Cihan Altınöz

Cihan Altınöz


Kurun üzerindeki köpük alındı mı?

Kurun üzerindeki köpük alındı mı?

Bilindiği gibi Cumhurbaşkanı hemen hergün açıklamalar yapıyor. Son günlerde özellikle ekonomiyle ilgili yaptığı bazı açıklamaları özetleyerek  bir değerlendirme yapmak iyi olur diye düşündüm.

Önce yaptığı açıklamalardan bölümler verelim.

“Döviz kuru üzerinden önce ekonomik kriz, ardından siyasi ve sosyal kaos çıkartmak için sayısız denemede bulundular. Aldığımız tedbirlerle, yurt dışından ülkemize yapılan saldırılarda kullanılan araçları önemli ölçüde etkisiz hale getirdik. Başarabildiler mi? En son kura endeksli Türk Lirası dedik, bütün oyunları bozuldu. Başaramayacaksınız, başaramayacaklar ve biz bu yolda emin adımlarla yürümeye devam edeceğiz.”

“Döviz kurundaki dalgalanma ve fiyatlardaki yükseliş gibi hadiseleri dikenler, çakıllar olarak görüyoruz. Bunları kısa sürede geride bırakacak ve ülkemizi dünyanın en büyük 10 ekonomisi arasına dahil edeceğiz. Açıkladığımız tedbir paketi ile köpüğü almıştık, enflasyon üzerindeki köpüğü de alarak ülkemizi bu görüntüden kurtaracağız. En zoru geride bıraktık. Bundan sonra hedeflerimize adım adım yaklaştığımızı gösterme vaktidir.”

“Öncelikle kur korumalı mevduata vatandaşlarımızın teveccühü bizleri memnun ediyor. Döviz kurlarındaki oynaklığın azalmasından ve istikrarın devamından gayet memnunuz. Diğer taraftan biliyorsunuz benim bir iddiam var; 'faiz sebep, enflasyon neticedir'. Nitekim de neticesi, kendini gösteriyor. Enflasyon, düşüşe girmiştir, girecektir.......Yavaş yavaş, kademeli bir şekilde, aceleci olmadan kur da düşecek, faiz de aynı şekilde düşecek ve 2022 bizim en parlak yılımız olacak inşallah. 2023'e de zaten böyle gireceğiz. Bu enflasyonun da düşüşünü getirir, enflasyon düşecek.”

“Gelişmiş ülkelerin 6-7 katına çıkan enflasyon ve artık ipin ucunu kaçırdıkları para genişlemeleriyle şaşkın şekilde sağa-sola yalpaladığı bir dönemde, Türkiye kendi rayında güvenle yoluna devam ediyor. Amerika’ya bakın enflasyon felaket, Avrupa’ya gelin aynı, aradığınız gıda ürünlerini bile bulamıyorsunuz oralarda, hamdolsun Türkiye’nin böyle bir sorunu yok.” 

Bu açıklamalarla Cumhurbaşkanı özetle ; “ekonomimizi bozmak, siyasi ve sosyal kaos çıkartmak için yurtdışından saldırılar düzenlendi. Biz aldığımız tedbirlerle bunları etkisiz hale getirdik. Kura endeksli türk lirası dedik bütün oyunları bozuldu, başaramadılar. Kurdaki artış bir köpüktü, biz köpüğünü aldık. Şimdi sıra enflasyonun köpüğünü almaya geldi. 2022 en parlak yılımız olacak, 2023’e böyle gireceğiz. ABD, Avrupa  enflasyon artışı ile boğuşurken, gıda ürünlerini bulamazken bizde böyle bir sorun yok” diyor . Acaba öyle mi?

2022 En Parlak Yılımız Olacak mı?

Şimdi de sorularımızı soralım.

Döviz kurlarındaki artışın gerçek nedeni, yurtdışından gelen saldırılar mı? Yoksa, iktisat kuramlarında yeri olmayan “faiz sebep enflasyon netice” saçmalığının sonucu mu? Hatırlayalım. Önce söz dinlemeyen Merkez Bankası Başkanları değiştirildi, ekonomistlerin döviz artışı uyarılarına rağmen son başkan üzerinden her ay faiz oranlarında düşüşler gerçekleştirildi. Bunun sonucunda 19 Aralık’ta dolar kuru 17’ lere, euro kuru 19’lara dayandı. Dövizdeki yükselişin sonucu olarak enerji ve gıda fiyatlarından başlayarak hemen her ürünün fiyatı neredeyse yüzde yüz oranında arttı.

Ne döviz kurundaki artışın ne de ürün fiyatlarındaki artışın nedeni yurtdışından yapılan saldırılar değildi. Kararları siz aldınız. Dolar kurunu beşlerden onyedilere çıkartan da, bir gecede onyedilerden on üçlere düşüren de sizin kararlarınız. Kurun on üç olmasını başarı diye pazarlayan da sizsiniz, enerji ve gıda fiyatlarının fahiş artışlarına sebep olan da sizsiniz. Gelinen bu durum; yönetenlerin yetersizliği, bilgisizliği ile de kötü niyet ve çıkar sağlama niyeti ile de anlatılabilir. 20 Aralık’ta saat yirmi birden sonra hangi araçlarla döviz kuru düşürüldü? Merkez Bankası, kamu bankaları ne kadar döviz bozdurdu?  Bu işlemlerden kimlerin bilgisi vardı? Kimler büyük vurgunlar yaptı? Burada en büyük zararı, dövizdeki hızlı yükselişten korunmak için küçük tasarruflarını yüksek kurdan dövize çeviren insanlar gördü. Birikimleri heba oldu. Yani halkın küçük birikimleri köpük mü oldu?

Hiç bir aşaması şeffaf yönetilmeyen bu süreci, biz kurdaki köpüğü aldık diye açıklayamazsınız. Kurun hızla artmasına da, kurun hızla düşmesine de neden olan da sizin kararlarınız. Köpük kimin cebinde?

Yirmi yıldır iktidarda olan anlayışın ekonomiyi getirdiği durum ortada. TÜİK verileriyle bile yüzde 36 seviyelerini aşmış, gerçekte yüzde 50’nin çok üzerinde olan enflasyon değerleri ile açlık ve yoksulluk sınırının altında yaşayan insanlarımızın sayısı giderek artıyor. Yani yoksulluk artıyor. Bütün veriler böyle söylüyor. Ama iktidar, ülkeyi getirdiği bu durumdan kendisini sorumlu görmüyor, hep başka bir suçlu arıyor.

Artık herkes biliyor , kötü giden bir şey varsa suçlu”dış güçler ve onların yerli işbirlikçileri”. Gerçi bu aralar dış güçlerin işi de çok zor gibi. ABD’de, Avrupada enflasyon oranları yüzde birlerden yüzde 5’lere yüzde 6’lara yükseldi, ne yapacaklarını şaşırdılar, gıda ürünlerine de ulaşamıyorlar, kuyruklar var. En azından bir süre bize bulaşamazlar, rahat ederiz. Şakası bir yana, kişi başına milli gelirleri neredeyse bizden beş kat fazla, enflasyon oranları yaklaşık on kat az olan ülkeleri örnek vererek ve rakamları eğerek bükerek yaptıkları karşılaştırmalar, ülkenin bilgiyle değil algıyla yönetilmeye çalışıldığının acı bir göstergesi. Çok yazık.

Son konuşmalarında Cumhurbaşkanı “2022 en parlak yılımız olacak, 2023’e de böyle gireceğiz” diyerek yeni bir hedef daha ortaya koydu.  Hangi veriye, hangi bilgiye, hangi gelişmeye dayanarak  bunu söyledi, parlaklıktan neyi kastediyor anlamak zor.

Erken seçim yok gibi, yirmi yıl dayandık aşılı da sayılırız, madem en parlak yılımız bu yıl olacakmış görelim bakalım.

Ne dersiniz.

telif

Yorum Yazın

Ana Sayfa
Web TV
Foto Galeri
Yazarlar