Tuğçe Özcan

Tuğçe Özcan


Bugün sizin için de milat olsun

Bugün sizin için de milat olsun

Kasım ayını çok sevemiyorum, yılın 11 ayında neşeli olsam bile Kasım ayı gelince hep biraz buruk olur içim.

Şu hayattaki en kıymetli arkadaşlarımdan biri olan babaannem Kasım ayında vefat etmişti. Bu hafta içinde de çok kıymetli ekip arkadaşımız, hayatını eşitsizlik ve mücadeleye adayan Çiğdem Aydın’ın vefat haberi geldi Muhalif yazarları WhatsApp grubumuza. Kasım ayının kızıla dem vuran parlak renkleri, daha da solgun ve kuzguni bir tona dönüştü benim için.

Sonra dedim ki, bugün benim için bir milat olsun. Hep hatırlamak isteyip unuttuklarımı aklıma kazımak ve daha da önemlisi hayata geçmesi için askıda bekleyen şeylere adım atmak için bir milat olsun.

Kasım ayının neden hüzünlü olduğunu hatırlamadığım bir milat olsun. Yapılacaklar listesinin tüm maddelerini işler bitsin diye değil de, yarın olmayabilir diye tamamlanacağı bir milat olsun.

Yanıbaşımda olanlarla iyi vakit geçirmek için değil de, varlıklarına şükrettiğim bir milat olsun.

Hayallerimin gelip beni bulacağı değil, onlara koşabilmem için minicik de olsa bir adım atacağım milat olsun.

Bazen istekler ne kadar büyük olursa olsun, sadece atacağın küçücük bir adım seni o niyete taşıyan enerjileri harekete geçirir. İşte o küçük adımın küçüklüğünü küçümsemediğim, etkisini görmezden gelmediğim, değişimin küçükten başladığı gerçeğini göz ardı etmediğim bir milat olsun.

Bu öyle bir milat olsun ki, kendimi yeniden kendim gibi hissettiğim zamana geri taşıyabileyim.

Bu öyle bir milat olsun ki, ruhumun sınırlarını cesaretle kaldırabildiğim, bilgeliğimi büyütecek damlaları farkındalık ve özenle varlığıma katabildiğim bir değişim kucaklasın beni.

Bir teknenin vardavelasından ayaklarını sallandırıp, rüzgar ve denizin bütün varoluşunu kutsaması gibi huzurla dolalım bu milatla. Kaybettiğimiz ya da unuttuğumuz, ya da belki de ruhumuzun hafıza kartı dolacak diye sildiğimiz bütün pozitif özelliklerimizi yeniden geri yükleyelim benliklerimize.

Sakura çiçekleri gibi, Nazım Hikmet şiirleri gibi, kahve kokusu gibi, yağmur sesi gibi, en sevdiğin şarkıyı dinlerken hayalini kurdukların gibi bir milat olsun bu.

Lafta kalmasın. Deftere yazılsın, zihnime kazınsın, hayatımda yer bulsun bu milat.

Düşünceler zihnimden taşsın, kelimeler parmak uçlarımdan aksın, tabletin parlak ışıklı soğuk ekranından bana baksın.

Bu öyle bir milat olsun ki, kendimden yeni bir ben yaratsın. O yeni ben, bir önceki ben’e fark atsın. Kabuğuna sığmasın, algıları açılsın, bilgeliği artsın. Farkındalığı herkesi büyülesin ama hayır deme hakkını kullanmayı da bilsin.

Bu öyle bir milat olsun ki, hayatımın diğer günleri bu günü çok kıskansın.

Peki, geliyorum esas soruya.

Bugün senin için de bir milat olsun mı?

Eğer olsun dersen, senin miladının tarifi nasıl olsun?

telif

Yorum Yazın

Ana Sayfa
Web TV
Foto Galeri
Yazarlar