Maçları sadece AFAD izlesin

Kahramanmaraş’ta meydana gelen deprem nedeniyle ara verilen Süper Lig, erteleme maçlarıyla birlikte yeniden başladı.

Fenerbahçe-Konyaspor maçından sonra Beşiktaş-Antalyaspor maçında da tribünlerden "Hükümet istifa" sloganları yükseldi

Depremin ardından ancak iki hafta sonra bölgeye gidebilen Devlet Bahçeli, tribünlerden yükselen sloganlar için hemen konuştu.

Protestoları "sorumsuzluk ve şuursuzluk" olarak niteleyen Bahçeli, Twitter'dan paylaştığı mesajında “Bütün kulüp başkanlarının müsabakaların ya seyircisiz ya da gerekli tedbirlerin alınarak oynanması hususunda acil ve gerekli adımları atmaları kaçınılmaz görevleridir.” dedi

Maç, seyircisiz oynanmaz. Gerekli tedbir olarak; taraftarın ağzına çapraz bant yapıştırıp tribünlere öyle alsan… o da olmaz. 

Olur aslında… Hatta bantlar takımın renklerinde olsa, özendirici de olur. Ama taraftar stadyuma girdikten sonra söker. Takibi mümkün değil. O yüzden olmaz.

Bence; maçları sadece AFAD izlesin.

Maç bitince, skorunu da AFAD açıklasın. Hatta istediği skoru açıklasın. Devletin âli menfaati neyi gerektiriyorsa öyle açıklasın. Ne zaman istiyorsa, o zaman açıklasın. Devletin itibarını, milletin huzurunu… gözetsin. 

Bahçelinin “Türk futbolunu zillet ve rezalete mahkûm etmek isteyenlere göz yummak, alttan almak, sessiz durmak geldiğimiz bu aşamada mümkün değildir” demesi de tribünlerdeki afete işaret eder. Felaket başka nasıl olsun ki? Tribünün afeti slogandır, protestodur… tsunami olacak hali yok.

Bu yüzden, maçların AFAD tarafından izlenmesi, AFAD’ın görev tanımı içinde değerlendirilebilir.

Konuk takımın tribünlerinde de Kızılay oturur. 

Tribünlerdeki protestoların ardından, Bahçeli’nin Beşiktaş Kulübü üyeliğinden istifa etmesi de olayın büyük bir afet olmasıyla ilişkilendirilebilir. 

***

Tribünlerde AFAD olsaydı; dördüncü dakikadan itibaren, sahaya yağmur gibi yağan oyuncakları da AFAD atardı. Bizim de tüylerimiz böyle diken diken olmazdı.

AFAD, sahanın neresine ne kadar atılacağını bilir, sonra oyuncakları deposuna götürürdü. Nereye nasıl dağıtılacağına karar vererek olası bir kaosun önüne geçerdi.

Arka planda da daha yerli ve milli duygulara hitap eden bir müzik çalınırdı.

Halen geç değil aslında. AFAD yine oyuncaklara el koyup, kendisi dağıtabilir.

***

Bahçeli, Kahramanmaraş'ta yaptığı açıklamada ": “Bu büyük felaket mucizelerle anlam kılınmış, içinde sır olan bir olay gibi geliyor bana. O bakımdan Cenabı Allah’ın büyük lütfuyla bu felaketi aşacağız. Hepimiz tekrar eski normal hayatımıza döneceğiz, tüm ihtiyaçlar karşılanacak. Bu konuda da MHP olarak Sayın Cumhurbaşkanımızın yanındayız, her konuda ona tam desteğimizi belirtmek istiyorum.” demişti.

Depremden günler sonra enkaz altından çıkarılan canlara hepimiz sevindik, umutlandık. Ama hiçbirimiz; depremi mucizelerle anlamlandırıp, içinde sır olan bir olay olarak, değerlendirmedik.

En azından benim çevremde böyle değerlendiren kimse olmadı rastlamadım. Konuşulan daha çok; denetimsizlik, imar affı veya depreme müdahale konusuydu.

Tabii böyle düşünen Bahçeli’nin, Beşiktaş’tan istifa etmesi size tuhaf gelebilir. Gelmesin, anlatayım:

Fenerbahçe maçında tribünler “hükümet istifa” diye inlerken bir seyirci itiraz etti. “Sahada top oynayana, mücadele eden için bağıracaksın. Burası Fenerbahçe Stadyumu! Fenerbahçe diye bağıracaksın, paralı köpeklik yapmayacaksın." diyerek tepki gösterirdi.

Bunun videosu, tribünlerdeki tepkiye karşı bir soluk oldu. Tepkilerden memnun olmayan kesimlerce çok paylaşıldı. İşte bu seyirci, Bahçeli’nin sözünü ettiği; mucizelerle anlam kılınmış, içinde sır olan bir olayın, tribünlerdeki tezahürü değilse, nedir?

Muhtemelen aynı kişi, tribünlerde “Reis bizi Afrin’e götür!” diye slogan atılsaydı “Burası Fenerbahçe Stadyumu…” demeyecek, o coşkuya katılacaktı. Bu ayrı bir konu.

Benzer bir mucize Beşiktaş tribünlerinde yaşanmadı. Veya ben rastlayamadım.

Böyle sır dolu bir mucize Beşiktaş maçında da görünseydi, Bahçeli, istifa etmezdi. 

****

Bahçeli’nin hesabından peş peşe atılan üç tweetin sonuncusu şöyle: “Milliyetçi Hareket Partisi depremde hayatını kaybetmiş vatandaşlarımıza yapılan saygısızlığı, ülkemizin böylesi hassas ve acılı günlerinde sporun kirli siyasete alet edilmesini şiddetle kınamaktadır.”

Tribünlerdeki ses belki de Bahçeli’nin hisleriyle örtüşüyordur. Belki onlar da; hayatını kaybetmiş vatandaşlara yapılan saygısızlığı, böyle hassas ve acılı günleri siyasete alet edilmesini kınadılar.

Belki de Bahçeli’nin gözden kaçırdığı “sır dolu mucize” buydu.