Sanırım en son Darıca Hayvanat Bahçesi’ne gittiğimde ortaokul yıllarındaydım, hiçbirşey zihnimde net değil. Bu pazar güneşi görünce hafta içi eve tıkılarak bünyemde sıfırlanan oksijen ve endorfini depolamak için atlayıp arabaya Darıca’ya gittik.
Online bilet aldığımız için beklemeden hemen içeri girdik, ama gişedeki kuyruk epey uzundu. Hayvanat bahçesi çok bakımlı, çok gelişmiş, büyümüş. Ama insanlar ne yazık ki geriye gitmiş.
Girişte koskocaman yazmışlar, “Buradaki papağanımız ziyaretçilerin ona verdiği yemekler yüzünden öldü, lütfen hayvanları beslemeyin” diye. Yetmemiş her kafesin, ama “her kafesin” üzerine tek tek “lütfen hayvanları beslemeyin” diye uyarı asmışlar, hala bizim insanımız gidip lamaya kurabiye veriyor, zürafaya muz uzatıyor.
Neden böyleyiz? Neden sürekli bildiğini okuyan, bir kereden bişey olmaz kafasındayız anlamıyorum. Çıkışta da bir teyze yaklaşık bir buçuk metrelik bir bambuyu sökmüş, yanında götürüyordu. Sanırım eve gidince arka bahçesine ekecek!
Alışverişin yeni hali link tıklamaca
Özellikle indirim günlerinde bazen link görmekten fenalık geçiriyoruz, evet. Ama alışverişin içinde bulunduğumuz dönemdeki şekli bu.
Kullanıcı deneyimi içeren storylerle eğer doğru bir yönlendirme sağlıyorsa son derece faydalı olan bu sistem, çok fazla işbirliği paylaşımı yapan instagrammer’lar yüzünden oldukça suistimale uğradı.
İyi niyetli şekilde başlayan bu girişim, bir sektör haline geldi ama ben geçtiğimiz hafta çok severek takip ettiğim bir influencer’ı çok afedersiniz ama donunu paylaşıp link verdiği için takipten çıktım.
Evet link vermeye karşı değilim. Birinin memnuniyetinden yola çıkarak alışveriş yapılmasını mantıklı ve zaman kazandırıcı buluyorum ama insanların kargodan gelen iç çamaşırlarını çevire çevire gösterip anlatması bana biraz “avam” geliyor.
Rune Sembollerinin önlenemez yükselişi
Oğlum uyku eğitimi alıp düzenli uykuya geçince, kendimi online kurslara verdim. Rune Sembolleri, Rune Sembolleri master sınıfı, Semboller ve Psişik Güçler kurslarını bitirdim. Kozmetik eğitimi derslerim hala sürüyor.
Fakat şu Rune sembolleri, müthiş bir şekilde herkesin ilgisini çekiyor. (Rune diye yazılıp, Run diye okunuyor)
Her birinin bir giz taşıdığına inanılan, 24 tılsımlı ve enerjisi çok yüksek harften oluşan mitolojik bir alfabe bu. Göbeklitepe’deki sütunlardan tutun, tarihe tanıklık etmiş bir çok kilise, sinagog ya da manastırın duvar ve kapılarında bu sembolleri görmek mümkün.
Bu öğreti için açılmış yüzlerce sayfa, çekilmiş videolar hatta Türk eğitmenlerin yazdığı kitaplar da var. Ancak bilmelisiniz ki, Rune sembolleri sadece onları görmeye hazır olanlara görünürler…
Yargı, dizi izleyicisine aradığı heyecanı getirdi
Türk dizilerinde tutan bir senaryo olursa, birkaç ay içinde benzeri şekilde seri üretime geçmiş türevleri hemen ekranlarda kendine yer ediniyor.
Son dönemde genellikle birbirinden çok da farklı olmayan yapımlarla iyiden iyiye dijitale kayan televizyon izleyicisi, Kanal D’nin Yargı dizisiyle aradığı soluksuz senaryoyu yakaladı. İzleyiciler sosyal medya hesaplarına son yılların en sürükleyici yapımı notuyla diziyi paylaştı.
Hal böyle olunca, dizi izlemeye çok da vakti olmayan ben, mecburen Yargı’ya başladım ve yazılanların ne kadar doğru olduğuna hak verdim. Farklı konusu ve konuyu ele alış şekliyle Yargı sezonu liste başı bitirecek gibi görünüyor.
Yorum Yazın