Cumhurbaşkanlığı ve milletvekilliği için 14 Mayıs’ta yapılacak seçimlerin tarihi yaklaştıkça Batı basınında Türkiye’nin Erdoğan’dan sonra neler yaşayacağı konusunda analizler artan sıklıkta yayımlanmaya devam ediyor. İlginçtir, Batı’da sanki Cumhurbaşkanı Erdoğan ve AKP Yönetimi 15 Mayıs’ta siyaset sahnesinden silinecekmiş gibi bir hava esiyor. Neye dayanarak bu kadar kesin ifadeler kullandıklarını tahmin etmek doğrusu güç.
En çok merak edilen de Erdoğan sonrası geride kalacak ekonomik ve bürokratik enkazı muhalefet blokunun nasıl kaldıracağı. P.A. Turkey isimli İngilizce yayın yapan internet sitasinde yer alan analizin başlığı şöyle:
“Seçimleri Kazandığı Takdirde Muhalefet Erdoğan’ın Ekonomik Gündemini Yok Edecek.”
“Altı partiden oluşan muhalefet blokunun üst düzey ekonomi uzmanları 14 Mayıs seçimlerinin kazanılması halinde Erdoğan’ın tahripkar mirasından kurtulmak için bürokrasi, adalet ve diğer alanlarda çok geniş çaplı bir temizlik harekatına girişecek.
“Yirmi yıldan fazladır Türkiye’yi yöneten erdoğan halkın alım gücünü dibe vurdurdu. Ekonomik zorlukların üstüne bir de 11 ili vuran deprem felaketi eklendi. Depremin Türkiye’ye maliyeti 100 milyar doları buldu.
“Seçimlerin kazananı kim olursa olsun jet hızıyla artann enflasyonla boğuşmak zorunda kalacak. Üstelik Merkez Bankası politika faizini hala yüzde 8.5 olarak sabitliyor. “
Time dergisinde “Erdoğan’ın İktidarı Hiç Bu Kadar Sallantıda Olmamıştı” başlıklı yazıda da son yirmi yılda Türkiye’de yaşanan siyasi ve ekonomik zorluklar anlatıldıktan sonra şu görüşlere yer veriliyor:
“Türkiye’nin 11 ilinde felakete yol açan deprem Erdoğan’ın iktidarının 20 yıldan beri ilk kez politik ve fiziki sarsıntılarla sallanmasına yol açıyor. Erdoğan’ın seçimlerde önündeki en büyük tehlike deprem kurtarma çalışmalarını anında başlatmakta vahim bir şekilde yetersiz kalmasıdır. Türkiye’de pek çok kişi depremlerde çöken binaların çürük yapı malzemeleri kullanılmasını Erdoğan’ın popülist ve iktidarını konsolide etmek için uyguladığı politikalara bağlıyor.
“Cumhurbaşkanı Erdoğan, iktidarını kaybetmemek için medya üstündeki kontrolunu arttırırken devlet bütçesinden yüklü harcamalar yapabilir. Ancak ne yaparsa yapsın halk kitleleri nezdinde güvenilirliğini kaybetmiş bir siyasetçidir.”
Erdoğan’ın önündeki en önemli ikinci engelin muhalefet partilerinin yıllardır ilk kez blok halinde CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun arkasında toplandıklarına dikkat çeken Time’ın yazısı şöyle devam ediyor:
“Kılıçdaroğlu, çok hassas bir dengeyi tutturarak milliyetçi İyi Parti’nin itirazlarına rağmen HDP ve solcu Emek ve Özgürlük Hareketi’nin de desteğini aldı.
“Kamuoyu yoklamaları Kılıçdaroğlu’nun Erdoğan’ın bir kaç puan farkla önünde olduğunu gösteriyor ama Cumhurbaşkanlığı seçimleri anlaşıldığı kadarıyla birinci turda bitmeyecek. Aynı kamuoyu yoklamalarına göre HDP desteğiyle milletvekili seçimlerinde muhalefet az da olsa çoğunluğu elde edecek. “
Time’ın yazısında Erdoğan’ın iktidarı kaybetmemek için devlet bütçesinden yüklü harcamalar yapacağı, HDP’yi PKK’nın ortağı olarak göstermek isteyeceğı, muhalefet liderlerini düzmece suçlarla hapse attırabileceği tahminlerinde bulunuluyor. Yazının son cümlesi ise şöyle:
“Ancak, Erdoğan ne yaparsa yapsın artık kendi çekirdek seçmeninden başka hiç kimseden oy alamayacak gibi görünüyor.”
Nereden nereye geldik. Bir zamanlar bölgede ılımlı İslam’ın lideri olarak alkış tutulan Tayyip Erdoğan bugün Batı tarafından tu kaka edilmiş. Büyük ortadoğu Projesi’nin Eş Başkanı olamaktan gurur duyduğunu her vesileyle dile getiren Erdoğan son dönem dünyada esen değişim rüzgarlarını iyi okuyamamış anlaşılan.
NATO müttefiki bir devletken Şanghay Grubu’yla sıkı fıkı olmaya çalışmak, hegemonyacı olduğu Kırım’ı işgali ve Ukrayna’ya savaş açmasıyla ayan beyan ortaya çıkan Rusya Lideri Vladimir Putin’in dostluğuna sığınmak hayırlara vesile olmuyormuş. Hele de NATO içinde Putin’in adamı damgasını yemek ! Kader utansın!
Yorum Yazın