geliştirilmesini öngören 21 Aralık 2010 tarihinde Ankara’da imzalanan ‘Türkiye Cumhuriyeti Hükûmeti ile Suriye Arap Cumhuriyeti Hükûmeti arasında Terör ve Terör Örgütlerine Karşı Ortak İşbirliği Anlaşması’nın’ lâfzına ve ruhuna uygun hareket ediyor olsalardı.

Keşke, Türkiye ve Suriye iki dost ülke olarak kuzey Suriye’den kendilerine yönelen tehdit ve tehlikelere karşı mücadelelerini müştereken sürdürebilselerdi.”

https://t24.com.tr/yazarlar/tugay-ulucevik/kardesim-esad-keske-katil-esed-olmasaydi,19087

Bu düşüncemi çeşitli vesilelerle ifade etmeğe devam ettim.

Suriye'de işgal ettiği topraklarda (Rakka, Deyrizor, Halep ve Haseke dahil toplam 4 il, ayrıca El-Cezire (Haseke ve Kamışlı), Deyrizor, Rakka, El-Furat (Aynularap), Münbiç ve Afrin-El-Şehba ile Tabka bölgeleri) sözde yerel seçim yapmayı plânlamış olan terör örgütü PKK/YPG, Türkiye'nin bölgede bir terör devleti kurulmasına izin verilmeyeceği uyarılarının ardından, sözde seçimi ertelemiş bulunuyor.

Ama bu sadece ertelemedir. Seçim yapma plânından vazgeçilmiş değildir. Durum bizim ve bölge için sakıncalı her türlü ihtimale açık olarak tehlike arzetmeye devam etmektedir.

Bu tablo karşısında Sayın Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın bugün (28 Haziran) bir soruya cevaben "Türkiye ile Suriye arasında yeniden diplomatik ilişkiler kurulmaması için hiçbir sebep yok. Geçmişte nasıl birlikteysek yine aynı şekilde birlikte hareket ederiz. Suriye’nin içişlerine karışmak gibi bir derdimiz olamaz" şeklinde beyanda bulunmuş olmasını, Türkiye'nin ve bölgenin ihtiyaçlarına ve çıkarlarına uygun - uzunca bir zamandan beri temenni ettiğimiz - bir dış politika pozisyonu olarak değerlendiriyorum.

Dilerim, daha fazla zaman kaybedilmeden, iki Devlet arasında iyi komşuluk ilişkileri ve ortak tehlikelere karşı güvenlik işbirliği yönünde somut adımlar birbiri ardınca atılır.


Yorum Yazın