Aslında 2022’nin ilk yazısı için seçtiğim konu farklıydı. Ancak yeni yılın ilk gününde sosyal medyayı sallayan o müthiş Ajda Pekkan fotoğraflarından sonra, bu yazının konusu istemsiz şekilde Ajda’ya evrildi.
Platin sarısı kısa saçlarının o efsaneleşmiş dağınık doğal halleri yerine bu kez daha koyu, daha sıcak dümdüz saçlarla ve pembenin çoğu kişinin cesaret edemeyeceği bir tonuyla çıktı seyircisinin karşısına. Yine şaşkınlıklar, iltifatlar, hayretler havada ucuştu tabi. Ajda’nın paylaştığı fotolar her zamanki gibi çok kısa süre içinde İnstagram’ı sallamayı başardı.
Bu görüntüye sahip olmak inanın şans işi değil, bu görüntü çok çalışmanın gerçek bir disiplinin meyvesi.
Yıllarca ve yıllarca ortaya koyulmuş bir emeğin, bir inancın eseri.
Hiçbir şey tek başına olmuyor bu hayatta. Ajda Pekkan neredeyse hayatının her günü spor yapıyor. Bir dönemlik değil yaşam biçimi haline getirilen spor alışkanlığı, doğru beslenme, sigarasız yaşam, olabildiğince negatif insanlardan ve olaylardan uzak durma, medikal estetik, plastik cerrahi, bu işlemler için ortaya dökülen onca para, iyileşmek için gösterilen sabır, bir işleme karar vermek için göze alınan riskler, değişimi olumlu karşılamak için gereken güçlü psikolojik durum ve sağlam bir ruh hali, en iyi makyaj, en iyi ışık, en ölçülü filtre, sürekli kendini yenileme, rakibi olmamasına rağmen sürekli gündemi ve trendleri takip etme ve onları kendi çizgisine yorumlama, doğru insanları çevresinde bulundurma, tepeden tırnağa mükemmellik için durmaksızın gösterilen bir çaba…
Bitti mi, Asla!
Esas güzellik sırları şimdi geliyor. Hayvanseverlik, karşılık beklemeden yapılan iyilikler, duyarlılık, empati kurabilme yeteneği, bir köpeğin başını okşama, bir kediciğe duyulan merhamet, onlara kucak açabilme sağduyusu, evini paylaşabilme cömertliği…
Dünyanın sana benzemeyenlerle, senin gibi düşünmeyenlerle bir bütün olduğu, farklı renklerin biraradayken toplumu güzelleştirdiğine inanılan bilgelik...
Tüm bunlar bir yana, Ajda’nın zamanı geriye sardıran güzellik sırrı bence: “ikigai”
Yani sizi sabah uyandığınızda yatağınızdan kaldıracak hayat amacınız, yaşamdaki var olma sebebiniz…
Asla yoruldum, ben oldum demeden her gün kendi kendinizi geride bırakıp bir gün önceki halinizin daha da iyi versiyonuna ulaşmak için ortaya konulan çaba.
Çalışkanlık, emek, ter dökme. Bence Ajda’nın gerçek güzellik sırrı üretmeye olan tutkusu.
Birkaç gün önce televizyonda gördüm, artık Bodrum’a yerleşip orada daha fazla doğa içinde zaman geçirdiği bir hayat yaşamak istiyormuş. Pazara gitmek, balık tutmak istiyormuş. Ben hayallerine sımsıkı bağlı biri olarak kendimi bildim bileli Ajda’nın sıkı hayranıyımdır ve yaklaşık 6-7 sene önce bir gün kendimi Ajda’nın evinde kahve içerken bulmuştum. Hatta yetmedi, beraber onun aracıyla İstanbul’un Avrupa yakasında 25 dakikalık muhabbet dolu bir yolculuk yapmıştık. Umarım sen de Bodum’da hayal ettiğin o güzel günleri yaşarsın canım Ajda’m.
Bizi güzelleştiren en önemli şey belki de hayallerimizdir...
Yorum Yazın