Önce kısa bir özet verelim:
Avrupa'nın en büyük 15 futbol kulübü, Amerikalıların NBA ve NFL organizasyonlarında takımlara kazandırdığı paradan etkilenir. Ulusal ligler ve şampiyonlar ligi ameleliği yerine kendi aralarında oynayacakları bir Avrupa Süper Ligi düşlerler. Birkaç müteşebbis ve Amerikalı yatırım devi JP Morgan ortaya devasa bir para koyar. Kurucu 15'in her biri katılım için her yıl 350 milyon Euro alacaktır. 240 milyon Euro da ligdeki maksimum performans ödülüdür.
ZARAR 8 MİLYAR EURO
15 + 5 = 20 büyük kulübün yazışma ve anlaşmaları açığa çıkalı çok oluyor. Covid sürecindeki zarar Avrupa Süper Liginin bir an önce başlaması konusunda onları kararlı hale getirdi. Avrupa futbolunun Covid zararı UEFA kafasına göre 2 milyar Euro. Ama kulüplerin diğer ticari gelirleri de var. Juventus Başkanı Andrea Agnelli, “zarar 8 milyar Euro'yu aştı, diyor.
FIFA ve UEFA'nın karşı hamlesi, “Oyuncularınızı milli takımda oynatmayız” şeklinde oldu. Etkili de oldu. 2024'e dek belli bir format ve verilen sözler var. Stadı kendinin olmayan büyük kulüpler, hakem, kurullar gibi birçok lojistik problem var.
Yeni olan bir tepki var ki o daha mühim. Football Supporters Europe (FSE) adlı Avrupa Taraftarlar Birliği birkaç gün önce bir bildiri yayınladı. 16 büyük ligin 139 taraftar grubu (ki içlerinde İngiliz top 6 takım taraftarları da var) dediler ki:
* Bu planınız gayri meşru ve tehlikelidir.
* Yapılması gereken tam tersidir, adil gelir paylaşımıdır.
* Biz, siz büyük takımların şu an bile gelirden fazla pay aldığınızı düşünüyoruz.
* Sporda liyakat, yükselme ve küme düşme gibi genel kabul görmüş ilkelere dayanan Avrupa spor modelini, ülke içi başarı yoluyla Avrupa yarışmalarına katılma ve mali dayanışma gibi ortadan kaldıracaktır. Bu süreçte, Avrupa futbolunun ekonomik temellerini de zayıflatacak ve daha da fazla zenginlik ve gücü bir düzine kadar elit kulübün elinde yoğunlaştıracaktır.
* Oyunun geniş bir reforma şiddetle ihtiyaç duyduğunun farkındayız. Ancak bu amaca yönelik öneriler, Avrupa yarışmalarında rekabet dengesini yeniden canlandırmaya, yerel ligleri korumaya, taraftarların çıkarlarını dikkate almaya ve daha adil gelir dağılımını teşvik etmeye çalışmalıdır. Bir Avrupa Süper Ligi bu hedeflerin hiçbirine ulaşmaz hatta yok eder.
Zehir zemberek açıklama budur işte. İlginç olan kendi takımlarının sürekli bir menfaati olduğu halde Avrupa ve lig spor kültürünün devamı konusunda endişeliler. Bizde öyle olmaz kanımca. Misal Fenerbahçe’yi Avrupa Süper Ligine alacak olsalar çoğu kimse, "Bizim yerel lig rekabeti n'olacak" filan demez...
KAÇINILMAZ SON
İki yazıdır bu büyük olaya köşemi ayırıyor ve biraz da Avrupa Süper Liginin varlığına inanan bir tavır alıyorum. Çünkü bu kaçınılmaz bir son. Şampiyonlar Ligi finansal açıdan potansiyelin %10'u kadar ancak başarılı. Amerikalılar 330 milyonluk ülkede on milyar dolarlık birçok organizasyon düzenliyor. UEFA, FIFA ve ülke federasyonları benim için hantallık ve yiyici devlet mantalitesi demek...
Rıdvan Dilmen, UEFA ve Avrupa Süper Ligi üyeleri arasında bir anlaşmanın yakın olduğunu, 2024 sonrası yeni bir format olacağını ve bu yüzden üç yıl içinde ülke puanı olarak ilk 10'a kesin girmemiz gerektiğini ifade etti. 300 bin Euro'luk takımlara elenen ve bunu artık bilerek de yapmaya başlayan, altı Avrupa maçı yoğunluğunu lig başarısızlığına sebep kılan yerli ve milli hocalarla bu hedef imkânsız durmakta...
Elinize sağlık Serbay Bey. Umarım UEFA ve kulüpler orta noktada buluşur