2021’in son yazısı olacak bu. Bu yüzden ne ekonomiden, ne covidden, ne canım ülkemizin içinde bulunduğu durumdan, ne de gündemde ruhumuzu sıkan bir milyon nedenden bahsetmeyelim.
Görmezden de gelmeyelim evet ama etraftaki tüm felaket tellarına rağmen, yine de yeni yıla girerken daha umutlu, daha heyecanlı, üretmek ve çalışmak için daha istekli ve iyiye olan inancınıza daha bağlı olarak pozitifte kalmak da olası.
Hayatta kendini kandırmakla, hayata iyimser bakmak arasında çok farklı bir nüans vardır. Genelde bu ikisi hep çorba olur, birbirine karışır. Oysa her şeyden haberdar olup yine de kendiniz için iyi olanı seçmek de mümkün.
Hayat her zaman seçimlerimizden ibaret…
Bugün kim olduğunuz, nasıl bir hayat yaşadığınız, ruh haliniz, çevrenizdeki sevdiğiniz ve sevmediğiniz insanlar hepsi geçmişte yaptığınız seçimlerinizin bir sonucu. Aslına bakarsanız hayatınızda sizi üzen insanlar bile sizin seçiminiz. Çünkü onları da hayatınıza siz aldınız, sınırlarınızı çizmeden sizi üzmeleri için onlara alan verdiniz. İçsel bir itirafla bunu kabullenip, gidişatı değiştirmek de yine sizin seçiminiz olabilir.
2021 benim için çok da hayal ettiğim gibi geçmedi. Ama gidişatı değiştirmek yine benim elimde…
Tüm bahanelerimi eski yılda bırakmak benim elimde.
Daha üretken, daha iyimser, daha pozitif, daha çok seyahat edilen, daha iyi yemekler yapılan, daha çok film izlenen, daha çok okunan, doğada daha çok zaman geçirilen, daha kalabalık sofralarda biraraya gelinen, tepeden tırnağa güzellik ve nezaketle dolu bir yıl için seçim yapmak benim elimde. Bir de bu yazıyı okuyan senin!
Yılbaşı gecesi ille de hindi pişirip, kestaneli pilav yapmak şart değil; önemli olan ağız tadın..
Yılbaşı gecesi ille de büyük partilere ve organizasyonlara katılmak gerekmiyor, önemli olan içindeki huzurun.
İlle de renkli pelurlara sarılmış, yeşil fiyonklu paketlerde hediyeler alman gerekmiyor önemli olan kendine yetebilmen.
Standartlara uymana gerek yok. Önemli olan kendi hikayeni yazman, kendi filmindeki başrol olduğun gerçeğinin hakkını vermen.
Umarım yeni yılın en sevdiğin şarkıyı duyduğun ilk an gibi, en sevdiğin yemekten aldığın ilk lokmadaki haz gibi, çok sevdiğin bir dostla uzun uzadıya akıp giden bir sohbetin keyfi gibi, hayatta en mutlu olduğun günü anımsadığında yüzünde beliren tebessüm gibi geçer.
Kötü şeyler de olabilir, ama bütünüyle bir ete kemiğe bürünmüş olarak var olabildiğin sürece hepsinin üstesinden gelebilmek de senin seçimin unutma.
Biz evrenin kudreti, yaşam gücüyüz. Bu dünyada kim olmak, nasıl bir insan olmak istediğimizi seçebilme lüksümüz var.
Yeni yılınız ve yeni seçimleriniz şimdiden kutlu olsun.
Yorum Yazın