Farz edelim ki puro tiryakisi bir insansınız. Daha çok Havana-Küba purolarını seversiniz ve Amerika’da yaşamaya karar verdiniz. Tütün ürünleri satan bir dükkâna gidip, söz gelimi Cohiba purosu almak istiyorsunuz. Dükkân sahibi veya satış elemanı size “Küba purosu yoktur” yanıtını veriyor. Gittiğiniz her tutun ürünleri dükkanında aynı yanıtı alıyorsunuz?
Küba'nın efsanevi lideri Fidel Kastro ve tiryakisi olduğu Cohiba purosu...
Sanırsınız ki, Amerikalılar Havana purosunu sağlık nedenleriyle yasaklamış olmalılar… Fakat başka marka puroların serbestçe satıldığını görürsünüz. O halde bu yasağın nedeni sağlık olamaz. O zaman niye Küba/Havana purosu yasaklandı, sorusu aklınıza geliyor.
Araştırmaya başlıyorsunuz ve anlaşılıyor ki, konu hiç de Amerikalıların sağlığını korumak amaçlı değil. Konunun özünde Amerikan dış politikasının bir ambargosu yatıyor. Birazcık araştırma sonucunda karşınıza şu bilgiler çıkıyor...
31 Numaraları Küba Varlıklarını Kontrol Düzenlemesi yasasıyla çıkarılan Federal 515 Kod numaralı genelge Yabancı Varlıklar Dairesi tarafından yürütülür ve özel yaptırımlar uygulanır. Bu yasaya göre Havana purosu satmak, satın almak ve içmek suçtur. İhlali halinde insanlara 10 yıla kadar hapis cezası, şirket ise 1 milyon dolara kadar para cezası, kişiler ise 250 bin dolar ile her defasında 65 bin dolar para cezasına çarptırılabilirler. Yasa, sadece Amerikan toprakları içinde değil, Amerikan vatandaşlarının ülke dışında da nerede olurlarsa olsunlar, hangi ülkede yaşıyorlarsa yaşasınlar Havana purosu satın almalarını, içmelerini yasaklıyor. Yukarıda yazdığımız gibi cezası da hayli ağır.
KENNEDY’NİN KOYDUĞU AMBARGO
Tevellüt tarihi biraz eski olanlar 1959 yılında Fidel Castro’nun diktatör Fulgencio Batista’ya karşı bir isyan hareketi başlatıp ülkeyi ele geçirdiğini hatırlar. Diktatör Batista Küba ordusunda çavuş olarak görevliyken General Gerardo Machado isimli diktatöre karşı, ordudaki diğer çavuşlarla birlikte subayların etkisini önledi, aralarına öğrencileri de alıp orduyu ele geçirdi ve 1933 yılında dikta rejimine son verdi. Bu olaya tarihçiler “Çavuşlar İsyanı” adını verirler.
Batista’nın Küba’ya hakimiyeti yıllarca sürdü, değişik seçim hileleri ile iktidarda kaldı, sonra da getirdiği yasal değişiklikler ile nerede ise yaşam boyu diktatör haline geldi.
Fidel Castro seçimlerde diktatörü yenemeyeceğini, onun her türlü baskı ve sandık hilesi ile iktidarını devam ettireceğini anlayınca kendisini destekleyenlerle bir ihtilal başlattı ve sonuçta Batista güçlerini yenerek Küba’ya hâkim oldu. Castro ilk olarak Sovyet türü bir komünist uygulamaya başladı ve özel sektörün üretim kuruluşlarını devletleştirdi. Bunlar arasında ünlü Havana purosu üretenler de vardı.
Castro ‘nun ABD’nin yanı başında bir komünist rejim kurup adaya Sovyet füze sistemleri getirmeye kalkması Amerika’yı iyice kızdırdı. Amerikan donanması Küba’yı kuşattı ve tam anlamıyla adayı ablukaya aldı. Sovyet füzelerinin Küba’ya, burunlarının dibine girmesini engelledi. Bu olaydan sonra 1962 yılı şubatında ABD Başkanı J. F. Kennedy, Küba ürünlerine karşı bir ticari ambargo başlattı.
Amerika Castro’yu öldürtmek için değişik girişimlerde bulundu. Hatta bir puro tiryakisi olan Castro’ya zehirli puro göndermeye bile çalıştı ama Castro her defasında kurtulmayı başardı ve Amerikalıların planlarını bozdu.
Castro yaşadığı sürece ve Küba hükümeti komünist sistemi değiştirmediği sürece Amerikalı puro tiryakilerinin keyifle bir Havana purosu yakma olanakları yok gibi. 2004 yılında Amerikalıların yurt dışında bile yasal olarak Havana purosu satın almaları ve içmeleri de yasaklanarak ticari ambargo daha da ağırlaştırılmış oldu…
Görünen odur ki, son yıllarda Küba’da olan ekonomik değişiklikler ve yabancı sermayeye tanınan bazı serbestliklere rağmen bu puro yasağı devam edecek gibi.
Amerika’ya gelme planları yapan Türk vatandaşlarına da bir uyarı. Eğer puro tiryakisi iseniz Amerika’ya Havana purosu getirmeyin. Gümrükte başınız belaya girebilir; bizden uyarması.
Yorum Yazın