Giriş
Son zamanlarda CHP’de değişim olgusu haklı olarak yoğun bir biçimde tartışılıyor. Bunun elbette önemli gerekçeleri var, gerçekleştiğinde ise büyük avantajları olacaktır. Buna karşın dışa dönük enerjinin içe yönelmesi ve parti bütünlüğünü tehdit eden bazı gelişmelerin önünün alınmaması gibi riskleri ve dezavantajları da var. Fakat zaten değişimin sihri ve geleceğe dair yarattığı umut taşıdığı risklerle kaimdir. O nedenle parti bütünlüğünü koruyarak yerel seçim öncesi bir değişim yeni umutların yeşermesi, sönen moral motivasyonun yeniden yükselmesi, AKP iktidarının zam zülüm politikasını frenleyerek ömrünü kısaltması açısından önemlidir.
Değişim neden gündeme geldi?
Değişim durduk yerde gündeme gelmedi. 2023 Mayıs seçimlerine muhalefet tarafından büyük anlamlar yüklendi; bunun bir kader seçimi olduğu ileri sürülerek varlık yokluk meselesi haline getirildi. Diğer bir deyiş kazanma konusunda çıta çok yükseltildi. Fakat uygun koşullara ve yaratılan büyük umutlara rağmen seçim kaybedildi. Bu durum parti tabanında ve iktidar değişimini bekleyen toplumda büyük bir hayal kırıklığı meydana getirdi. Hayal kırıklığı genel merkezin tutumu ile öfkeye dönüştü, öfke giderek duygusal bir kopuşa sürükledi tabanı ve seçmeni.
Mesele şu ki parti tabanı ile genel merkez arasında meydana gelen duygusal kopuşun sürmesi yerel seçimlerin önündeki en önemli handikaplardan biri olarak öne çıkıyor. Bu nokta aşılmazsa yerel seçimler kazanılamaz. Bunu aşmanın yolu ise değişimdir. Değişim seçmeni yeniden ayağa kaldırmanın yeni bir moral ve motivasyonun kaynağı ve zeminidir.
Değişim ile kastedilen nedir?
Değişimden kastedilen bir başkalaşım değildir. Değişimden kasıt, partiyi iktidar yapabilmek maksadıyla eylem ve söylemde değişimi gerçekleştirebilmek, partinin örgütsel anlayışını yenilemek, partide katılımcı demokrasinin önünü açmaktır. Partide değişimi gerçekleştirdikten sonra iktidar olmak ve ülkeyi olumlu yönde değiştirmektir.
Diğer bir deyişle 1-Demokratik ve güçlü devleti oluşturmak 2-Huzurlu ve zengin toplum kurmak ve 3-Özgür ve eşit yurttaşlık temelinde yeniden inşa edilen bir ülke inşa etmektir. Hem partide hem ülkede böyle bir değişim ancak güçlü bir liderlikle mümkündür.
Değişimi nasıl bir lider gerçekleştirebilir?
Kalıcı ve başarılı güçlü liderler kendi karizmaları ile ortaya çıkar, cesaret ve ferasetleri ile bir çekim merkezi haline gelirler, duruşları ve hitabetleri ile bir rüzgâr oluşturur, verdikleri güvenle toplumun umudu haline gelir, arkalarına aldıkları toplumsal destekle iktidara yürürler ve kalıcılaşırlar. Örneğin Ecevit böyle bir liderdi, Demirel böyle bir liderdi, Erdoğan böyle bir liderdir.
Bu rüzgârı yaratamayanlar ise bir süre sonra silinip giderler. Örneğin Mesut Yılmaz, Tansu Çiller, Mehmet Ağar karizmatik olmayan ve bu rüzgârı oluşturamayan bu yüzden de kısa bir süre sahnede kaldıktan sonra silinip giden liderlerdir. Baykal da bu kategoridedir. Bahçeli, Davutoğlu, Karamollaoğlu gibi liderlik iddiası olanlar da kayda değer hiç bir başarı göstermeyen bir süre sonra silinip gitmeye mahkûm liderlerdir. Bu çerçevede şimdi parti bir kriz yaşıyor. Bu krizden çıkmanın yolu risk yüklenebilen cesur ve demokratik bir liderliktir.
Siyasal proje ne/nasıl olmalıdır?
Tabi lider tek başına yetmez, etkili söylem, inandırıcı eylem ve uygulanabilir proje(ler) de gerekir. Siyaseti artık boş laf olmaktan çıkarıp, çağın gereklerini, toplumun ihtiyaçlarını dikkate alan uygulanabilir siyasal projelere dönüştürmenin zamanıdır. Bu noktada CHP’nin iki yönlü bir değişime gitmesi gerekiyor. Birincisi ilerlemesi için gerekli, ikincisi mevcut tabanını koruyarak genişlemesi için gereklidir.
Diğer bir değişle ilerici (çağın son teknolojik ve dijital gelişmelerini dikkate alan) sosyal demokrat kimliğini koruyarak, tarihsel kökleri olan bir kitle partisi olarak, mevcudu koruyarak oy tabanını genişletmelidir.
Nitelikli kadro neden önemli?
Yukarıda bahsi geçen projeleri uygulayacak ve hedefleri gerçekleştirecek olan nitelikli kadrolardır. Bir kurumdan nitelik ve liyakati çıkardığınızda geriye kayırmacılık, dedikodu ve kaos kalır. Dememiz o ki lider hedefi belirler, bu hedefler ancak gerçekçi siyasal projelerle ulaşılabilir, söz konusu projeleri hedeflere ulaştıracak olanlar ise nitelikli, liyakatli ve emek sahibi kadrolardır. Bunlar olmazsa başarı şansı da olmaz.
Sonuç
Sonuç olarak CHP gelinen noktada tarihsel siyasal şartların da zorlaması ile bir değişim ile karşı karşıyadır. Değişim, öncelikle liderliği (lideri), söylemi (programı), kadroları ve parti içi demokratik işleyişi (tüzüğü) kapsamalıdır. Risk alan cesur ve demokratik bir liderlik, çağın gereklerine ve ihtiyaçlarına cevap veren bir program ve söylem, niteliği ve emeği öne çıkaran parti içi demokrasi (tüzük) ve halkla iç içe olan liyakatli kadroların olduğu parti, önce yerelde sonra da genelde iktidar olabilir.
Yorum Yazın