İnanç Uysal

İnanç Uysal


Bir şey olmaz

Bir şey olmaz

Erdoğan, "Dini, bayrağı, ezanı olmayanlar Bay Kemal'i destekliyor". "Benim milletin Kandil'den aldığı destekle Cumhurbaşkanı seçilen bu ülkeyi temsil etmez"

Erdoğan, "Kılıçdaroğlu'nu karşımıza Cumhurbaşkanı adayı olarak diken bir mekanizma var"

Erdoğan, "Sana kim dedi Alevimisin değil misin, bizim Aleviye de saygımız var, her türe saygımız var bunu söylemeye gerek var mı"  Cumhurbaşkanı adayı, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, "Kılıçdaroğlu, sen kendin Alevi olabilirsin. Ben sana saygı duyarım. Bundan da çekinme, korkma. Bunu da rahat rahat söyle. Ben de Sünniyim, ben de bunu rahat rahat söylüyorum" dedi(2014)

Soylu, 15 Temmuz, fiili darbe girişimiydi. 14 Mayıs 2023 ise Türkiye'yi tasfiye etmeye yönelik hazırlıkların her birini bir araya getirerek oluşturabilecek siyasi darbe girişimidir.

Mehmet Uçum, “2023 seçimlerinde iktidar değişikliği Türkiye’nin tam bağımsızlığına darbe olur”

Binali Yıldırım, “Bu seçim, işgalcilere karşı istiklal mücadelesi seçimidir."

Bekir Bozdağ,  "Seçim akşamı ya şampanya patlatıp sabaha kadar kutlayanlar olacak ya da temiz alnını şükür için secdeye koyup Rabb'ine hamdedenler olacak.

Aslında yazı bu kadar, ama mecburen üzerine başka şeyler de eklemek lazım. Aslında bakarsanız toplumun bir kısmının seçimin sonuçları ne olursa olsun şu anki yönetimin iktidarı bırakmamak için başka yollara tevessül edeceği şeklinde endişeleri hep vardı. Ancak ben kendi adıma buna hiç ihtimal vermedim.

Hemen söyleyeyim hala da vermiyorum. Yukarıda alt alta yazdıklarımı şöyle degerlendirmek bence daha mantıklı: "Kazanırsak ülke karışır" endişesi taşıyan bir grup seçmenin bu endişelerini besleyerek oy verme kararlılığını etkileme yöntemi.

Neticede Türkiye bir üçüncü dünya ülkesi değil, ancak bu tehdit vari ifadeler her şekilde bir bakış açısına işaret ediyor elbette. Seçmeni güvenlikçi politikalar ve kimlik siyaseti üzerinden konsolide etme çabasını.

Bunu ilk defa yapmıyor elbette iktidar, Cumhur ittifakı kurulduğundan beri bu böyle ve o günden beri da AKP'nin oylarında bir gerileme var. Ancak iktidarın çok uzun sürmesi hükümet etmek hissinden devlet olma hissine bir dönüşüme neden oldu kesinlikle.

Yapılan açıklamalar hem devletin kendileri olduğu hissini barındırıyor hem de sahip oldukları devleti yeniden tanımladıkları hissini.

Dini partisine dönüşmüş bir toplum kurguladıklarını düşünüyorlar ama öyle değil. Dahası kendisini müslüman olarak tanımlayan bir çok insana, "Bize oy vermezseniz müslüman değilsiniz" diyebilecek kadar yüksek bir güç zehirlenmesi hissini de taşıyorlar.

20 yılı geçen bir iktidarın kendi başına bu güç zehirlenmesine yettiği aşikar olsa da üzerine bir de Türk tipi başkanlık sistemi eklenince durum çok daha vahim bir hale geldi.

Ancak dikkat ederseniz bu tip enteresan açıklamalar çoğunlukla Erdoğan'ın yakın çevresinden geliyor. AKP kurmayları çok daha itidalli genel olarak. Seçim sonuçlarına elbette saygı göstereceklerini söyleyen parti kurmayları da hiç azımsanmayacak sayıda. Bu da gösteriyor ki parti devleti seviyesi pas geçilmiş ve direk  şahıs ve çevresi devletine ulaşılmış.

Tekrar edeyim benim seçim sonuçlarının tanınmaması gibi bir endişem yok. Bu konuda çok önemli bir hamleyi İstanbul seçimlerinde gördük. Sonuçlarını da, ne halkın ne de kolluk güçlerinin bu anlamda böyle bir hukuksuzluğa alet olacaklarını düşünmüyorum.

Tek mesele sandık güvenliği, geçenler de birilerinin muhalefeti sandıklara yeterince sahip çıkmadığı için eleştirdiğini okumuştum. Yani muhalefetin yeterince sahip çıkmaması, diğer tarafın istediğini yapabilmesi anlamına geliyor bazıları için. Bu bakış açısı ne yazık ki meşru, o sebeple de bütün bu yazıp çizdiklerimizin özeti bu, sandık güvenliği.

telif

Makale Yorumları

  • Evren 03-05-2023 18:52

    Mükemmel yazmışsınız. Elinize emeğinize sağlık. ?

Yorum Yazın

Ana Sayfa
Web TV
Foto Galeri
Yazarlar