Yeni bir yıla girdik, en büyük hediye, sonu altmış altı ile biten Milli Piyango biletinin bile, artık kimseye keyif vermediğiydi.
Kime sorsak; mutsuz, umutsuz ve içinde yaşam isteği yok. Haksız değiller, içimizden geçiyor, her ne yaşatılıyorsa, hem ekonomik hem ruhsal olarak. Sağa baksan zam, sola baksan zam, sıksan sıkacak ne delik, ne kapanacak boğaz var. Üstelik maskeliyiz hala, salgın durmuyor.
.png)
Biz yine Nazım’ın gücü ile hem de otobüs biletlerine zam gelmeden soluğu, 22 plakalı Edirne’mizde aldık. Edirne, İstiklal Mücadelemizin, yüzüncü yılı “Edirne Yılı” deniyor. Tadilat halinde, Mimar Sinan’ın başyapıtı Selimiye, on üç köprüsü ile köprüler şehri Edirne’mizde elbette Meriç ve Tunca. Meriç’e bakan köşede bir çay içmeden dönmeyeceğimiz gibi Lozan Anıtı, eski tren garı, pek çok şey ama en çok kanımız, canımız, canımız ciğerimiz Edirne Kırmızımız..
Canım Ciğerim, demişken 64 yıldır mesleğini, o altın bileziğini Ahi Evran’dan aldığı güç ile hem de tek şube ile çarşı içinde sürdüren, meşhur Edirne Ciğercisi, Kazım ve İlhan Usta’ya uğramadan olmazdı. Daha önce evde her şeyi yapan dişi kuş, Şükriye hanım, tam on yedi yıldır mekânda. Hem oğluna, hem eşine bakıyor, büyüttüğü torundan sonra. Aile şirketi, salgın dönemi “ciğerin paketi olmaz, paketi girerse tadı bozulur” diyen Kazım Usta ile kısa bir söyleşi yaptık. Seyahatlerimizin bazılarını DNA EMEL SEÇEN/Youtube adresinde bulabilirsiniz. Bu güzel işletmede, 1968’de evlenmiş ve birbirlerine dağ olup yaslanıp, okyanus olup akmış ve akmaya devam eden denizlerin emeğini görüyoruz. Onların dinlenmeye hakkı yok mu? Elbette var! En çok da onların var ama bakın sadece dükkânda, ben kazanayım, ben yiyeyim dememişler. Aile olarak karar verip bir de broşür hazırlamışlar. Şehrin fahri elçisi olmuşlar, o broşürde Edirne’de gezilecek yerler listesi var! Salgın ve ekonomiyi sıkıntılara rağmen atlatıp, hala güler yüzle müşteri karşılıyorlar.
Altın bilezik Kazım Usta da, ve oğlu olduğu o kadar belli ki mütevazı ustanın çırağı oğlu İlhan Bey diyor ki:
-Öğreniyoruz!
Hamdım, piştim ama oldum!
Demiyor!
Mesele de bu!
Olmak, insan olmak.
Öğrenmek ve kâmil insana varmak!
Çağ, ise ne diyor?
Çoktan oldun!
Olmuyor, olunmuyor, olunamaz!
Kimler geldi ve geçti, olduğunu, oldurduğunu sanarak, hayat öğretecek eninde sonunda.
Dolu başak eğik olur ama daima parlar. Işıltısı bir mumun etrafına verdiği aydınlıklar gibidir. Edirne’miz ile açtık.
Sırada Adana var mı? Olmalı da, çünkü Adana’mızın 100.yılı..
Doğa hep söyler, işareti verir, o yüzden ek konan sefer ile döneceğim otobüs Adana’dan gelip, bir uğrayıp, yine Adana’ya gitti.
ADANA..
Muhalif Ailesine katıldığımda ilk makalem, ADANA ve Adana Spor üzerineydi.
“ADANALIYIK! ALLAH’IN ADAMIYIK!”
Ancak burada ki olay makaleyi okuyanlar iyi bilecek, bir özel, bir şanlı tarihi anlatmaktaydı.
Çanakkale’de, İngiliz’i nasıl alt eden ecdadımızı, tıpkı Kılavuz Hatice ve niceleri gibi, onları yâd ediyordu.
2022, özel bir yıl ardından 2023 CUMHURİYETİMİZİN 100.YILI DİYORUZ.
Aynı zamanda Denizlerin, hayatlarına son verdiğimiz o kara Mayıs’ın tam ELLİ YILI..
50.yılda, baharlar açtırabilecek miyiz?
Bunu da sizlerin tavrınız, hangi yolu seçtiğiniz ve devam ettireceğiniz, belirleyecek.
Edirne’den selamlar..
Fethetmek için yapılan ve adeta bir gerdanlık gibi tarihler boyu güzellik sunan o güzel Meriç kıyısından dolu dolu sevgiler..
Yolunuz Edirne’ye düşerse değil!
Edirne’ye düşsün ve gerçek usta görün, elinden bir canım ciğerim tadın, lütfen. Adres mi? Hemen.
*BALIKPAZARI.OSMANİYE CAD.NO:69 EDİRNE
MEŞHUR EDİRNE CİĞERCİSİ- KAZIM&İLHAN USTA
Yorum Yazın