Bir süredir Türkiye’de de konuşulan Gazze’den Türkiye’ye mülteciler geleceği şeklindeki iddialar İsrail medyası tarafından da gündeme getirilmeye başlandı.
Bu iddialar Türkiye’de gündeme geldiğinde çoğunlukla gayri resmi şekilde yalanlanmış hatta palavra olarak nitelendirilmişti ama bakalım İsrail kaynakları tarafından açıklanan planlara nasıl tepkiler gelecek onu da göreceğiz.
İsrail Hayom gazetesi ABD Milletvekillerinin hem de her iki parti milletvekillerinin de Mısır, Türkiye, Irak ve Yemen’e ABD tarafından yapılan maddi yardımlar karşılığında Gazzeli mültecilerin gönderilmesi planı üzerinde çalıştıklarını duyurdu.
Dahası Ankara’da birçok körfez ülkesi temsilcisinin aynı konuyu görüşmek üzere Türkiye’de olduğu bir süredir konuşuluyordu. Bu işin elbette bir insani tarafı var ve Gazzeli kardeşlerimizin İsrail zulmüne karşı korunup kollanması ve misafir edilmesi elbette hepimizin üzerine vazife. Ancak bu konudaki sabıkamız biraz endişe verici. Çünkü savaş şartları ve uğradıkları zulümler nedeniyle ülkemize gelenler şartlar normalleştiğinde de gitmiyor.
Ancak meselenin daha önemli tarafı İsrail’in Gazze’yi boşaltma idealine insani sebeplerle dahi olsa destek verir duruma düşmek. İsrail’in amaçlar sıralamasında en yakın zamanlı olan amacın Gazze’yi boşaltmak olduğu zaten biliniyor. Eğer İsrail medyasının haberleri doğru ise bu işlemi ABD’nin planı, ABD ve Körfez ülkelerinin parası ile Türkiye’nin de içinde bulunduğu bazı ülkeleri kullanarak yapacağı görülüyor. Burada haberin doğru olmamasını dilemek Filistin davası için hayırlı bir temennidir. Yani buna mecbur kalmamak, Gazellilerin yurtlarından ayrılmasını engellemeyi başarmak Filistin davası için kesinlikle daha önemlidir.
İsrail Hayom’un haberine göre ABD Kongresinde üzerinde çalışılan yeni plan adı geçen ülkelere yapılacak yardımların Gazze’den mülteci kabul etmek konusundaki isteklerine bağlı olacak.
Habere göre Cumhuriyetçilerin tecrübeli Temsilciler Meclisi ütesi Joe Wilson bu plana açıkça destek verdiğini de açıkladı. Birçok başka temsilci ise şu aşamada verdikleri desteği açık etmenin planın geleceği için iyi olmayacağı görüşünü savundular. Haberi bu bölümü de bize kamuoyunu ürkütmemek amacında olduklarını gösteriyor aslında.
Planda durum bir İsrail zulmü ve vahşeti olarak da tanımlanmıyor ve sorumlu olarak sadece Hamas gösteriliyor. Hamasın mültecilerin çıkışına izin vermediği, Mısır’ın da kapılarını açmadığı belirtiliyor. 1.3 milyar dolar ABD yardımı alan Mısır’ın bu para karşılığı ikna edilmesi savunuluyor. Ancak yükün tamamını da Mısır’ın almaması gerektiği ve Irak, Yemen ve Türkiye’nin de dahil edilmesi gerektiğinin altı çiziliyor.
Planın bizimle ilgili bölümünde ön görülen mülteci sayısı 500 bin, buna karşılık aldığımız dış yardımın da 150 milyon dolardan fazla olduğu ve 500 bin mülteci için bu rakamın yeterli olacağı belirtiliyor. Planda bizim 2011’den beri 3.2 milyon Suriyeliyi resmi olarak kabul ettiğimizden de bahsediliyor ve bu da plana dayanak olarak gösteriliyor. Elbette başka ülkeler tarafından alınan mülteciler de sayılıyor ve Gazzelilerin çevre ülkelere yerleştirilmesi ile ilgili durumun ilk defa olmayacağının altı çiziliyor.
Raporda BM’nin Mülteciler Yüksek Komiserliği de sorunlu olarak nitelendiriliyor ve bu kurumun en büyük finansörleri olan ABD, Kanada, İngiltere ve AB’nin İsrail’in destekçisi olduğu buna rağmen Mülteciler Yüksek Komiserliğinin Filistinli mültecileri gereği gibi rehabilite edemedikleri de belirtiliyor. Buradaki rehabilitasyondan ne kastedildiği de aslında açık. Yani diyorlar ki mülteci olmayı kabullenmek konusunda uyumsuzlar bunun çözülmesi lazım. Filistinliler bundan sonra Filistin’de değil başka yerlerde mülteci olarak yaşamayı kabullenmeli diyor.
Bu cümle bize ya da diğer ülkelere mülteci olarak gidecek olan Gazzelilerin geri dönmeyeceğinin planlandığını da gösteriyor. Bu habere bir de Ankara’da dolaşan körfez ülkeleri yetkililerinin varlığını ekleyerek düşünün eğer ikisi de doğru ise ki kamuoyunun bu konuda bir şekilde hazırlandığı gerçeği de ortada o zaman kalıcı misafirlerimiz çok daha büyük rakamlara ulaşabilir.
Yukarıda da bahsettiğim gibi, bu durum sadece bizim kalıcı misafirlerimizin olması anlamına gelmez, İsrail’in Gazze’yi boşaltma planının da başarıya ulaşması anlamına gelir. Eğer uluslararası toplum ve Müslüman ülkeler Gazze’deki insanlara gerçekten yardım etmek istiyorsa İsrail’in zulmümün son bulması için İsrail’e karşı bir şeyler yapmanın yolunu bulmalıdır asıl.
Yorum Yazın