Dışişleri Bakanlığı, Ukrayna Barış Zirvesi'ne ilişkin bazı iddialarla ilgili, "Fener Rum Patrikhanesi’nin, İsviçre’de düzenlenen Ukrayna Barış Zirvesi’ne devlet statüsünde katıldığı ve Sayın Bakanımızın, zirve marjında Fener Rum Patriği Bartholomeos ile resmi bir ikili görüşme yaptığı yönündeki haberler gerçeği yansıtmamaktadır" açıklamasını yaptı. Emekli Büyükelçi Tugay Uluçevik, duruma ilişkin yazı paylaştı
---Dışişleri Bakanlığımızın İnternet sitesinde Bakanlık Sözcüsü’nün 19 Haziran 2024 günü bir soruya verdiği cevabın metnini okudum.
https://mfa.gov.tr/sc_-12_-disisleri-bakanligi-sozcusu-oncu-keceli-nin-ukrayna-baris-zirvesi-yle-ilgili-bazi-haberler-hakkindaki-bir-soruya-cevabi.tr.mfa
---Bakanlığımızın Sözcüsü şöyle demiş:
🚩“Fener Rum Patrikhanesi’nin, 15-16 Haziran 2024 tarihlerinde İsviçre’de düzenlenen Ukrayna Barış Zirvesi’ne devlet statüsünde katıldığı ve Sayın Bakanımızın Zirve marjında Fener Rum Patriği Bartholomeos‘la resmi bir ikili görüşme yaptığı yönündeki haberler gerçeği yansıtmamaktadır.
🚩Zirve sonunda kabul edilen ve kamuoyuyla paylaşılan Ortak Bildiri’ye bilahare Fener Rum Patrikhanesi’nin isminin de imzacı olarak eklendiğine dair iddialarla ilgili olarak Zirve’nin organizatörleri İsviçre ve Ukrayna’dan izahat istenmiştir.
🚩Öte yandan, Fener Rum Patrikhanesi’nin konumuna ilişkin devlet politikamızda herhangi bir değişiklik olmadığı da izahtan varestedir.”
---“Herhangi bir değişiklik olmadığı” belirtilen Devletimizin politikası Fatih Kaymakamlığı’nın 15 Ağustos 2022 tarihinde “Fener Rum Patrikhanesinin ‘ekümeniklik’ İddiasına İlişkin” Basın Açıklamasında sarih biçimde ifade edilmiştir.
http://fatih.gov.tr/fener-rum-patrikhanesinin-ekumeniklik-iddiasina-iliskin-basin-aciklamamiz
---Açıklamanın bazı paragraflarını aşağıya kaydediyorum:
🚩“...azınlıklar konusunda Türkiye’nin temel hukuki dayanağını oluşturan 24 Temmuz 1923’te imzalanan Lozan Antlaşması’nda da Patrikhâne ile ilgili bir hükme yer verilmemiş, Patrikhanenin İstanbul’da kalması karşılığında mübadele dışı tutulan Rum cemaatinin dini bir kurumu olarak kalacağına, siyasi bir faaliyetinin bulunmayacağına ilişkin katılımcı ülke delegasyonlarının sözlerinin senet olarak kabul edildiği belirtilerek, Fener Rum Ortodoks Patrikhanesi ile ruhanî meclisinin yetki alanı İstanbul başpiskoposluğu ile Bozcada ve Gökçeada bölgesi Rum cemaatinin dini ihtiyaçlarını karşılamakla sınırlı tutulmuştur.”
🚩“... Patrikhane Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşu ile yeni bir statüye dönüştürülmüş bulunmaktadır. Bu durum çerçevesinde Patrikhane, Türkiye’deki Rum azınlığın bir kilisesi olarak sadece dini yetkileri haiz bir kilise niteliğinde Antlaşmanın “Azınlıkların Korunması” başlıklı çerçevesinde mütalaa edilmesi gereken dini bir kurumdur. Yunanistan’ın uygulamasının tersine, Türkiye’de din görevlilerini kendilerinin seçme özgürlüğü bulunmakla birlikte Patrikhane’nin siyasi-yönetsel açıdan “ekümenik” vasfı bulunmamaktadır.”
🚩“Nitekim, Rum olmayan diğer Ortodoks kiliselerinin işlerine dönük müdahalesinin yargıya taşınması sonucunda Yargıtay 4. Dairesinin E:2005/10694, K.2007/5603 sayılı kararında: ‘Egemen bir devletin kendi topraklarında yaşayan azınlıklara kendi vatandaşlarından farklı bir hukuk uygulayarak çoğunluğa dahi tanımadığı bir takım ayrıcalıkları onlara tanımak suretiyle özel bir statü vermesi, Anayasanın 10. maddesinde gösterilen eşitlik ilkesine açıkça aykırılık oluşturacağından kabul edilemez. Bu nedenle Patrikhanenin ekümenik olduğu iddiasının, yasal bir dayanağı bulunmamaktadır... Bu husus da, Patrikhanenin ekümenik sıfatının bulunmadığının açık bir göstergesidir’ şeklinde vurgulanmıştır.”
🚩“Sonuç olarak; Lozan anlaşması tutanakları ile Yargı kararlarında Fatih Kaymakamlığına bağlı dinî bir kuruluş olarak kabul edilen Fener Rum Patrikhanesinin “ekümeniklik” iddiası hukuki gerçeklerle bağdaşmamaktadır.”
---İsviçre Dışişleri Bakanlığı’nın internet sitesinde yer alan bilgi ve belgeler, Fener Rum Patriği Bartholomeos’un Konferans’a “ekümenik” sözde unvanı ile davet edildiği ve bu sıfatla Konferans’ta yer aldığını göstermektedir.
https://eda.admin.ch/eda/en/fdfa/fdfa/aktuell/dossiers/konferenz-zum-frieden-ukraine.html
---İsviçre Dışişleri Bakanlığı’nın “Ukrayna için Barış Zirvesi’ne katılan Devletler ve Kuruluşlar” başlıklı listesinde Fener Rum Patriği “ekümenik” olarak zikredilmekte ve ismi Avrupa Konseyi Genel Sekreter’i, Avrupa Komisyonu Başkanı, AB Konseyi Başkanı, Avrupa Parlâmentosu Başkanı, Amerikan Devletleri Genel Sekreter’i, AGİT Dönem Başkanı ve BM Genel Sekreter’ini temsilen bir Genel Sekreter Yardımcısı ile ve 94’üncü sırada zikredilmektedir.
Listede Fener Rum Patriği ve BM için “gözlemci” kaydı düşülmüştür.
---Görüleceği üzere İsviçre Türk Vatandaşı olan ve Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin kanunlarına tabi bulunan bir din adamına Türkiye’nin kabul etmediği bir sıfat ve siyasî mahiyet ve konum izafe etmiştir. İsmini ve sözde "ekümenik" unvanını uluslararası plândaki siyasî görev ve mevki sahibi bulunan şahsiyetlerle birlikte kaydetmiştir.
---Yine İsviçre Dışişleri Bakanlığı’nın internet sitesinde Konferansla ilgili “Medya Köşesi” başlıklı bir bölümde şu bilgi yer almaktadır:
📌“İsviçre, devlet veya hükümet başkanı düzeyinde 160'ın üzerinde delegasyonu davet etmiş bulunuyor. Bunlar arasında G7, G20 üyeleri, dünyanın dört bir yanından çok sayıda ülkenin yanı sıra AB, üç uluslararası kuruluş (BM, AGİT ve Avrupa Konseyi) ve iki dini temsilci (Vatikan ve Konstantinopolis Ekümenik Patrikhanesi) yer alıyor. Davet edilen devletlerin seçiminde, üst düzey temsilcilerin mümkün olan en geniş coğrafi temsilini sağlanması amaçlanmıştır.”
---Bu bilgi de Fener Rum Patriği’nin hem İstanbul yerine “Konstantinopolis” denilerek hem de “ekümenik” sözde unvanı ile Konferansa davet edildiğinin kamuoyuna önceden açıklanmış olduğunu ortaya koymaktadır.
---Vatikan’ın devlet statüsünde olduğu olgusu karşısında Fener Rum Patrikhanesi’nin aynı parantez içinde “Konstantinopolis Ekümenik Patrikhanesi” olarak Vatikan ile yan yana zikredilmesinin uluslararası camiada yaratacağı bizim için sakıncalı algıya da dikkati çekmek isterim.
---Fener Rum Patriği’nin Türkiye’nin de katıldığı bir Konferans’a Türkiye’den bağımsız olarak katılması, görmezden gelinebilecek, kabul edilebilecek bir durum değildir.
---Şayet Konferans’a bir Ortodoks din adamının katılması gerekli görülmüş ise, bu katılımcının bağımsızlığını Fener Rum Patrikhanesi’nin de tanımış olduğu Ukrayna Ortodoks Kilisesi’nin başı Patrik’in olduğunu düşünüyorum.
---Bu da göstermektedir ki ortada Fener Rum Patrikhanesi’ne Türkiye’nin kabul etmediği, hukukî ve siyasî mesnedi de bulunmayan bir statü kazandırma yolunda uluslararası plânda bir tezgâh kurulmuş bulunmaktadır.
---Tekrar etme ihtiyacını duyuyorum: Fener Rum Patrikhanesi Türkiye’nin bir din kurumudur. Patrik Türk vatandaşıdır. Devletimizin kanunlarına tabidir. Devletimizin dış politikasının uygulanması alanına da giren bir diplomatik Konferans’a ilgili Devlet kurumlarımızı bilgilendirmeden ve izin istihsal etmeden katılması kabul edilebilir mi?
---Diyelim ki Konferans’ın gündemindeki dinî konular Fener Rum Patriği’nin de katılmasını zorunlu kılmış olsun. Böyle bir durumda Türkiye Cumhuriyeti’nin kanunlarına tabi ve Türk vatandaşı Fener Rum Patriği’nin Dışişleri Bakanımızın başkanlığındaki heyetimizin bir mensubu olarak Konferans’ta hazır bulunması gerekirdi şeklinde düşüncesindeyim.
---Konferans vesilesiyle Türkiye aleyhine yaratılan bu emrivakinin Türkiye'nin Konferans'tan çekilmesini gerektirebilecek önemde bir diplomatik olay olduğunu değerlendiriyorum. Tabiatıyla, bu görüşümü gelişmelerin ne şekilde vukubulduğuna dair bilgilere sahip olmadan yapıyorum. Çünkü dış politika gelişmelerinde dışarıdan görünenlerin gerçeklerden çok farklı olabildiğini de bilenlerdenim.
---Fener Rum Patrikhanesi’nin siyasî ve diplomatik faaliyetlerde bulunmasına kesinlikle müsamaha gösterilmemelidir. Patrikhane’nin belirli çevreler tarafından hangi tarihî saplantılarla, hangi çarpık ve sapık almaçlarla ve hedeflere yönelik olarak kullanılmak istendiğini hatırlatmayı zait ve lüzumsuz addediyorum.
---Ayrıca Fener Rum Patrikhanesi’nin Türkiye’nin hassas dış politika dengelerine zarar verecek tutum ve davranışlarda, faaliyetlerde bulunması kanaatimce önlenmelidir. Fener Rum Patrikhanesi’nin 2019 başlarında Ukrayna Ortodoks kilisesinin bağımsızlığını resmen onaylamasının ardından Rusya’nın tepki göstermiş olduğunu hatırlamaktayım.
---İsviçre Dışişleri Bakanlığının kamuoyu ile paylaştığı Konferans'a katılanlar listesinin son sayfasının fotoğrafını aşağıya kaydediyorum.
---Görüleceği üzere bu sayfada hem 87'nci sırada Türkiye'den Dışişleri Bakanımızın ismi yer almakta, hem 93'ünci sırada "gözlemci" ibaresiyle sözde "Ekümenik Patrikhane, Bartholomew Patrik" isim ve sıfatları yazılmış bulunmaktadır.
---Bu satırları kaleme alırken medyada İsviçre Dışişleri Bakanlığı bir açıklama yaparak ortada Konferans'ın Bidirisi'ni imzalayanları gösteren "fizikî" bir liste bulunmadığını kamuoyuna duyurduğuna dair haberi okudum.
https://en.topwar.ru/244634-mid-shvejcarii-fizicheskoj-versii-itogovogo-kommjunike-mirnogo-sammita-po-ukraine-ne-suschestvuet.html
--- Haberin bir bölümünün Türkçesini aşağıya alıyorum:
"İsviçre Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Pierre-Alain Elchinger, Ukrayna krizinin çözümüne yönelik 'barış zirvesi' olarak adlandırılan Konferans'ın sonuçlarının ardından katılımcıların Bildiri'nin fiziksel bir versiyonunu imzalamadıklarını söyledi. Bunun yerine yalnızca değişebilecek bir 'yaşayan liste' bulunduğunu belirtti. Elchinger'e göre Bildiri fiziksel olarak imzalanmamıştır, dolayısıyla fiziksel bir kopyası da mevcut değildir..."
Mesajımın "Görüleceği üzere bu sayfada hem 87'nci sırada Türkiye'den Dışişleri Bakanımızın ismi yer almakta, hem 93'ünci sırada "gözlemci" ibaresiyle sözde "Ekümenik Patrikhane, Bartholomew Patrik" isim ve sıfatları yazılmış bulunmaktadır" paragrafının "Ekümenik Patrikhane, Bartholomew Patrik" ibaresini eksik yazmışım. Doğrusu "Ekümenik Patrikhane, Bartholomew Ekümenik Patrik" olacaktır.
Düzeltirim.
Yorum Yazın