İnanç Uysal

İnanç Uysal


Açıklama diploma yerine geçer mi?

Açıklama diploma yerine geçer mi?

Diploma var mı yok mu bilemem, benim açımdan beyan esas var deniyorsa ben var kabul ederim. Ama kanun denen şey benimle aynı açıdan bakmıyor ne yazık ki meseleye. Kanun da beyan esas diyor ama bu beyanı belli şartlara bağlamış, diyor ki beyanını ispat et.

Madem benim açımdan bir sorun yok bu yazı da nereden çıktı o zaman değil mi. Birkaç gündür yeniden açılan bu diploma var mı yok mu meselesine dahil olanlarla ilgili biraz kafam karıştı da o bakımdan ben de eksik kalmayayım dedim.

Şimdi şöyle bir şey düşünün: Üniversiteden mezun oldunuz ve bir kuruma yaptığınız iş başvurusu için veya başvurunuz kabul gördükten sonra işe başlamanız için diplomanızın aslını istediler. Ama o da ne diplomanız kayıp, ne yaparsınız, mezun olduğunuz okula gider diplomanızı kaybettiğinizi söyler ve zayii nedeniyle yenisini çıkarttırmak istediğinizi söylersiniz. Onlar da kayıtlarına bakar, cüzi bir bedel mukabilinde size diplomanızı ikame eden bir belge verir yani bir çeşit yeni bir diploma ve siz de o yeni diplomayı ilgili kuruma ibraz ederek iş başvurusuna ya da işe kabul edilirsiniz.

Ya mezun olduğunuz üniversite size, “Kayıtlara baktık, bizim mezunumuzsunuz ama size diploma veremiyoruz. Onun yerine size mezuniyet işlemlerinize ilişkin bütün belgeler üniversitemizde muhafaza edilmektedir diye bir yazı verelim” dese ne dersiniz. Diyelim ki siz kabul ettiniz ve o belgeyi ilgili kuruma diploma yerine ibraz ettiniz, o ilgili kurum size ne der.

Bizim hukukumuzda üniversitelerin “Diploma bizde telaşa mahal yok” tarzındaki yazılarının diploma yerine geçmesi ile ilgili bir düzenleme yok ne yazık ki. Ancak Marmara Üniversitesi, iddialara karşı göğsünü siper etmek amacıyla böyle iyi niyetli, bir gayret içine girmiş görünüyor. Bu gayretin hukuki bir karşılığı olmasa da kamuoyunu rahatlatmak açısında takdire şayan elbette. Zaten muhakkak da takdir edilecektir. Ancak bu takdire rağmen neden diploma yerine diplomanın varlığını onaylayan bir yazı paylaştıkları sorusu da kafalarda kalacaktır sanki.,

Bir de bu yazının paylaşılmasına neden olan bir açıklama oldu yine geçtiğimiz günlerde o açıklamanın sahibi de eski YÖK Başkanı, yani bu tip konularda konuşması son derece normal olan bir isim. Bu görevi de 2007-2011 arasında yani AK parti iktidarı döneminde ifa etmiş bir isim. Peki ne demişti Yusuf Ziya Özcan :

“YÖK Başkanı olduğumda iki şeyi merak etmiştim. Birisi 1998 yılında alınan katsayı kararının mimarı eski YÖK Başkanı Prof. Dr. Kemal Gürüz’ün kat sayıyla ilgili bir araştırma yapıp yapmadığını merak ediyordum. Arşivde araştırmalar yaptım. Hiçbir şey çıkmadı. Diğeri ise Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın diplomasıydı. Marmara Üniversitesi’ndeki arkadaşlara sordum. ‘Hocam tek bir tane kayıt yok’ dediler. İki konuda da ilerleme sağlayamadık. Bunları resmi olarak sormadık çünkü o dönemde mümkün mü bunu sormak” dedi.

Ama şimdi Millet ittifakı içinde yer alan Gelecek Partisinin mensubu o sebeple iddialarını bu siyasi kimliğine yormak mümkün. Elbette bu iddiaya bir yazı yoluyla cevap verme yolunu seçen üniversite yöneticileri de iddialar muhatap olan Cumhurbaşkanı tarafından atanıyor olsa da.

Ama yine de Yusuf Ziya Özcan’ın iddiası bir şeyin olmadığına dair, o bakımdan Üniversitenin öğrenci işleri arşivlerine ulaşma şansı da olmadığına göre yoku ispat etmek oldukça zor. Oysa var olanı ispat etmek bu kadar kolayken üniversitenin bunu neden bir yazı ile yapmayı tercih ederek sor işaretlerini tamamen yok etmediği sorusu da orta yerde duruyor.

Bir tarafta diploma meselesi bir tarafta anayasa 101 gereği birçok hukukçuya ve okuduğunu anlama becerisine sahip kalabalıklara göre mümkün görünmeyen 3. Kez aday olma muamması.  

Muhalefet tarafı ise genel olarak bu konuları ciddi birer propaganda malzemesi yapmamayı tercih ediyor. Bence de doğru yapıyor. Her şartta seçimi kazanabileceğine olan inancı pekiştirmeyi hedefliyor.

Ancak üzücü olan bunlar konusunda yapılacak olan hukuki müracaatların kararları şikayete kapalı olan Yüksek Seçim Kurulu tarafından kesin olarak reddedileceğine olan inanış. Yusuf Ziya Özcan bugün muhalif olduğu için bu iddiaları gündeme getiriyor diyenlerin, tıpkı üniversite yönetimi gibi YSK’nın oluşma biçimini de biliyor olmaları gerekir. Elbette bu durumun kararlara etkisi olmamalı. Ama olmaz diyebiliyor muyuz.

telif

Yorum Yazın

Ana Sayfa
Web TV
Foto Galeri
Yazarlar