DİSK'in 57'inci kuruluş yılı etkinliklerinde sahne alan Zülfü Livaneli, "Burada olmaktan ben ve arkadaşlarım çok mutluyuz çünkü 1920'lerden bu yana gelen 100 yıllık bir işçi sınıfı mücadelesi var Türkiye'de. Kolay değil bu. Ben genç bir devrimci olarak büyük efsanemiz Kemal Türkler'i tanıma şansına eriştim. Ve tabii Süleyman Çelebi benim yakın dostlarımdan birisi oldu. Şimdi ise Arzu Çerkezoğlu ve ekibiyle DİSK'İN 57'inci yılını kutlamaktan büyük bir onur ve gurur duyuyorum" dedi.
DİSK'in 57'inci kuruluş yıl dönümü İstanbul Şişli’de bulunan Cemal Reşit Rey Konser Salonu’nda kutlandı. Etkinliklerde Zülfü Livaneli, İstanbul Senfoni Orkestrası ile sahne aldı.
Livaneli, şunları söyledi:
"Burada olmaktan ben ve arkadaşlarım çok mutluyuz çünkü 1920'lerden bu yana gelen 100 yıllık bir işçi sınıfı mücadelesi var Türkiye'de. Kolay değil bu. Ben genç bir devrimci olarak büyük efsanemiz Kemal Türkler'i tanıma şansına eriştim. Ve tabii Süleyman Çelebi benim yakın dostlarımdan birisi oldu. Şimdi ise Arzu Çerkezoğlu ve ekibiyle DİSK'İN 57'inci yılını kutlamaktan büyük bir onur ve gurur duyuyorum."
Usta sanatçı Zülfü Livaneli, Türkiye Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu’nun (DİSK) kuruluşunun 57’nci yılı etkinliklerinde dayanışma amacıyla sahneye çıkacağı ve konserden para kazanacağına ilişkin iddialara ise sosyal medya hesabı X üzerinden tepki gösterdi.
Livaneli, “Bazı terbiye dışı mesajlar, üsluptan daha önemli bazı sorunları düşünmeme yol açtı. Bizden sonraki kuşaklar ‘dayanışma’ kavramını unutmuş. Her şeyi menfaat açısından görüyor. Bizi de kendileri gibi görüyorlar. Dayanışma amacıyla ve heyecanla vereceğimiz DİSK konserinden para kazanacağımıza ihtimal verecek kadar şaşırmışlar. Ve solun eski hastalığı olan, kendi değerlerini yeme hastalığına kaptırmışlar. Özel jetlerle, koruma ordularıyla gidip milyon dolara konser veren pop ya da arabesk artistleri gündemlerinde değil. Varsa yoksa sol. Solu yıprat da ne olursa olsun” ifadelerini kullandı.
‘NE TEKLİFLERİ REDDETTİK, DUYSANIZ İNANAMAZSINIZ’
Livaneli sözlerine şöyle devam etti:
“80 yaşıma merdiven dayadım. Hiç kimseye yansıtmadığım sağlık sorunlarıyla boğuşuyorum. Buna rağmen çalışmak zorundayım. 20’den fazla kitap, 400 civarı beste, 55 yıllık bir uğraş ve sonuç bu. Aklıma hep eski günler geliyor. Tek kuruş almadan yaptığımız Ankara Hipodrom, Taksim kitle konserleri, yine hiç para almadan yaptığım Sürü gibi birçok film… yani dayanışma ruhu. Öldürülen arkadaşlarımızı anma geceleri, Aziz Nesin gibi birçok dostumuzun yaş günü konserler, ÇYDD gibi kuruluşlara destek konserleri, tiyatrolarda kullanılan müziklerimizin telif teklifini reddetmemiz gibi sayamayacağım kadar çok dayanışma.
Pandemi döneminde çalışamayan müzisyenlere bağışlanan konser ücretleri, bunları aklınız almıyor değil mi? Derdimiz hiçbir zaman para olmadı bizim. Ne teklifleri reddettik, duysanız inanamazsınız. Zengin olmadık ama onurlu kaldık. Zaten bırakın zengin olmayı hayatımız boyunca fikir emekçisi olarak orta halli bir hayat sürdük. Ahmet Arif, Yaşar Kemal, Ülkü Tamer, Onat Kutlar gibi birçok dostla borç alıp vererek geçinebildik. 25 yaşında plaklarım liste başı olmaya başladı ama ben ilk (elden düşme) Doğan arabamı kırk yaşından sonra aldım. Çamurlu bir kooperatifte 90 m2’lik evimi daha da sonra. Yaşar abinin verdiği borçla.”
Yorum Yazın