Önce Ankara’da akıllı bir ses yükseldi. Ankara Valiliği 15 Eylül’e kadar başkentin tüm ağaçlık alanlarında mangal yakmanın yasak olduğunu, vatandaşların duman görmeleri durumunda hemen itfaiyeye bildirmeleri açıklaması geldi geçen hafta.
Güzel haber. Çok geç olsa da keşke tüm yerleşkelerdeki mülki amirler benzer kararlar alsalar, yangın tehdidine karşı oldukça etkin önleyici bir tedbir alsalar diyordum ki İstanbul ve İzmir’den de benzer haberler geldi. Hele İzmir’de belediyenin halka ormanları koruma konusunda inisiyatif almaları, en ufak ateşi bile anında bildirmelerini, söndürmeye gayret etmelerini istemesi oldukça önemli bir gelişme oldu. Ancak, söylemek lazım, özellikle nem oranının düşük olduğu, sıcaklıkların tavan yaptığı Haziran-Temmuz-Ağustos döneminde ormanlık alanların tümünde mangal yasağı, ateş yasağı uygulamak gerekir.
Halkın yangın karşı duyarlılığı önemlidir. Devlet ve resmi ve özel kurumlar da aynı duyarlılığı göstermelidir. Yeniköy Kemerköy Elektrik Üretim ve Ticaret Anonim Şirketi (YK Enerji) emriyle Muğla İkizköy’de yer alan ve termik santrale yakıt sağlayan linyit madeni sahasının genişletilmesi için Akbelen ormanında yol genişletme adı altında orman kıyımı jandarma yardımıyla tekrar başlatılmak istense de, ülkenin kalan ormanlarını korumada halkın çok daha duyarlı davranmaya başlaması belki bu felaket döneminin en önemli kazanımı oldu.
Güzelim Muğla, Marmaris, Köyceğiz, Bodrum, Manavgat ormanlarımızda büyük bir felaket yaşadık. Yeşil vatanla beraber yaban hayatı da ciddi şekilde etkilendi bu felaketten. Kaç on yıl gerekecek tekrar yanan bölgelerin hayata dönmeleri, habitatın tekrar oluşması. Belki çok uzun süre, hatta bizim nesil siyahın bir süreç içerisinde tekrar yeşil tarafından zapt edilmesine tanık olamayabilecekler.
Yine de, bu millet büyüktür. Türk devleti güçlüdür. Yaralar sarılacak, zaman alsa da, çok gayret gerekse de yeşil vatan tekrar yeşerecek, yaban hayat sesleri yine duyulacaktır. Mesele, bu büyük millet ve güçlü devlet benzer bir felaketin bir kez daha yaşanmaması için gerekli önlemleri alacak, tedbirleri planlayıp uygulamaya sokacak irade ve imkanlara sahip mi?
Bu yangın felaketinde gördük. Yeşil vatanda oluşacak bir yangın felaketi havadan mücadele olmadan söndürülemez. İtfaiyenin büyük gayretini, gönüllülerin adanmış hizmetleri kimse tarafından göz ardı edilemez. Ancak, havadan müdahale, özellikle kapasitesi ne olursa olsun, uçaklarla yangın söndürme becerisine sahip olma son derece önemli.
Türk Hava Kurumu (THK) Cumhuriyet’in kuruluş döneminden miras bir kamu yararına kurum. TBMM Başkanları THK genel kurulu doğal üyeleri. Özel yasa ile kurulan bir dernek. Büyük yolsuzluk iddiaları yaşamış nihayette hayyım yönetimine verilmiş. Neyse ki mahkeme kayyum heyetinin THK malvarlığını satmasına “Hayır” demiş, ancak görülüyor ki THK’nın sorunu sadece bakımı yapılmayan uçakları değil, aynı zamanda kurumun görevinden bihaber atanmış kayyım yönetimidir.
Yapılması gereken bellidir. Hızla THK genel kurula götürülmeli, tekrar seçilmiş yönetime kavuşturulmalıdır. İmzalanacak uzun vadeli bir sözleşme ile THK’nın kapasitesinin güçlendirilmesi, mevcut uçaklarının bakımı ve filosuna yeni ve kapasitesi yüksek yeni uçak ve helikopterler katması sağlanmalıdır. Ayrıca Orman Bakanlığı hızla yeniden yapılandırılmalı, bütçesi güçlendirilmeli, orman bekçiliği, erken haber alma sistemi, insansız araçlarla havadan orman yangınlarına karşı erken uyarı sistemi hayata geçirilmelidir. Gerekiyor ise, THK’nın yönetiminin başında muhakkak bir Hava Kuvvetleri’nden emekli generalin olması sağlanmalıdır.
KKTC’de de mangal yasağı
Mangal her yerde yasaklanabilir ama KKTC’de böyle bir yasak nasıl uygulanır, doğrusu bilemiyorum. KKTC’de Anayasanın geçici 9’uncu maddesi ile polis teşkilatı gibi İtfaiye Teşkilatı da Güvenlik Kuvvetlerine bağlanmıştır. Çok trajikomik bir durumdur ama, hayatın gerçeği de bu. 47 yıldır bu anomali bir türlü düzeltilememiştir.
KKTC İtfaiye Teşkilatı bu hafta öyle bir karar aldı ki isyan çıkarsa kimse şaşmasın. Kovid döneminde devletin en tepesinde görev yapanların bile güya gözlerden uzak mangal yapmaktan geri duramadıkları KKTC’de İtfaiye kararına göre 1 Mayıs-31 Ekim tarihleri arasında her türlü ateş yakmak yasak.
Doğrusu kimin marifeti ise şapka çıkarıyorum. Çok doğru bir karar. Ancak nasıl uygulanacak, doğrusu ben anlayamadım. Kanımca imkansız.
Yorum Yazın