‘Milletin Sesi’ diye miting yolunu tuttum,
“Kalabalık olacak!”, demişlerdi unuttum…
Genç, yaşlı, işçi, memur.. Her yaştan her kesimden,
Kişi var Maltepe’de, çıkmış gibi resimden!
Saatler öncesinden toplandı kalabalık,
Deniz mavi, yer yeşil, kalp pırpır, hava açık…
.jpg)
Herkeste bir bıkkınlık, gözlerse ışıltılı;
Hoparlörle inleyen meydansa hırıltılı…
Çime serilen, halay çeken, yürüyüş yapan…
Aynı emel uğrunda gelen binlerce insan!
Gür sesli sunucunun sesi duyuldu birden,
Ve miting başlamıştı yarım saat geriden…
Önce mevki sahibi CHP’liler çıktı,
Alkışlar ve şarkılar bir nehir gibi aktı!
Mebuslar, belediye başkanları çağrıldı;
Yavaş ve İmamoğlu dendi dört yan yıkıldı!
Tezahürat arttıkça sloganlar da arttı,
Sanki CHP halkın nabzını böyle tarttı…
Canan Kaftancıoğlu ismini duyar duymaz,
Meydandan öyle bir ses çıktı ki ne desem az!
Gezi tutukluları için aileleri
Konuştular inançla kuşattılar her yeri…
Akabinde hak, hukuk, adalet müjdelendi,
Ve “Geliyor gelmekte olan…” sözü söylendi…
Kâğıt toplayan, kasap, bulaşıkçı, tornacı;
Çıktı ve dert anlattı, hepsinde aynı acı!
En nihayet sahnede Kılıçdaroğlu vardı,
Gür sesli sunucudan daha da gür bağırdı:
Harami düzenini yıkmak dedi ahdimdir,
İdaremizde asla olmayacak hiçbir kir…
Hakkı yenen kişiye vaat etti adalet,
Öğrenciye, tenkide dedi lazım hürriyet!
Göndereceğiz dedi sığınmacıları da,
Ekonomi tam olup kalmayacak yarıda…
Hapiste gazeteci kalmamalı, ekledi…
Hayret ne kekeledi ne de bir kez tekledi!
Ne yalan söyleyeyim, yapsın dediklerinin
Sadece çeyreğini inan ki oyum senin!
Erdem bu şüphecilik sorma bana nedendir,
Çünkü ben bilirim ki sallamak âdettendir…
Çıkışta Marmaray’a girmek imkânsız idi,
Binmek için kaç kişi kuyruklarda bekledi…
En iyisi bir yerde oturduk ve bekledik,
Bu kadar kalabalık hayra alamet dedik…
Peki gittin ve gördün, ne dersen son temennin:
Vatandaşım huzurlu, ülkemse olsun emin…
Umut fakir ekmeği ye demezler umarım,
Tüm düşler gibi bu da kalmasın lütfen yarım!
Bir kafiye kokusu kokusu duyuyorum yazında, Umarım, rehin kalmadın marmaray kapısında. Ey Erdem Zaman, hicivin rengi! Şansına lanet olsun aşmadınsa mitingi! Az değildir senin gibi varmadan vagonuna, Yer vereni metronun yaşlısına kurduna!...