İhracatımız görülmemiş şekilde artıyor, ithalatımız da öyle. Yani dış ticaret hacmimiz gittikçe yükseliyor. Bu durum yeni ekonomik modele de uyuyor. En azından üretim ve ihracat artışı amacının ihracat bölümü gerçekleşiyor.
Aslında bu durumun oluşmasında Rusya-Ukrayna Savaşı'nın çok da önemli bir rolü olmuş gibi görünüyor. Baştan söyleyeyim bu kötü bir şey değil. Sadece üzerinde konuşulmayan, bahsedilmeyen bir konu.
Neden bahsedilmiyor madem kötü bir şey değil sorusunun da cevabı şöyle. Birincisi ekonomik durumumuzun en önemli 2 bahanesinden biri olan Rusya-Ukrayna Savaşı'nın avantaj haline getirilmesi bir başarı ama bunun söylersek önemli bir bahaneden feragat etmiş oluyoruz.
İkincisi yeni ekonomik modelin ihracat artışı bölümünün dönemsel olduğu fikri oraya çıkabilir.
Konuyla ilgili hem ihracat yapanlarla hem de bürokratlarla konuştum. Rusya'nın Batı ülkelerine direkt ihracat yapamamasının Türkiye tarafından çok iyi kullanıldığını söylüyorlar.
2005 yılında revize edilen 'Dahilde işleme rejimi' diye tanımlanan bir ihracat yöntemi var ve bu yöntem şu anda Türkiye'deki dış ticaret erbabı için harika bir yöntem. Peki bu yöntem nasıl çalışıyor? İşleyip ihraç etmek kaydıyla ithal ettiğiniz hammadde, yarı mamul gibi ürünlerde vergi teşviği geliyor. Bunun için bir izin belgesi almanız ve ürün üzerinde belli işlemler yapmanız gerekli. Son dönemde ihracat eksenli politikalarımız nedeniyle mevzuat biraz esnetilmiş öyle diyorlar.
Bu esnetilme ilgili bir örnek verdi bir yetkili, ne kadar esnetildiğini anlayabilelim diye ben de size aktarıyorum: "Fasülye yi 'Dahilde işleme kapsamına almışlar, taşını ayıklayıp paketmeleme işlemi yapmak da belge vermek için yeterli kabul edilmiş" ihracat artışına katkı sağlansın diye bu tip işlemlerin vergiden muaf tutulması bile bence çok anormal bir durum değil. Önemli olan bunu açıklamanın gerekliliği ve bu konuda fırsat eşitliği olması.
Belki de ihracat artarken ithalatın da beklenenden daha çok artmasının altında yatan sebep budur.
Peki dahilde işleme rejimi diye isimlendirilen ihracat yöntemi nasıl bir teşvik içeriyor diye de baktım biraz. Eğer bu rejimle ihracat yapmak üzere ithalat yapmak için izin belgesi alabiliyorsanız tek kelime ile vergiden muaf oluyorsunuz.
İthalat yaparken çıkacak toplam vergi kadar teminat veriyorsunuz, sözünüzü tutup ihracatı tamamladığınızda da teminatınızı geri alıyorsunuz.
Baştan da söylediğim gibi burada yanlış bir şey yok. Yanlış olan bunun yeni ekonomik politikanın başarısı gibi anlatılması. Doğrudan kendi üretimimizi ihraç ediyoruz gibi davranılması. İhracat ve ithalat rakamları ndan bahsederken fıkradaki seçicilikle davranılması. Hani var ya 'Namaz kılıyor musun sorusuna hızla bayramdan bayrama diye cevap verip içki içiyor musun sorusuna akşaaamdannnn, aksamaaaa' diye cevap verilen fıkra. İşte o fikaradaki gibi ihracat konusunu hızla, ithalat mevzusunu zorla konuşuyor iktidar.
Gelin şimdi konuyu hiç bilmiyormuş gibi yapıp rakamlara bakalım, onlar bize ne söyleyecek:
Dış Ticaret Bakanlığı'nın verilerine göre Rusya'dan yapılan İthalat Mart Ayı itibariyle yüzde 63, Temmuz itibarıyla ise yüzde 78 artmış toplam ithalatımız ise Mart da yüzde 31, Temmuz da yüzde 40 artmış durumda.
Rusya aslında enerji nedeniyle bizim zaten en çok ithalat yaptığımız ülke ihracat yaptığımız ülkeler arasında ise ilk beşte yok. Müşterilerimiz de aynı yani, AB ve ABD şimdi Rusya ile bizim müşteriler arasındaki ticaretin aracısı da biz oluyoruz yani. Son bir kez daha tekrarlayayım bunda yanlış bir şey yok, elbette böyle bir fırsat sonuna kadar kullanılmalı. Ama bilinmeli ki bu durum sonsuza kadar sürmez. Bu durum, yeni ekonomik sistemin başarısına falan işaret etmez.
Bu arada size komik gelebilir ama enflasyon karşısında dövizin de düşük kaldığını iddia eden ve TL'nin hala çok değerli olduğunu bu şekilde ihracat yapmanın da artık mümkün olmayacağını iddia eden sektör temsilcileri de var. Dövizin ve mevduat faizlerinin enflasyonun çok altında kalmasının bir kısır döngü şeklinde enflasyonu beslediğini de iddia ediyorlar. Parasını koruyamayan kişiler ederim fazla vererek mal almayı tercih ediyorlar. Bu da enflasyon beklentisini ve enflasyonu besliyor, böyle giderse bir kaç ay sonra ihracat balonu da patlar diyorlar. Umarım yanılıyorlardır
Sonumuz hayrola Islerin iyi gitmediğini, iyi gittiğini ileri sürenler de biliyor. Ba'de harab-ül başka