Leyla Emeç Tavşanoğlu

Leyla Emeç Tavşanoğlu


İttihatçılığı hortlatma

İttihatçılığı hortlatma

Sedef Kabaş şu atasözünü söylemiş, tutuklansın. Sezen Aksu’nun beş yıl önceki şarkısında Addem’le Havva’ya cahil dediği için dili koparılsın tartışmaları sürerken bir çok ama çok önemli haber güme gidiyordu. Neydi o?

Günlük yayınlanan bizim Ermeni cemaatimizin önde gelen gazetesi Nor Marmara bir haber patlattı. Manşetten verdiği haber şuydu: “Ermeni Cemaati Liderleri Cumhurbaşkanı Erdoğan’la Çankaya Köşkü’nde görüştü.” beni aldı bir merak. Erdoğan acaba Ermeni cemaati liderlerini neden Külliye’deki Saray’da kabul etmedi de Çankaya Köşkü’nü seçti?

Haberi birlikte okumaya devam edelim:

“Dün akşam Surp Pırgiç Hastanesi’nin Yönetim Kurulu Başkanı Bedros Şirinoğlu ve İkinci Başkan Herman Balyan Ankara’da Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından kabul edildi. Bize ulaşan haberlere göre görüşmede azınlık vakıfları seçimleri ele alındı. Haber kaynaklarından alınan bilgilere göre görüşme gizli tutuldu ve 45 dakika sürdü.  Cemaatimize buradan bir hatırlatma yapalım. Son vakıf seçimleri 2013 yılında yapıldı. Son  sekiz yıldır cemaat vakıfları yöneticileri vakıf işlerini yeni seçimler yapılmadan sürdürüyorlardı.

“Görüşmenin ayrıntılarını öğrenmek için bu sabah Sayın Bedros Şirinoğlu’nu aradık. Kendisinden aldığımız bilgi şöyle: Şirinoğlu epeyce bir zaman önce Cumhurbaşkanı’ndan randevu rica etmiş. Önceki gün Başkanlık makamından aranarak kendisine dün saat 15.45 için randevu verilmiş. Hava muhalefeti yüzünden ne uçakla ne karayoluyla Ankara’ya ulaşamayacakları için hızlı trenle başkente gitmişler. Şimdi görüşmeyle ilgili Bedros Şirinoğlu’nun anlattıklarını okuyalım:

“Başkan (Erdoğan) ameliyat geçirdiğimi bildiğinden geçmiş olsun dileklerini iletti. Görüşme genelde azınlık sorunları üstüneydi. Vakıf seçimleri hakkında konuştuk. Başkan azınlık sorunlarını yakından takip etmiş; takip etmeye de devam ediyor.

“Başkan görüşme sırasında vakıf seçimleri için yönetmelikler hazırlandığı haberini verdi. Anladığım kadarıyla yönetmelikler birbirinden değişik olacakmış. Yani, bazı cemaatler sayıca çok az ama vakıf mallarının sayısı çok fazla. Bazılarının ise malları az ama vakıf  cemaatleri sayısı görece yüksek. Her cemaat için değişik nizamname hazırlanacak. Devlet bürokrasisinden üst düzey görevliler bir buçuk yıl önce bizim hastaneyi ziyaretinde bu konuyu görüşmüştük.  Bu çalışma daha bir-bir buçuk yıl sürecek gibi. O sırada üst düzey bürokratlarla  hastanenin karşısındaki arsa hakkında da konuşmuştuk. Bu sefer Başkan bey, o arsa meselesini de konuştuk, dedi.

Bedros Bey ayrıca incelemelerin yapıldığını ve konunun adalet tarafından yürütüldüğünü,  Başkan’ın Zeytinburnu Belediye Başkanı’nı (AKP’li Ömer Arısoy) arayıp bu işle ilgilenmesini istediğini de belirtti.”

Kafama bin türlü soru takıldı.  Ne demek cemaati az ama malı çok ya da malı az cemaati çok vakıf ayrımı yapmak? Ayrıca  gayri müslim vakıfları için neden ayrı ayrı yönetmelik hazırlıyorsunuz? Şirinoğlu ve Balyan görüşmesi neden Çankaya Köşkü’nde yapıldı? İki Ermeni vatandaşımıza, “Bak koçum, 1915’te İttihatçılar’ın  tehcir ettiği Kasapyan ailesinin bağ evinde sizi ağırlıyoruz.” Mesajı mı verilmek istendi? Artık elde avuçta kalan malların  hepsi bitti, şimdi başa dönelim, arta kalan gayri müslim vakıfları mallarına mı çökelim hesabı? Anlaşılır gibi değil.

Konuyla ilgi görüşlerine baş vurduğum isminin açıklanmasını istemeyen gayri müslim vakıflarıyla ilgili bir uzman bana şu yorumu yaptı:

“Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı oldukları halde Anayasa ve Lozan Antlaşması’nın ihlaline doğru bir gidişat var. Dini ayrımla her cemaate ayrı vakıf yönetmeliği bizim Anayasa’daki laiklik ilkesine 180 derece aykırıdır. Bu durum, Tanzimat’taki devletin çeşitli milletlere ayrılışını hatırlatıyor. Gerçi şimdiye kadar bu ayrım ‘de facto’ yapıldı; ‘de jure’ değildi. Şimdiyse hem ‘de facto’ hem de ‘de jure’ olma yolunda.”

Tamam, iktidarınızı korumak için mücadele edersiniz. Ama son zamanlarda olduğu gibi ona buna saldırıp, tutuklatıp, Lozan’ı, Anayasa’yı ihlal edip memleketi yerle bir edemezsiniz. Bir etmeye çalışın da sizi getirenlerin tepkileri karşısında ne hale geleceğinizi bize keyifle seyrettirin. Denizi kuruttunuz. Para kalmadı. Gayri Müslim vakıfların mallarına mı çökeceksiniz? Önce Montrö dediniz tutmadı. Şimdi Lozan’a mı sardınız? Lozan Montrö’ye benzemez. Adamı fena çarpar. Benden söylemesi. Pes ki ne pes!

 

telif

Makale Yorumları

Yorum Yazın

Ana Sayfa
Web TV
Foto Galeri
Yazarlar