Bizde, Karaman’ın koyunu, sonra çıkar oyunu, diye bir özdeyiş var. Uzun uzun size bunun kaynakçasını, nereden türediğini anlatacak değilim. Anlatmak istediğim son aylarda uluslararası arenada tezgahlanan büyük bir küresel oyun. Özetlemek gerekirse, cin fikir İngiliz diplomasisinin yeni bir oyunuyla karşı karşıya dünya. Brexit (İngiltere’nin AB üyeliğinden ayrılması) ile birlikte Birleşik Krallığın dünyada yalnızlaşacağını ve bir zamanlar üstünde güneşin batmadığı imparatorluğun iyice çökeceğini hesaplayan diplomasi uzmanları fena halde yanıldıklarını anladılar.
Mesele şu: Avustralya’yla Fransa arasında 2016 yılında Fransa’nın Avustralya’ya 12 dizel yakıtlı denizaltı yapmasını öngören, 90 milyar Avustralya doları tutarında bir anlaşma imzalanmıştı. Beş yıl süreyle çalışmaları yapılan anlaşma birden bire bu ay içinde Avustralya tarafından iptal edildi. Avustralya denizaltı işini ABD’ye ihale etmişti. Üstelik ABD’ye ısmarlanan denizaltılar artık dizel değil, nükleer yakıtlı olacaktı. Bu ani gelişme Fransa’yı şoka uğrattı. Fransa Dışişleri Bakanı Jean-Yves Le Drian,”Sırtımızdan vurulduk. Avustralya tarafından ihanete uğradık” diye yakınırken öte yandan işin aslı ortaya çıktı.
Meğer Londra Hükümeti, Brexit sonrası Birleşik Krallığı “küresel güç” yapma projesini yürürlüğe koymuş, ABD’yi de ikna ederek Çin-Pasifik hattında Pekin yönetimine karşı yeni bir pakt geliştirme çalışmalarına girişmişti. Diplomatik gözlemcilere göre Çin’e karşı tavır almakta ayak direten Fransa ve Almanya’ya ders vermeyi kafasına koyan Biden Yönetimi bir süredir gözünü Çin-Pasifik bölgesine dikmiş olan Londra Hükümeti tarafından ikna edilmişti. ABD ve Avustralya arasında yeni denizaltı anlaşması imzalanırken İngiltere’nin ya da Birleşik Krallığın da katılımıyla üçlü bir de bölgesel pakt oluşturuldu.
Yeni açıklanan paktın adı AUKUS. Kurucu üç ülkenin isimlerinin baş harflerinden oluşuyor.Öte yandan Çin Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Zao Lician AUKUS’a sert bir tepki gösterdi. ABD ve İngiltere’nin Avustralya’ya destek vermesinin büyük bir sorumsuzluk olduğunu söyleyen Lician şöyle konuştu:
“Bu üç ülke soğuk savaş anlayışından ve dar görüşlü jeopolitik anlayışlardan vaz geçmelidir. Aksi halde kendi çıkarlarına zarar vereceklerdir. “
Bu arada Fransız Institut Montaigne’in internet sitesinde “Müttefiklerden Trafalgar Darbesi” başlıklı bir analiz yayımlandı. Yazının bir bölümünde şöyle bir ifade yer alıyor:
“Fransız denizaltılarıyla ilgili bir süredir zorluklar yaşandığı kamuya açık bir gerçekti. Ama hiç kimse ABD’nin Avustralya Hükümeti’yle alternatif bir proje geliştirdiğinden haberi yoktu. Üstelik bu yeni proje üstünde aylardır çalışıldığı anlaşılıyor. Amerikalı strateji uzmanları hasımlarını bombalamak için ‘şok ve serseme çevirme’ stratejisinden söz ederler. Bu oluşturulan üçlü ortaklık açıkça ABD-İngiliz oportünist politikalarının bir ürünüdür. Bu üç ülke AUKUS’u imzalayarak Çin’in Hint-Pasifik bölgesindeki emellerine karşı askeri ve teknolojik işbirliklerinin gücünü göstermek istemektedirler.
“Bütün bu yapılanlar Anglosakson küreselliğinin gücünün yeniden tırmanışa geçtiğini de gösteriyor. Bunlara Kanada ve Yeni Zelanda’yı da eklerseniz ‘Five Eyes Club’ın (Beş Göz Kulübü) önemi ortaya çıkar.”
İngiltere’yi, AB üyeliğinden ayrılma sürecinde “Perfide Albion” (Hain İngiltere, Albion İngiltere’ye verilmiş olan tarihi bir isim) diye ihanetle suçlayan Fransa sanıyorum şimdi Londra tarafından misliyle ihanete uğramış durumda.
Öte Yandan İngiliz “Economist “dergisinde de “AUKUS Anlaşmasının Stratejik Yankıları Uzun Süreli ve Kalıcı Olacak” başlıklı bir yazı yayımlandı. Yazıda şu ilginç cümleler yer alıyor:
“Jeopolitiğin tektonik plakalarının gözümüzün önünde zaman zaman kaydığına tanık oluruz. Örneğin 1956 Süveyş krizi, Nixon’ın 1972’de Çin’i ziyareti, 1989’da Berlin Duvarı’nın yıkılışı yakın geçmişin aklımızda yer eden olayları. Bu ay içinde Avustralya, İngiltere ve ABD arasında imzalanan AUKUS Paktı anlaşması da bu ender tanıklık ettiğimiz gelişmelerden birisi. “
Economist dergisinin yer kabuğundaki plakaların kayması kadar önemli bulduğu AUKUS’un imzalanması sanıyorum dünyanın geri kalanı için pek hayra alamet bir gelişme olmayacak. Umarım yanılırım. Ama pek de öyle olacağa benzemiyor.
Bir de bizim Dışişleri Bakanlığı’na naçizane bir tavsiyem var. AUKUS gelişmeleri dikkatle izlenmeli. Başta bölgesel olduğu söylenen bu pakt küresel nitelik kazanacak gibi görünüyor. Birleşik Krallık ya da İngiltere’nin yeniden depreşen hegemonist emelleri yabana atılmamalı. Pek bir Çin sevdalısı olan dörtte bir ortağın ne idüğü belli olmayan amaçları uğruna bir maceraya atılmaktan sakınılmalı, derim.
Özetlemek gerekirse, dünyada yeni büyük küresel oyunu Anglosakson Kulübü kuruyor. Bu oyunda AB saf dışı. Liderleri İngiltere ve ABD. Dünyada yeni ortaya çıkan bu çok önemli parametreye dikkat!
Harika bir bilgilendirme yazısı. Kaleminize sağlık.