Dr. Yakup Dıvrak

Dr. Yakup Dıvrak


Almanya’da Üniversite(de) Okumak

Almanya’da Üniversite(de) Okumak

Genç okuyucularımdan ve anne babalardan çok sayıda e-mail, WahatsApp, posta ve telefon yoluyla sorular alıyorum bu konuda. Takdir edersiniz ki bunlara tek tek cevap verebilmem zaman açısından mümkün değil. Bu yazım, bu sorulara genelinde bir cevap kabul edilsin lütfen.

Eskiden de böyleydi ama son yıllarda giderek daha da arttı yurt dışında yüksek öğrenim görmek isteyen gençlerin sayısı. Giderek de artacak gibi görünüyor. Lisede okuyan gençlerde bile durum böyle.

Doğru Almanya’da çok iyi üniversiteler var. Hatta elit üniversiteler mevcut. Belli dallarda uzmanlaşmış kaliteli üniversiteler var. Örneğin Tıp, Psikoloji ve Sosyoloji eğitimi deyince Heidelberg Üniversitesi, Makine Mühendisliği eğitimi deyince Achen Üniversitesi, IT-Bilişim deyince Karlsruhe Üniversitesi, İşletmecilik ve İktisat eğitimi deyince Mannheim Üniversitesi akla geliyor hemen. Almanya’nın en iyi 10 üniversitesinden üçü Berlin’de ve ikisi de Münih’te. Söz konusu üniversiteler Dünya değerlendirme sıralamasında ya ilk 50’de ya ilk 100’de ya da ilk 250’de.

Almanya’da burs, öğrenim desteği, öğrenim kredisi ve tatillerde çalışarak okuma imkanları çok iyi. Öğrenim esnasında, hafta içinde ve sonunda garsonluk ve/veya taksi şoförlüğü yapmamış öğrenci yok denecek kadar az. Bu ülkede çok beğendiğim bir durumdur. 
Mültimilyonerlerin çocukları bile garsonluk, taksi şoförlüğü vb. meslekleri icra ederek okuyorlar. Zengin aileler çocuklarını tatlı su balığı gibi yetiştirmiyorlar. Biliyorlar ki bu çocuklar ilerde toplum içerisinde, denizlerde tuzlu suda yüzerek mücadele edecekler. Kalkınmış ülkenin zenginleri gerçekçi ve akıllı oluyor vesselam… Şımarıklığa, israfa ve gösterişe yer yok genellikle. 
Bu ülkede, Dünya‘nın en güçlü kadını Şansölye MERKEL hâlâ eskiden beri oturduğu 4 odalı bir apartman dairesinde yaşıyor. Alışverişini kendisi yapıyor ve yemeğini kendisi pişiriyor iyi mi… “İtibardan tasarruf olmaz!” demiyor. Tam tersine dürüstlükten, disiplinden ve liyakatten tasarruf olmaz, diye düşünüyor sanırım. Kendileri fizik doktorası yapmış bir politikacıdır zahir!..

Almanya’nın politik bazdaki federatif yapısı en çok eğitim alanında kendisini gösteriyor. Eğitim politikaları ve konuları tamamen Eyalet Hükümeti’nin tasarrufunda. Bu durumun artıları da var eksileri de… 
Örneğin bir eyalette yapılan bir “Abitur” (Lise Diploması) bir diğer eyalette pek ‘tutulmuyor’, makbul kabul edilmiyor. Örneğin bazı eyaletler her sömestr öğrenciden öğrenim parası talep ediyor, bazıları etmiyor. Son yıllarda yabancı öğrencilerden sömestr veya yıl başına ücret talep ediliyor. 

Bütün üniversitelerde yabancı öğrenci kotası var. Bu kota, bir yerde göçmen ailelerin çocuklarının lehine oluyor. 

Almanya’da yaklaşık 3 milyon yüksek öğrenim gören öğrenci var. Bunun 400 bini yabancı öğrenci.

Almanya’da en az 5 yıl çalışan yabancı işçi ailelerin çocuklarına öğrenim desteği var: BaföG - Ayda yaklaşık 700 Avro… 
Bu desteğin yarısı hibe, yarısı geri ödemeli. Eğer öğrenci kendisi 5 yıl çalıştıktan sonra okurkan bu desteği alırsa şartlar gene aynı. Buna paralel olarak vakıflardan burs alınabiliyor. Almanya, ABD kadar olmasa bile tam bir vakıflar ülkesi. Politik partilere yakın vakıflar var, kiliselerin ve sendikaların vakıfları var ve de bilim insanları adına kurulmuş vakıflar var. Tabii zenginlerin ve büyük kurumların kurduğu vakıfları da unutmamak gerekir. Bu vakıflardan geri ödemesiz burs almanın tek şartı başarılı olmak. Notların iyi olacak, CV’niz iyi olacak ve de yapılan mülakatta kendiniz iyi olacaksınız. Bunlara ilaveten bankadan düşük faizli öğrenci kredisi almak de mümkün. 

Yut imkanları oldukça iyi. Buna ilaveten, Almanya’da çok güzel bir gelenek var. Çocukları büyüyüp evden taşınan aileler, boş kalan çocuk odasını kiraya veriyorlar. Özellikle Almanca öğrenme safhasında böyle bir oda kiralayabilmek çok yararlı. Ev sahibi aile ile konuşarak Almancanızı geliştirme imkânınız oluyor. Ayrıca, bu fırsat yoluyla Alman gelenek ve göreneklerini de öğrenebiliyorsunuz… Ne yazık ki ABD’deki o üzücü 11 Eylül Olayı’ndan bu yana, çoğu aileler Müslüman öğrencilere pek sıcak bakmıyor. 

Peki, bu imkânı bol ülkeye gelip nasıl yüksek öğrenip yapacaksınız? Gayet basit:
Üniversitelere lise diplomasıyla başvuru yapıp ya Türkiye’de ya da Almanya’da (Veyahut da yarı yarıya hem orada ve hem de burada) C1 düzeyinde Almanca öğrenerek öğreniminize başlayabilirsiniz. Ama esas öğrenime başlamadan önce bir yıllık ön öğrenime (Studienkolleg’e) devam etmeniz söz konusu. Eğer Türkiye’de üniversiteye kayıt yaptırıp yatay geçiş yaparsanız işiniz kolaylaşır. Ama her halükârda lisan bazında C1 düzeyinde Almanca bilmeniz şart.
İstanbul’daki Alman Lisesi’nde veya Avusturya Lisesi’nde “Abitur” yapanlar Alman üniversitelerine kayıt yaptırabiliyorlar. Seçe(bile)cekleri bölümler elbette ki lise bitirme notlarına bağlı. Uluslararası “Bakalorya” yapmış olanlar da Alman üniversitelerine direkt kayıt yaptırabiliyorlar.

Siz en iyisi, bu konularda bir bilene sorabilir ya da üniversitelerin çok dilli web sitelerini dikkatlice inceleyerek bu işi kotarabilirsiniz. Çoğu üniversitelerin yabancı öğrenci kayıt bürolarında Türkçe bilen elemanlar da var genellikle.
Haydi kolay gelsin, başarılar dilerim gençlerimize…

19 Mayıs Atatürk’ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı kutlu olsun efendim…

 

 

telif


Dr. Yakup Dıvrak Kimdir?

1950 Zile - Tokat doğumlu. İlkokulu ve orta okulu Zile`de (Julius SEZAR’ın Veni-Vidi-Vici dediği şehirde); liseyi Zile, Ankara ve Malatya`da okudu. Öğretmen Vekili olarak çalışırken, Tokat İlköğretmen Okulu`nu dışardan bitirerek kadrolu öğretmen oldu. Zile`de ilkokul öğretmenliği yaparken, 1973 yılında istifa ederek, eşiyle birlikte, yüksek öğrenim için Almanya`nın Heidelberg kentine gitti. Yüksek öğrenimi esnasında çok çeşitli işlerde çalışarak okudu. Uzun süre Heidelberg Üniversitesi`nde doktora çalışması yaptı ve bu üniversitede, Heidelberg Yüksek Öğretmen Okulu`nda, Rheinland-Pfalz Eyaleti Eğitim Bakanlığı`nda araştırmacı, asistan, koordinatör ve danışman olarak çalıştı. 2010 yılından bu yana, dönüşümlü olarak hem Almanya`da (Heidelberg`de ve Berlin'de) hem de Türkiye`de (Ankara`da ve İstanbul`da) yaşayan Yakup DIVRAK emeklidir ve halen eğitim danışmanlığı yapmaktadır. Evli ve iki çocuk (Kız: Mahir Deniz ve Erkek: Mustafa Serol) babası olan Dr. Yakup Dıvrak CHP, SPD ve GEVV (Bilim ve Eğitim Sendikası) üyesidir.

Yorum Yazın

Ana Sayfa
Web TV
Foto Galeri
Yazarlar