Kurban Bayramı öncesi sosyal medyada bir paylaşım beni çok güldürdü. Sizlerin de güleceğinizi tahmin ettiğim yazıyı okumanızı isterim:
“Kurban Bayramı tatilinin 9 gün olarak açıklanmasının ardından Yunanistan’da OHAL ilan edildi.
“Başbakan Miçotakis, ülkede eli çatal-bıçak tutan herkesin bu akşamdan başlayarak artık hangi mezeyi biliyorsa onu yapması gerektiğini belirtti.
“Haberin duyulmasının ardından Yunan Devlet Televizyonu ERT1’den halka seslenen Başbakan Kiriakos Miçotakis olağanüstü hal kararıyla birlikte ülkede seferberlik ilan edildiğini açıkladı. Gerekli hazırlıkları yapmak için önlerinde çok sınırlı bir süre olduğuna dikkat çeken Miçotakis,’On gün sonra yüzbinlerce Türk, 4 kişi içkisiyle, mezesiyle, balığıyla sofra kurdurup 35 Euro hesabı övmek için gelecekler. ‘Abi, adam gibi muamele görüyorsun. Şezlong parası diye bir şey yok mesela,’ demek için gelecekler. Eğer şimdiden hazırlanmaya başlamazsak o kadar adama ne meze yetiştirebilir ne uzo ne de şezlong,’ sözleriyle ülkenin ciddi bir kıtlık tehdidiyle karşı karşıya olduğunu ifade etti.”
İlk okuyuşta insan bu yazıya çok gülüyor. Ancak üstünde biraz düşününce Türk turizmi, daha da ötesi hizmet sektörünün getirildiği durumu kafamıza dank ettiriyor. Sıklıkla Yunanistan’a ve Yunan adalarına gittiğim için biliyorum. Gerçekten mezesiyle, uzosuyla, balığıyla ve yetmedi, tatlısı ve meyvesiyle dört kişi 35-40 Euro arası bir para ödüyorsunuz. Böyle bir yemek için İstanbul’da biraz hallice bir lokantada kişi başı 40 Euro’dan aşağı ödenmiyor.
Yaz turizminin çok canlı olduğu, üstelik de bizim biraz paralı turistin gözdesi Bodrum ve benzeri yörelerde eskiden adına “plaj” dediğimiz, şimdiyse “beach” tabir edilen işletmelerde duyduğuma göre sadece giriş için kişi başına 300 Euro kesiliyor. İnsafınız kurusun.
Bizim turist de ne yapsın? Türkiye’dekinin yarısından da daha az fiyat ödeyeceğini bildiği Yunanistan’a kaçıyor. Fakaaat... Burada artık bir sorun oluşacak. Necip iktidarımız TBMM’ye yeni bir vergi paketi getirmeye hazırlanıyor. 1980’li yıllarda Özal Hükümeti toplu konut vergisi adı altında yurt dışı çıkış harcı ödenmesi için bir kanun çıkartmıştı. O kanun bugüne kadar devam etti. Uzun yıllar yurt dışına çıkış kişi başı 75 lirayken daha sonra bu 150 liraya çıkarıldı. Şimdiyse yeni paketle birlikte bu miktar 1000 ile 1700 lira arasında olacakmış. Duyulmuş şey değil. Hiç bir uygar ülkede yurt dışı çıkış harcı adı verilen böyle bir uygulama olmadığını biliyorum. Sadece gittiğiniz ülkelerde ayak bastı parası alırlar ki bu çok cüzi bir miktardır. Belediyeye katkı olsun diye.
Ankara kulislerinden kulağıma çalındığına göre bu cin fikir bizim turizmci Turizm Bakanı, ETS Tur’un sahibi Mehmet Nuri Ersoy’un başının altından çıkmış. Bu bir söylenti. Bana anlatılanları size naklediyorum.
Söylenene göre Ersoy, kendi otellerinde yaz boyu in cin top atmasından çekinmiş. Ayrıca pek çok turizmcinin Ersoy’u yaz boyunca sektörün ciddi zararlar edebileceği yolunda uyardıkları haberleri alınıyormuş. Turizmci Turizm Bakanı Ersoy iyi bir iş adamı. Rahmetli babası Ali Haydar Ersoy da öyleydi. Haydar Bey, benim çocukluğumda Karaköy-Kadıköy vapurlarında jilet satar, bu nedenle lakabı “Jilet Haydar” dı. İnanılmaz sevimli, kibar bir zattı. Daha sonra zengin bir hanımla evlendiği ve müteahhitliğe adım attığını öğrenmiştim. Derken bizim Suadiye’deki evin bir sokak üstündeki boş arsaya bir inşaat başladı. Ertesi yıl da o arsa üstünde Ersoy Sitesi doğdu. Ardından öğreniyoruz ki bizim Jilet Haydar Bey Dragos’ta parsel parsel onlarca arazi kapatmış. Neredeyse Dragos’un tamamına sahip olmuş. Allah, yürü ya kulum, demiş. Haydar Ersoy da gerçekten “yürüdü”.
Mehmet Nuri Ersoy ve kardeşi Murat Ersoy babalarının parlak iş zekalarını tevarüs etmişler. Yükseldikçe yükseldiler. Atlas Jet isimli havayolu şirketini Vural Öger’den aldılar; ismini Atlas Global’e çevirdiler. Ancak iş zekaları orada tıkanmış olacak ki Atlas Global iflas etti. Ama iki kardeş ETS Tur’la gayet başarılı biçimde yollarında yürüyorlar.
Kendilerine naçizane tavsiyem. Halk arasında zaten çok ciddi destek kaybetmiş AKP’ye bir de turizm yüzünden darbe indirtmeseler iyi olur. Hizmet ve turizm sektörlerinin uzun zamandır kontrol dışına çıkması yüzünden “kör tuttuğunu öper” misali isteyenin istediğini kazıkladığı bir düzeni reddeden insanlarımız doğaldır ki kendileri için koşulları çok daha uygun olan Yunanistan gibi ülkelerde tatillerini geçirmek isteyeceklerdir. Bu insanlara bir de yurt dışı harç kazığı atmakla gerçekten mükemmel bir karar alınmış oluyor. Memleket zaten, AB ülkeleri, ABD ve İngiltere’nin Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarına vize zorlukları çıkarmalarından dolayı açık hava cezaevine dönmüştü. Bundan sonra kapalı cezaevinde yaşamaya mahkum ediliyoruz.
Yorum Yazın