İnanç Uysal

İnanç Uysal


Beka sorunu!

Beka sorunu!

Beytülmalde emin olmak ve devlet yönetme dirayet ve ferasetine sahip olmak… Bunlar bir idareci için olmazsa olmaz kriterler. 
Daha bir sürü kriterden bahsedebiliriz ama önce yukardaki kriterlerden başlamak şartıyla…

Beytülmalde eminlik konusu bir bağımsız teftiş işidir aslında. Ama bizim gibi ülkelerde bu mevzu beyan esası üzerinden değerlendirilir çoğunlukla… 
Ve en sağlam yemini eden bu konuda en inandırıcı taraf olur!.. Yani o konu biraz muğlaktır bizde.
Ama devlet yönetme dirayet ve ferasetini, hangi taraftan olduğunuza göre algılasanız da o daha ölçülebilir ve gözle görülebilir bir şeydir.

Devlet, şikâyet edilerek ya da alışkanlık eseri kandırılarak yönetilebilir bir şey değildir. Yani devlet yönetirken bir gün kahraman ilan ettiklerinizi sonrasında hain diye tanımlarsınız, en iyi ihtimalle inandırıcılığınız sorgulanır hale gelir. O nedenle bu dirayet ve feraset, bir ölçü koymayı gerektirir. İyiyi, kötüyü, doğruyu, yanlışı o ölçüyle belirlemek zaruridir. Günübirlik faydalanmalara göre belirlenen ölçüler eninde sonunda zarar olarak geri döner. Asıl zararı da devlet ve halk görür.

OPERASYON APARATI!

Son dönemin popüler tiyatrosu Sedat Peker videoları bizi bu dirayet ve feraset meselesine getiriyor aslında. Peker’in bir operasyon aparatı olabileceği, Türkiye’ye ve Türk Devleti’ne karşı kurulan komploların içinde yer alabileceği ihtimalleri elbette doğru olabilir. Hatta kesinlikle doğrudur. 
İddiaları doğru bile olsa, bu kullanılıyor olduğu gerçeğini değiştirmez. Kullanılıyor oluşu asıl kemirdiği şeyin devlet olduğu gerçeğini de değiştirmez. Hedef aldığı kişiler geçicidir, vazifelidir ama devlet kalıcıdır. İsnatlara muhatap olanlar eninde sonunda unutulur gider ama devlete yapışan leke sonsuza dek kalır.

O bakımdan Peker’in bu sıralı videolarına siyasi bir iştiyakla bakmak, bir memnuniyet hissi beslemek, bu videolardan iktidar devşirmeye kalkmak da çok akıllıca olmaz. 
Bugün bir suç örgütü lideri olarak tanımlanan Sedat Peker’in iddia ettiği şeylerin bir nokta kadar bile doğruluğu varsa bunların o zatın insafına kalmadan gündeme gelip çözümleneceği bir sistemi kurmanın yolları üzerine kafa yormak gerekir.

Ancak geldiğimiz noktada iktidar sahiplerinin, bu bir operasyondur, operasyon Türkiye’ye çekilmektedir, iddiaları her ne kadar doğru olsa bile, bu operasyonun yenilmesindeki mesuliyeti ortadan kaldırmaz. Dahası, bu tiyatronun operasyon olması, külliyen yalan olmasının da delili değildir ne yazık ki…

Sedat Peker’in videoları milyonlar tarafından izlenmektedir. Konu suçtur ve Peker bir suç örgütü lideridir. İktidar birilerinin ya da bir şeylerin kendisine zarar verince kötü olduğunu anlama hastalığının maliyetine bir kere katlanmayı reddetmekte, bu durumda da maliyete ne yazık ki devlet katlanmak zorunda kalmaktadır.

PEKER NEDEN İNANDIRICI?

Sedat Peker neden inandırıcı bulunmaktadır, sorusunun asıl muhatabı iktidardır. Aslında “Yeni Türkiye” tanımlaması içinde en çok övünebileceği konulardan birisi olan çetelerin yok oluşu konusunda son zamanlarda tam tersi bir görüntü vermiş olmasının bedeliyle karşı karşıyadır. İlk zamanlarda Susurluk olayından sonra yaşananların ardından etki alanını yitiren çetelerin boşalttığı alana yerleşen başka unsurlarla ittifak eden Ak Parti, o ittifakların bir şekilde sonuçlanmasından sonra çok eleştirdiği 90’ların güç odakları ile aynı karede fotoğraf vermek durumunda kalmıştır. 

Bugün organize suç örgütü lideri olduğu ve söylediklerinin hükümsüz olması gerektiği iddia edilen Sedat Peker kısa süre öncesine kadar bu ülkede iktidar yanlısı mitingler düzenleyen kişidir.

Peker’in dizi film gibi YouTube’dan yayınladığı iddialarına karşı Sayın İçişleri Bakanı açıklamalarda bulundu. Genel olarak açıklamalar, Türkiye’ye çekilen operasyon savı üzerinden yürüdü. Soylu açıklamalarında daha çok “Onun sözüne karşılık benim sözüm” şeklinde bir taktik ortaya koydu. Ama sözlerinde, Peker’in devlet katında düne kadar gördüğü itibar ve ne sebeple, hangi sıfatla AK Parti’yi destekleyen mitingler yaptığı konularında kamuoyunu tatmin eden bir cümleye rastlayamadık.

Hatta bir ara Peker hakkında Bylock konuşmaları içinde geçen çok ciddi cümleler olduğunu da söyledi Sayın Soylu. Ama Bylock’da adının baş harfi geçtiği için soruşturma geçiren insanlar varken, Peker’in nasıl olup da mitingler düzenleyebildiğinden tek kelime bile bahsetmedi. Kendisine verilen korumanın düzmece bir ihbarla tesis edildiğini yani devletin kandırıldığını da söyledi Sayın Soylu...

Tekrar ediyorum, Peker muhakkak bir operasyon aparatı ve şu anda kullanılıyor. Bundan daha normal bir durum yok. Kısa bir süre öncesine kadar bu ülkede düzenlediği bayraklı mitinglerinde birilerine kan banyosu yaptırma tehditleri savuran ve hiçbir engellemeye uğramayan Peker, devleti idare edenlerle bozuşunca elbette yabancı istihbarat örgütlerinin radarına girer. Elbette tarihin her döneminde Türkiye üzerine oyun kuranların malzemesi olur. Doğru söyler, yalan söyler ama bir şekilde devleti zan altında bırakır, güçsüz düşürür, kemirir…

FETÖ olaylarından, Zarrap hadisesinden hemen sonra bu olaylardan ders alınmış olsaydı; Peker o mitingleri yapmış olmasa, devletin korumasıyla gezmese bugün istediği videoyu çeksin bu şüpheyi yaratamazdı.

Yani özetle işinize yaradığı sürece kollayıp, desteklediğiniz, en azından ses çıkarmadığınız unsurların her seferinde başınıza bela olduğunu artık görmeniz gerekiyor. Devlet kendisini yönetenlerin öğrenme maliyetleri nedeniyle her seferinde yıpranmaya devam ediyor. Böyle bir durumda da elbette beka sorunumuz hiç bitmiyor…

telif

Yorum Yazın

Ana Sayfa
Web TV
Foto Galeri
Yazarlar