Taliban’ın baskısından ve ekonomik sorunlardan dolayı 2018 yılında Afganistan’dan göç ederek Van’a yerleşen aile hem kente uyum sağlamaya çalışıyor hem de geçinemediklerini söyleyerek yardım çağrısında bulunuyor. Şenol Balı’nın Gazeteciler Cemiyetinin katkılarıyla hazırlanan özel haberi...
Şenol Balı
Türkiye resmi olarak yaklaşık 3,9 milyon mülteciye ev sahipliği yapıyor. Farklı Ortadoğu ülkelerinden ülkeye farklı gerekçelerle insan göçü devam ediyor ülkeye. Van ise 294 km’lik sınır hattıyla farklı Ortadoğu ülkelerinden batıya gitmek isteyen mülteciler için doğu yakasındaki en önemli kavşaklardan. Mülteciler, çoğu kenti transit geçerken bir kısmı da kentte kalarak yaşamına devam ediyor. Gerçek rakamlar bilinmese de kentte resmi kayıtlara göre şu sıralar 7 bin Afgan mülteci yaşamakta ve bunların yüzde 40’nın kadın olduğu tahmin edilmekte. Yine İran İslam Cumhuriyeti’nin baskıcı rejiminden kaçan önemli bir sayıda İranlı yaşamakta.
Mülteciler, geldikleri yerlerde olduğu gibi burada da önemli zorluk ve ihlallerle yüz yüze kalıyor. Kentteki göçmenler sağlıktan eğitime, ekonomiden sosyal uyuma birçok alanda önemli sorunlar yaşıyor. Yine yolculuk sırasında yaşanan kaza, deport, insan kaçakçılarının kendilerine dönük şiddete varan tutumu gibi ihlaller de göçmenlerin karşılaştığı önemli sorunlardan.
2021 yılının Haziran ayında ABD'nin ülkeden çekileceğini duyurması ve Taliban'ın tam hakimiyet sağlamasından sonra ülkeden yoğun bir göç yaşanmıştı (Foto Twitter )
Bozulan ekonomi ve Taliban tehditleri göçe zorluyor
S. M. * İsimli kadın ve çocukları, 2018 yılında Afganistan’ın Gazni vilayetinden gelerek Van’a yerleşiyor. Merkezi hükümete yakın olmasından dolayı kocasının Taliban’dan gördüğü tehditler ve ekonomik sorunlar aileyi göçe zorluyor. S.M. ülkedeki yaşamları hakkında şu sözleri kullanıyor; ‘’ Kocam ve 5 çocuğumla beraber Gazni’nin bir ilçesinde yaşıyorduk. Kocam gündelik işlerde çalışıyordu. Geçinmekte zorluk yaşıyorduk bir de kocam sürekli rahatsız ediliyordu. Bir defasında hastaneye giderken Taliban yolumuzu kesti ve kocamı götürerek 15 gün gözaltında tuttu ve serbest bıraktıklarında el tırnaklarını çektiklerini gördük. ‘’
M. yaşanan bu olaydan sona ülkede kalmanın güvenli olmadığını söylüyor ve çıktıkları yolculuğu şu sözlerle anlatıyor; ‘’ Eşimin yaşadıklarından sonra eşim ve çocuklarımla beraber ülkeden çıkmaya karar verdik. Önce İran’ın Şiraz kentine, oradan Tahran’a ve en nihayetinde Türkiye sınırına geldik. Tüm yolculuğumuzu anlaştığımız kaçakçı düzenledi. Kalabalık bir grupla bazen yürüyerek bazen de araçla yolculuk yaptık. Özellikle sınırı geçtiğimiz zaman çok zorlandık. Bir bodrum katında kaldık, birkaç gece ve her gün bir defalığına biraz ekmek ve yoğurt veriliyordu bize. Çocuklarım zor günler geçirdi. ‘’
Kaçakçılar eşliğinde 16 gün süren zorlu yolculuktan sonra kente varıyorlar
Ülkeden çıktıktan 16 gün sonra Türkiye’ye vardıklarını söylüyor M. Vardıktan sonra yine kaçakçılar tarafından bir eve götürülüyorlar ve bir süre de burada bekletiyorlar. M., onları sınırdan alan kaçakçının kendilerine '' Sizi bu evden başka biri alacak ve Ankara'ya götürecek.’’ dedikten sonra ayrıldığını söylüyor. Ancak M.’ye göre iki üç gün daha beklemelerine rağmen almaya gelen veya soran olmamış.
Şöyle devam ediyor M., ‘’ Birkaç gün çocuklarım ve eşimle beraber parklarda kaldık, sonra orada denk geldiğimiz bir Afgan bizi evine götürdü. Bir iki gün orada kaldıktan sonra tanıdık birkaç kişiden para istedik çünkü hiç paramız yoktu. ‘’
4 yıl önce kocası ve 5 çocuğu ile beraber Van'a gelen M. isimli Afgan kadın
Aile, biraz para bulduktan sonra tanıştıkları diğer Afgan üzerinden kent merkezindeki eski bir apartmanda bir daire buluyor ve oraya yerleşiyor. Baba, Afganistan’da olduğu gibi burada da gündelik işlerde çalışarak evin geçimini sağlamaya çalışıyor.
M., dört yıldır burada çok zor şartlarda yaşamlarını sürdürdüklerini dile getiriyor. Okul hayatına başlayan farklı yaşlardaki üç çocuğu okuma yazmayı öğrenmiş ancak ülkesinde okul yüzü görmediğini söyleyen M., birkaç cümle dışında henüz Türkçe öğrenememiş. M., bunu kent sakinleriyle iletişim sağlayamamasına ve dışarı pek çıkmamasına bağlıyor.
Anne M., kentte iş olanaklarının sınırlı olmasından yakınıyor. Ekonominin kendilerini oldukça zorladığını aktaran M., içinde bulundukları durumun görünmesini istiyor ve yardım çağrısında bulunuyor.
- S.M. , kaygılar duyduğunu söyledi ve bu yüzden isim bilgileri ile yüzünü gösteren fotoğraflarının kullanılmamasını istedi
Yorum Yazın