Selamlar muhalif okuyucuları; bugün ilk yazımda, biraz kendimden, biraz da güncel bir konu olan sporun, hayatımıza psikolojik etkilerinden bahsedeceğim. Ben İstanbul’un Kadıköy semtinde doğmuş, babası, popçu değil topçu olsun diye, futbola yönlendirdiği bir öğretmen çocuğuyum. Dışarıdan bakıldığında hep mutlu ve güler yüzlü bir insan oldum ve hayata pozitif bir şekilde bakmaya odaklandım. (Bana sorarsanız bunun sebebi; deliler gibi bir spor aşığı olmamdır.)
İlerleyen yıllarda futbolcu olamadık bari spor akademisi okuyalım ve bu işin ilmini öğrenelim dedik. Yıllar geçti akademi okudum birçok branşta uzman oldum. Yeri geldi sakatlandım, yeri geldi motivasyon eksikliklerinden dolayı, spora ara verdim. Bütün bu deneyimlerimden çıkardığım tek sonuç; spor yapmadığım zamanki mutsuzluğumdur. Hem okulunu okuyup hem de uygulamamak komik oluyor ama insan bazen doğru yolu bulmakta sorun yaşıyor.
Velhasıl kelam; kendi kendime bir karar verdim. Yürüyemeyecek bir duruma gelmedikçe, hareket etmekten vazgeçmeyeceğim. Çünkü olay tamamen bilimsel...
Ülkemizde hayat koşulları, takdir edersiniz ki Avrupa ülkelerine göre hayli zor. Trafiğin çilesi mi desem, çalışma koşulları mı desem, her gün haberlerde gördüğümüz onlarca olay bizi negatif yönde etkiliyor. Hele muhalifseniz; o zaman stres kat be kat artıyor. Bu stresin vücuttaki etiklerini azaltmak için ne yapmamız gerekiyor?
Mutlu olmak, gülmek ve az kaygılı bir insan olmak istiyorsanız; ihtiyacınız olan 2 şey var;
1- Endorfin
2- Seratonin
Bu 2 hormon siz spor yaptığınızda vücudunuzda deliler gibi salgılanıyor.
Endorfin bir bakıma mutluluk hormonu olarak geçer ama morfinden 30 kat daha güçlüdür. O yüzden, siz spor yaptıktan sonra, vücudunuzda bir rahatlama, ağrılarda azalma ve pozitif bir bakış açısı verir.
Seratonin ise tam gaz mutluluk diyebiliriz. Bu hormonun eksikliği daha çok depresyon ve kaygı durumlarının artmasını sağlar. O yüzden depresyon gibi durumlarda, doktorlar ilk iş olarak fiziksel aktivite önerir.
O zaman ne diyoruz? Herhangi bir psikolojik rahatsızlığa girmeyi beklemeye gerek yok! En iyi versiyonumuzu ortaya çıkarmak istiyorsak spor yapmalıyız.
Hangi sporlar bize faydalıdır?
Herhangi bir diz problemimiz yoksa açık havada (mümkünse orman) minimum 45 dakika tempolu yürüyüşler yapabiliriz. Evden çıkamıyorsak; evde dans edebiliriz. Ne olduğu önemli değil 30-35 dakika dans etmek; koşmak, yüzmek, pilates yapmak, çocuklarımızla oynamak, gibi aktiviteleri düzenli olarak hayatımıza sokarsak; o zaman hayat kalitenizin ne kadar yükseldiğine inanamayacaksınız.
Harika bir yazı oğlum. Başarılarının devamını dilerim.