Mustafa Tiğrek

Mustafa Tiğrek


Merkezi ve yerel yönetim el ele verince, o şehre bir şeyler gidiyor tabii…

Merkezi ve yerel yönetim el ele verince, o şehre bir şeyler gidiyor tabii…

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Bitlis'te, Kamu ve Özel Sektör Yatırımları Toplu Açılış Töreni'nde yaptığı konuşmada: "Gönüllerimizi buluşturan Rabbime sonsuz hamdediyorum. Samimiyetinize, ahde vefanıza, bugüne kadar gösterdiğiniz teveccühe teşekkür ediyorum. Bir kardeş öz kardeşine nasıl sahip çıkarsa sizler de bize öyle sahip çıktınız. Bizi muhabbetle bağrınıza bastınız. Allah kardeşliğimizi daim etsin. Rabbim dayanışmamızı kuvvetlendirsin. (…) Siz bize sahip çıktınız, hükümetimize sahip çıktınız, size hizmet edenlere, sizin için ter dökenlere, mücadele edenlere sahip çıktınız. Biz de Bitlis ile birlikte tüm Türkiye'yi, kardeşliğimizi bugünlere taşıdık.” dedi.

Önce; bu minnet dolu ifadelere, anlam veremedim. Bitlis; Cumhurbaşkanlığı seçiminde, açık ara farkla Erdoğan’ı tercih etmiş olabilir. O yüzden “Bize sahip çıktınız.” diye teşekkür ediyordur diye düşündüm. Seçim sonuçlarına bakınca Bitlis’te Erdoğan (%46,45), Kılıçdaroğlu’nun (%50,91) gerisinde görünüyor. Bu sonuçlarla “Bize sahip çıktınız.” denmez herhalde.

Bu kez Milletvekili seçimlerine baktım. Bitlis’in üç milletvekilinden ikisi DEM Partiye, biri AKP’ye gitmiş. Tablo, minnet duygularıyla yine örtüşmüyor. Üç milletvekilinden biri, iktidar partisini bu kadar heyecanlandırmamalı. Akla yatmayan bir şeyler var.

Ama nihayet buldum. AKP, Bitlis’te Belediyeyi almış... Ondan! Dem Parti adayının %37,37 oy oranına karşılık, %38,22 ile AKP adayı kazanmış seçimi. Üstelik tüm komşu illerde; Van, Ağrı, muş, Diyarbakır, Batman ve Siirt’te belediyeleri DEM Parti almışken.

“Bizi muhabbetle bağrınıza bastınız. Allah kardeşliğimizi daim etsin. Rabbim dayanışmamızı kuvvetlendirsin” diyecek kadar varmış yani.

***

Seçimler öncesi Hatay’da konuşan Erdoğan: “Merkezi ve yerel yönetim el ele vermezse o şehre bir şey gelmez, Hatay'a geldi mi?” demişti. O zaman bu söylemi yadırgamıştık.

Şimdi Bitlis’i görünce anlıyoruz. Erdoğan, “Kamu ve Özel Sektör Yatırımları Toplu Açılış Töreni” için gitmişti Bitlis’e. Ne de olsa el ele veren merkezi ve yerel yönetim vardı orada.

Hatay’da seçimi AKP kazandı. Yani artık orada da merkezi ve yerel yönetimle el ele. Artık Hatay’a da bir şeyler gitmiştir. Veya gidecektir. Yani gider… diye düşünüyorum.

***

Erdoğan Bitlis’teki konuşmasında ayrıca: “Şunu bugün bir kez daha açık açık söylemek istiyorum. Eski Türkiye artık tamamen geride kalmıştır. İnsanımızın kökeninden, inancından, dilinden dolayı ötekileştirildiği günler artık geride kalmıştır.” dedi.

Birkaç gün önce, “Bursa’da Kürtçe müzik dinleyen 3 işçi tutuklandı” haberi vardı.

Ondan önce de “halay tutuklamaları” diye bir dizi gözaltılar medyaya yansımıştı.

Hatta “Halay tutuklamalarını halayla protesto eden 11 kişiye tutuklama talebi” diye bir haber bile vardı.

Bu tür haberlerin “İnsanımızın kökeninden, inancından, dilinden dolayı ötekileştirildiği günler artık geride kalmıştır.” ifadeleriyle örtüşmediğini sanabilirsiniz…

Hayır! Öyle değil. Bunların hiçbiri kökeninden inancından dilinden dolayı ötekileştirilmiş değil… Terörle ilişkilerinden dolayı ötekileştirildiler.

Mesela Bursa’da Kürtçe müzik dinlediği için tutuklandığı söylenen 3 işçi, Kürtçe müzik dinlediği için tutuklanmamış ki…  Haklarındaki iddia: "Örgüt propagandası" ve "polise mukavemet" 

Son haftalardaki halay tutuklamalarının ilk halkası olan Mersin’deki olayda da halay çeken gençler, halay çektikleri için değil; 'terör örgütü propagandası yapmak' iddiasıyla gözaltına alındılar.

Halay tutuklamaları devam ederken, İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, Hakkâri Yüksekova’da 3.400 rakımlı Sat Buzul göllerinde düzenlenen Cilo festivalinde davul zurna eşliğinde halay çekmişti. (10.Ağustos.2024). Kimse bir şey dedi mi? Hakkında fezleke hazırlandı mı? Kimse terörle ilişkilendirdi mi? Tabii ki hayır. Gözaltların ve tutuklamaların sebebinin halay olmadığını buradan da anlayabiliriz. 

Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, konuyla ilgili bir soru üzerine “Burada tamamen bir çarpıtma var, tuzak var. Halay çektikleri için gözaltına alınan ya da tutuklanan yok.” demişti.  Tutuklananlar “Terör propagandası” yapmış… Ondan.

 DEM Parti Grup Başkanvekili Meral Danış Beştaş şu anda 63 gazetecinin tutuklu bulunduğu bilgisini paylaşınca Tunç, “Gazetecilik suçundan değil” diye yanıt verdi.

Gazeteciler, terör örgütü propagandasından tutuklandıysa buna: “gazeteciler tutuklu” mu diyeceğiz?

Zaten daha önce de BBC’ye konuşan Erdoğan (2017): “Şu anda içeride olanların gazetecilik sıfatı yok. Bunlar terör örgütüyle beraber hareket etmişlerdir (...) Ve şu anda da sizin ifade ettiğiniz şekilde 170 tane gazeteci falan içeride yok, bunların hepsi yalan. (…) Bu yalanlarla da dünyayı kandırmayalım." ifadelerini kullanmıştı.

Aslında Erdoğan’ın Bitlis’teki ifadeleri” İnsanımızın kökeninden, inancından, dilinden dolayı, mesleğinden dolayı ötekileştirildiği günler artık geride kalmıştır” diye genişletilebilirmiş.

***

Genişletmek deyince aklıma geldi. “Türkiye’de terör tanımı geniş.” deniliyor.

Tabii “Geniş” veya “çok geniş” gibi ifadeler, somut değil. Lakin Instagram’ın kapatıldığı günlerde Meta yetkilileri tarafından bir veri paylaşıldı.

Meta, hükümetin Instagram'a erişim engeli getirilme gerekçesi olarak sunduğu "katalog suçlarla" ilgili içeriklerin yeterince kaldırılmadığı iddiasını yalanlayarak, bu tür içeriklere yönelik 2 bin 445 adet içeriğin zaten kaldırıldığını açıkladı.

Meta'nın raporuna göre, 1 Ocak - 30 Haziran tarihleri arasında Türkiye'den toplam 2 bin 953 kaldırma talebi alınmış.

Şikayet edilen içeriklerden 504 tanesi, kendi ilkelerini ihlal ettiği için kaldırılmış. İçeriklerden 1941 tanesini kaldırmamış ama yerel yasalar dikkate alınarak Türkiye’de kısıtlanmış. Muhtemelen aradaki fark, bizdeki tanımların genişliğinden kaynaklanıyordur.

Olsun, düğününde halay çeken bir genç, halay çektiği için değil, terörden dolayı tutuklanmış oluyor. Gazeteci de öyle, mesleğinden dolayı değil, terörden dolayı.

Böylece ne oluyor? “İnsanımızın kökeninden, inancından, dilinden dolayı veya mesleğinden dolayı…ötekileştirilmiyor.” O günler artık geride kalmış oluyor.

telif

Yorum Yazın

Ana Sayfa
Web TV
Foto Galeri
Yazarlar