KYK Yurtlarının ve üniversitelerde yeni eğitim döneminin açılış tarihine az bir süre kaldı. Ancak öğrenciler ilginç bir durumla karşı karşıya. Üniversite öğrencileri eğitim dönemleri başlamadan yalnızca bir gün önce yurtlarına giriş yapabilecekler. Bu süre onlar için yeterli olacak mı?
İnanç Uysal – Muhalif Analiz
KYK Yurtları 1 Ekim'de üniversiteler 2 Ekim tarihinde açılıyor. Konuştuğum yetkililer bunun normal olduğunu söylüyorlar ama bana çok normal gelmedi. Elbette eni konu bir taşınma gerçekleşmeyecek ama neticede sanki biraz zamana ihtiyaç duyulacak bir iş gibi geldi bana bu yurtlara taşınma meselesi.
Bir de özellikle hazırlık sınıfı olan okullar o sınıfların açılışını ve oryantasyon eğitimlerini Eylül sonu yapıyorlar çoğunlukla.
Zaten okulların açılışı da 20 gün kadar ötelenmişti ve o zaman da bunun sebebi olarak barınma konusu gündeme gelmişti. Neticede biz yetkililere güvenmek durumundayız ve onlar durumun normal olduğunu söylüyorlar ise öyledir.
Mesela daha önceki yıllarda bu takvim başvuru metinlerinde yer alıyordu, daha önceden beri yurtta kalanlar da okulların açılmasından en erken 3 gün önce yurtlara giriş yapabilirler ibaresi vardı. Eski öğrenci kurulu düzenine göre en erken 3 gün önce girebilir belki, orası normal de yeni öğrenci için bir günlük marj bana çok normal gelmedi açıkçası.
Özetle, 1 Ekim tarihi bazı öğrencilere mesaj olarak gitmiş. Yetkililer de bu durumun tuhaf olmadığını söylüyorlar. Demek ki tarih doğru, durum normal. Ama bu durumu ' Üniversiteler online eğitime hazırlanıyor' olarak değerlendirenler de var.
Ben yetkililere onu da sordum, o konuda da diyorlar ki genel bir durum yok ama bazı okulların böyle bir talebi olursa karşı çıkılmayacak gibi duruyor diyorlar. Bekleyip göreceğiz hepsini.
Daha önceki yıllarda da bu konuları yazdım, ama bu sene ayyuka çıktı aslında, evet bu hükümet döneminde çok sayıda yurt yapıldı, ama o yurtlardan çok daha fazla üniversite açıldı. Bu üniversitelerin çoğunluğu sadece diploma temin müessesesi ve 'vasıfsız'. Vasıfsız dedim diye de kimse bana kızmaz nasıl olsa devlet kendi liselerinin yüzde 90 için vasıfsız diyor neticede.
Barajı da kaldırarak bu yeni açılan üniversitelerin doldurulması hedeflendi. Eksi net yapan öğrenciler eksi net yaptıkları alanların fakültelerine doluştu bu şekilde ve özellikle büyük şehirlerde de ciddi bir barınma sorunu ortaya çıktı. Barınma sorununu ev sahibi ile kiracıyı en iyi ihtimalle mahkemelik etme yoluyla çözmeye çalışan hükümetimizin için üniversitelilerin barınma sorununu da, online eğitimle çözmeyi denemesi elbette olası.
Konut fiyatlarındaki artışları, kiralara yüzde 25 zam sınırı koyarak çözmeyi denemek muhteşem bir buluştu ama sonuçları beklendiği gibi olmuyor.
Mesela özel okullara da zam sınırı getirildi. Ama yüzde 90'ının vasıfsız olduğunu devletin söylediği devlet okullarına çocuklarını göndermek istemeyenler biliyorlar ki özel okullar o sorunu da; yemek, genel gider falan gibi kalemlere yaptıkları zamlarla aştılar.
Talimatla enflasyonun düşmediği görülüyor. Ancak devlet elinden geleni yapıyor yasaklar koyuyor ama fırsatçılar söz dinlemediği için pahalılık oluyor algısı yaratılmaya çalışılıyor. Kısmen de işe yarıyor.
Fakat eğitim, barınma, ulaşım gibi hepsinin birbirini direk etkilediği konular var. Bunlardan ikisi; yani eğitim ve barınma bir beka sorunu haline gelmeye başlıyor.
Ülkede daha birçok beka sorunumuz var, yenileri de geliyor, önümüzdeki seçimin muhalefet için de en önemli argümanı beka sorunu olabilir o yüzden…
Düzenleyen: Oğuz Büber
Yorum Yazın