Kabul edelim, kabine revizyonu ile ilgili zamanlama değerlendirmesinde yanıldık.
Efendim, ‘Erdoğan zorlanıyor’ bahanesinin arkasına sığınmayacağız. Herkes gibi biz de yanıldık.
Bu Ankara’nın kaygan zeminleri yüzünden olsa da.
İsimler mi?
Bakacağız. Zaten çok da önemi kalmadı. Zorlamalara rağmen Bakanlar Kurulu birkaç bakanlığın dışında teknik bir kurul olmaktan öte geçemiyor.
Cumhurbaşkanı Özel Kalem Müdürü, Büyükelçi, Hasan Doğan, Sözcü İbrahim Kalın ve Fahrettin Altun’un konumları ve etkinlikleri özellikle muhalefet tarafından, bakanlardan çok ama çok daha fazla tartışılıyor.
Türkiye’de ortalama bir vatandaşa kabine üyelerini say desen ilgi alanlarının dışında Süleyman Soylu, Fahrettin Koca ve Hulusi Akar’dan başka ismini banko sayacağı isim var mı?
Çok gerekli mi?
O da başka bir bakış açısı.
Ankara, "Erken seçim olur mu?" sorusuna odaklanmış.
Erken seçim istemek muhalefetin hakkı.
Ama zamanlama da karar da iktidarın hakkı.
CHP Lideri Global’den Buket Aydın’a, ‘kahkahalı’ espri ile aday olabileceğinin sinyalini verdi. Karar mercii olarak da Millet İttifakı’nı gösterdi. Kemal bey Cumhurbaşkanı adayı olur mu?
Buna en önce kendi karar verecek.
Ama Kılıçdaroğlu’nun önceliği Tayyip Erdoğan’a karşı seçimi alabilecek bir aday.
Belediye Başkanlarının genel siyasete girmesi yönünde CHP örgütü öteden beri soğuk. Kemal Kılıçdaroğlu merkez ve sağ seçmene ‘demokratik sol’ bakışla daha sıcak geliyor. Ecevit’e baktığı gibi bakıyor. Milliyetçi kesim de muhafazakâr kesim de.
Bu kendi adına da CHP adına da yarışta büyük bir avantaj. CHP örgütleri bu ihtimal ile hareketlendi.
Erken seçim olur mu?
Cumhur İttifakı’nın üçüncü ayağı zayıf kaldı. Büyük Birlik Partisi Genel Başkanı Mustafa Destici’nin, kendisinin Cumhur İttifakı tarafından adeta ‘yok sayılmasından’ doğan rahatsızlıklarını yazmıştık.
Selahattin Demirtaş’ın ‘demokrasi ittifakı’ olarak tanımladığı yapılanma önerisini de CHP ve Millet İttifakı olarak saymak doğru mu?
Bence, Demirtaş, Deva ve Gelecek Partisi ile HDP arasında bir ittifak kurulmasını kastetti.
Sonuçta bir erken seçime MHP Lideri Bahçeli’nin tutumu yön verecek. Şu anda Erdoğan’a tam destek. Seçim olağanüstü olaylar yaşanmazsa en erken 2021, muhtemelen de 2023’te yapılacak gibi görünüyor.
Cumhur İttifakına bir de içeriden bakalım. MHP 31 Mart Mahalli Seçimlerinde hangi partilerin elindeki belediyeleri aldı AK Parti’den? Erzincan, Bartın, Kütahya ve diğerleri. Mersin ve Adana’da CHP’ye kaybetti. Adana’da Hüseyin Sözlü’de ısrarı CHP adayına mazbata hediyesi oldu! Mersin de Burhanettin Kocamaz’ı adeta kapı dışarı etti.
Bahçeli, CHP’ye mi çalışıyor? Hayır ama görünen o ki AK Parti tabanını MHP oyuyor. Daha doğrusu AK Parti’deki demokratlar İYİ Parti’ye, İYİ Parti’ye gidemeyen Akkurt’lar da MHP’deki yuvaya dönüyor.
Bu anlamda Deva ve Gelecek partileri Millî Görüş tabanında henüz kabul edilmiş görünmüyor. İktidar nimetleri olduğu sürece de bu manzaranın değişmesi pek mümkün değil.
Ve erken seçim isteyen Millet İttifakı yurdun dört bir yanına dağılmış. Demirel’in deyimi ile halka ‘silkeleyin düşecekler’ tavrında. AK Parti Milletvekilleri de il binaları ile sosyal medya ve televizyon ekranları arasına sıkışmış durumda. Parkta, pazarda, cami avlusunda yani sokakta pek yoklar…
Bu eksikliği bilen kurt siyasetçi Erdoğan da AK Parti kadrolarını sokağa nasıl yeniden süreceğinin hesaplarını yapıyor…
Yorum Yazın