Seçime az bir zaman kala Erdoğan, Atatürk Havalimanında pistlerin üzerinde düzenlediği mitingde, “lebalep” kalabalıklara seslendi.
Tabii bu sefer meydanın doluluğunu “lebaleb” diye tanımlamadı. Net rakam verdi: Mitinge 1 milyon 700 bin kişinin katıldığını söyledi.
Erdoğan, Rize’deki kongrede kalabalığı “Salgının olduğu bir dönemde kongre yapıyoruz ve Rize’de salon lebaleb dolu” diyerek övmüştü.
‘Leb-a-leb’, Farsça kökenli “tıklım tıklım, ağzına değin dolu” anlamında bir sözcük.
***
Bir pazartesi günü (8 Şubat 2021) Erdoğan: "Çarşamba günü Millete Sesleniş konuşmamı özellikle izlemenizi tavsiye ediyorum. Sizlere birçok güzellikleri takdim edeceğim" demişti. Yani çarşamba müjdesini bize, pazartesiden müjdelemişti.
10 Şubat müjde günüydü. Gece saatlerinde 41 uçakla Gara Dağı'na yönelik Pençe Kartal-2 Harekâtı başlatıldı. Ardından helikopterlerle hava indirmesiyle kara harekâtı başladı.
Plan; PKK’nin elindeki asker, polis ve istihbaratçıların kurtarılması ya da burada üslendiği söylenen PKK liderlerinden Duran Kalkan ile bölgeye geçtiği düşünülen Murat Karayılan’ın yakalanmasıydı. Müjde bu olacaktı.
Fakat Erdoğan çarşamba günü ulusa seslenmedi. Ancak 14 Şubat’ta Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar neticeyi duyurdu: "50 terörist etkisiz hale getirilmiştir. Mağarada alıkonulan 13 vatandaşımızın naaşlarına ulaşılmıştır…”
Operasyon tamamlanmış. Kara ve hava unsurları güvenle dönmüşler.
Ulusa seslenemeyen, müjdeyi veremeyen Erdoğan 15 Şubat’ta partisinin Rize İl Kongresi’nde, salonun doluluğuyla moral bulmuştu.
“İşte şu salonun hali… Bakın bir kongre yapıyoruz, salgının olduğu bir dönemde kongre yapıyoruz ve Rize'de salon lebalep dolu”
***
Pandemi dönemiydi. Uygulamalar sıkı ve bezdiriciydi. Lebaleb dolu salonlarda yapılan kongreler tepki çekiyordu.
CHP'li Seyit Torun, "Beş masalı lokantadan bulaşan virüs, lebaleb dolu kongreden bulaşmaz!" derken, Samsun ADD Şube Başkanı Dr. Işık Özkefeli ise doktorların boşuna uğraştığını ifade etti.
24 Mart’ta yapılan büyük kongre yine lebaleb idi. Bu kez Allah, lütfunu esirgememiş, kar yağdırmıştı. Erdoğan "Özellikle de kar yağışının tüm mikropları temizlediği bir anlamlı buluşmada en kalbi duygularla selamlıyorum" ifadesini kullanmıştı.
Allah’ın lütfuna rağmen tepkiler artınca AKP cenahından açıklama geldi. Meğerse lebaleb dolu salonlar, lebaleb dolu değilmiş.
AKP Grup Başkanvekili Cahit Özkan, 7'nci Olağan Büyük Kongre'de Coronavirus salgını nedeniyle getirilen kısıtlama ve kurallara uyulmadığı yönündeki eleştirilere yanıt vermişti.
"Siz de takdir edersiniz ki; oradaki yatay çekimi dikkate aldığınız zaman, 1 kilometrelik alanda insanlar adeta üst üste binmiş gibi görünüyor. Oysa ki; o kalabalığın içinde bulunduğunuz zaman orada çok da küçümsenmeyecek bir mesafe var. Yani ben orada yatay bir kamera çekiminin yanılttığını düşünüyorum.” demişti.
Cahit Özkan’ın bahsettiği, teknik bir uygulamaydı. Kullanılan objektiflere bağlı olarak perspektif, manipüle edilebiliyor ve kısa mesafeler çok daha uzakmış gibi gösterilebiliyordu. Özkan istemeyerek AKP’nin kalabalık görünen mitinglerinin sırrını açıklamıştı.
Tabii yanıltan; kamera değil tercih edilen teknikti.
***
Aynı durum AKP’nin Atatürk Havalimanındaki mitingi için de geçerlidir.
Miting alanı Teyit.Org’un bir analizinde ve bir Artı Gerçek haberinde tam olarak belirlenebiliyor. Ben de Google haritalar üzerinden kabaca 80.000 metrekare hesapladım.
.jpg)
Bu tür durumlarda, alandaki insan sayısı hesaplanırken, metrekare başına 3-5 kişi kabul edilir. Benim tahminim kalabalığın 300 binden fazla olmadığıdır.
Ama Erdoğan’ın söylediği gibi 80 bin metrekarelik miting alanında 1 milyon 700 bin kişi varsa, metrekareye 21 kişi düşüyor demektir.
Buna “lebaleb” demeyeceksek, neye diyeceğiz?
***
Erdoğan’ın pazar günkü bu mitingine, tüm dünya da şaşırmış kalmış.
Mitingi aktaran İngiltere merkezli BBC, "Bu miting son yıllarda dünyada ki en yüksek katılımlı şovu olabilir" yorumunda bulunurken…
ABD merkezli CNN International ise "21 yıllık iktidarından sonra Erdoğan'ın yaklaşık 2 milyon insanı bir meydana toplaması çok ilginç." ifadelerini kullanmış.
Bu haber Yeni Akit, Yeni Şafak, TGRT Haber, haber7, Türkiye Gazetesi, ensonhaber, Akşam, trhaber, Milat gazetesi, gibi birçok yerde hemen hemen aynı cümle yapısı ve ifadeyle yer aldı.
Tabii daha ilginç olan, bu haberlerin ne BBC’de ne CNN’de yer almaması. Varsa bile ben göremedim.
Yorum Yazın