Sevgili Okurlarım,
8 Mart Dünya Kadınlar günü aslında Dünya Emekçi Kadınlar günü olarak başlamıştı. Emekçi sözcüğü birçok ülke yöneticisinin politik görüşüne uymadığından bence bu kelimeyi çıkardılar.
1857 yılında New York’ta tekstil endüstrisinde çalışan kadınlar grev yapınca ortalık karışmış polisin müdahalesi ile 129 kadın işçi hayatını kaybetmişti. Fotoğrafta detayları okuyabilirsiniz.
Osmanlı ‘da da böyle bir olay 1907 (kimine göre 1908) yılında Uşak’ta bir kadın isyanı yaşanmış ve kadınların istekleri kabul edilmişti. Evlerinde halı imal eden kadınlar o kadar başarılı olmuşlardı ki bazı iş adamları o bölgede halı fabrikaları kurdular. Kadınların işi azaldı. Fabrikaların o bölgeden gitmesi için çok uğraştılar. Yetkililerden olumlu cevap gelmeyince fabrikaları basıp makineleri kırdılar. Tamir edilmesinler diye de nöbet tuttular. Tarihimize Tarak İsyanı diye geçen bu olay sonunda bölgenin valisi fabrikaların açılmasını on sene erteledi. Böylece kadınlar kendi bölgelerinin halılarını kurtarmış oldular.
Şimdi bu kadınlar Emekçi miydi yoksa kendilerine çalıştıkları için patron mu?
Bana göre dünyamızdaki tüm kadınlar belli bir yaşa gelince emekçidirler. Anlatayım:
Kadın evlendiğinde, çocuk yapmak için cefayı çeker, çocuk olduktan sonra her ihtiyacı ile ilgilenir ( Bu 24 saatlik iştir) bu arada ev işi, yemek , eşinin , ailesinin ihtiyaçları derken on parmağında on marifet çalışır. Birçok erkek bu kadar işin ya farkında değildir ya da olmak istemiyordur ki bunları hiç iş saymaz??
Ben Annemden biliyorum. Her sabah saat beşte kalkar evdeki iki sobayı yakardı. Eşi ve çocukları yataktan kalkınca üşümesin diye( kalorifer yoktu). Üç çocuğuna , eşine, eşinin babasına kahvaltı hazırlardı. Sonra çocukları ilk okulda iken onları okula götürürdü. Eve döner , temizlik, akşam yemeği , büyük babanın bakımı diye çalışırdı. Akşam ise evin babası gelince ev temiz, yemek hazırdı.
Türkçesi çok iyi olduğundan hem çocuklarına hem de yeğenlerine yardım ederdi. Tüm kompozisyonlarda onun dokunuşu, emeği vardı.
Sevgili Okurlarım,
Bu işin istirahati yok, SSK sı yok, emekliliği yok. Şimdi soruyorum: bu kadınlar emekçi değilse nedir?
Alttaki fotoğrafa bakın: Hindistan’da bir adam karısına çok çalıştığını söyleyip onun bütün gün ne yaptığını sorunca okuldaki oğlu çok üzülmüş ve bu resmi yapmış. Bu resim Bölge Eğitim kurumuna oradan başkente gitmiş ve yılın resmi seçilmiş. Bence bu bir yılın değil insanların var olduğu binlerce yılın resmidir.
Kadınlarımızın değerini bilelim. Hangi erkek tek başına yaşamış da mutlu olmuş?
Büyük Atatürk cumhuriyetin henüz başında bunu ( Kadın hakları) tüm dünyadan önce yapmış. Dünya devletlerine bir konuda daha öncü olmuş.
Sizleri bunu gösteren iki fotoğraf ile baş başa bırakıyorum. İkinci fotoğraftaki İngiliz kadınlarının taşıdığı yazıyı okuyunuz.
Sevgi ve saygılarımla
Süper bir yazı Emekçi Kadınları bu kadar iyi anlayan ve anlatan erkek herhalde parmak ile sayılabilir. Böyle düşününlerin çoğalması ümidiyle teşekkürler