Geleceğin konularının en başında gelen mevzulardan birisi kuantum bilgisayarlar.
***
Ne zaman bilgisayarların jet hızıyla gelişmesi söz konusu olsa, hemen Heidelberg Üniversitesi’nde öğrenciliğimde yaşadığım bir anım canlanıyor kafamda.
Sosyal Bilimler (Siyasal Bilgiler, Sosyoloji, Felsefe, Psikoloji ve Pedagoji) eğitimi alıyoruz. Bu alanlarda bir yandan istatistik gittikçe önem kazanıyor bir yandan da hesap makinaları ve giderekten bilgisayarlar…
***
Bol istatistikli bir seminerdeyiz. Konu seçim sistemleri. Profesör hocamız, hepimizin birer hesap makinası alması gerektiğini söylüyor. Ertesi hafta, herkes hesap makinasını önüne koyarak hocanın derse başlamasını bekliyoruz. Profesör elinde fiyakalı TI marka hesap makinasıyla öğrencilerin hesap makinalarına bakıyor. O yıllarda bir gazetenin matbaasında, haftada 2-3 gün geceleri hamallık yapıyorum. Hesap makinasını alırken tam bir ‘cıbırın kabadayısı’ rolünde TI marka hesap makinasının en iyisini satın alıyorum. Tamı tamına 3 günlüğüme mal oluyor: 75,00DM.
Hoca tam da benim önümde duruyor ve her iki makinanın da aynı marka ve büyüklükte olduğunu görünce soruyor: Hesap makinamın, onun makinasının 10 katı kapasiteye sahip olduğunu öğrenince, ‘’Bunu kaç yüz Deutsche Mark’a aldın?’’ diye soruyor. Ben, 75,00DM’a aldığımı söyleyince kıpkırmızı oluyor ve Almanların çok sık kullandığı bir kelimeyi (Scheisse) ağzından kaçırıyor… ‘’Ne oldu?’’ diye sorar sormaz, ‘’ben, benim hesap makinasını, 3 yıl önce ABD’nde 1.500,00 US-Dollara’a aldım’’ diyor…
Değişime bakar mısınız?
Gene aynı şekilde, sosyoloji bölümündeki istatistik dersimize gelen profesör hocamız, yazılı sınavda bazılarının kopya çekmeye çalıştığını görünce sınavı iptal etti ve hepimize ‘’Sınavı Geçti’’ belgesi dağıtarak, mutlaka PC/Bilgisayar ve İstatistik öğrenmemiz gerektiğini söyledikten sonra, ‘’aksi taktirde, üniversite mezunu birer ‘Analphabet’ (Okuma yazma bilmeyen)’’ olacağımızı dile getirdi. O zamanlar bilgisayarlar ‘’Lochkarte’’ (Delikli Kartlar) ile çalışıyordu… Günümüzde ‘Bilgisayar Okuryazarlığı’ üzerine konuşuluyor…
***
Nerden nereye? Şimdilerde ise kuantum bilgisayarlardan bahsediliyor… KI-Yapay Zeka’dan bahsediliyor… Türkiye’de ise Nas’dan bahsediliyor…
Peki neyin nesidir bu kuantum bilgisayarlar?
Görünen o ki, KI-Yapay zeka ile iç içe geçmiş kuantum bilgisayarlar belirleyecek geleceğimizi ve de hayatımızı.
Temel bilimsel araştırmalardan tıbba, sanayideki üretimden evlerdeki eşyalarımıza, çevre korumadan ulaşıma kadar kuantum bilgisayarlar tam bir devrim yapacak gibi görünüyor.
Nano teknoloji bazında, KI-Yapay zeka ile işleyen, kendisi gibi bilgisayar üreten ve açılış ve kapanışını da kendisi programlayıp uygulayan kuantum bilgisayarların günün birinde insanoğlunun komutunu dinlememesi ihtimali var. Var da, insanoğlu da aptal değil herhalde. Emir komuta zincirini elinden bırakmaz diye düşünüyorum.
Umarım ve dilerim ki, ipin ucu elimizden kaçmaz da hala son düğmeye insanoğlu basar. Seyredenler bilir, stanley KUBRICK’in 1968’de çevirdiği o muhteşem filmi olan ‘’2001: Odyssee im Weltraum’daki sahneyi. Asronat bilgisayara emir verir, ama bilgisayar başkaldırarak komutu yerine getirmeyi reddeder. Ve bu olay fezada olmaktadır…
Bilim insanlarına, kuantum fizikçilere tavsiyemiz sadece şudur: Aman ha aman, son düğmeye basma hep insanoğlunun elinde kalsın. Yoksa hapı yutarız.
***
Yeni yılınız kutlu olsun efendim. Yeni yılda bütün okuyucularıma sağlık, mutluluk ve başarılar dilerim. Umarım ‘hapı yutmayacağımız’ bir yıl olur 2022.
Kalemine sağlık. Şimdiden iyi yıllar diliyorum…
Kaleminize sağlık. Cok güzel bir yazı. 2022 gönlünüzce olsun.
Sağolasın çokta güzel bir anlatım olmuş. Gelecek yazını beklerim.