İstanbul, Laleli’de muhteşem bir bina. Ordu Caddesi’yle Şehit Tayyareci Fethi Bey Caddesi’nin kesiştiği köşede Neo-Klasik mimarinin en güzel örneklerinden, mimar Kemalettin Bey’in (Mimaroğlu-elektronik cazın büyük ustası İlhan Mimaroğlu’nun babası) baş yapıtı.
İlk adıyla Harikzedegan (yangın mağdurları) apartmanı 1918’de Fatih, Cibali, Altımermer semtlerinde çıkan yangınlarda evleri kül olan yangın mağduru İstanbullular için inşa edilmiş. 1919’da başlanan ve İstanbul’da ilk betonarme yapı olarak bilinen apartman 1922’de bitirilmiş; yangında evlerini kaybedenler buraya yerleştirilmiş. Türkiye’nin ilk toplu konut projesi olarak bilinen apartman 124 daire ve 25 dükkanı barındırıyor. Bu toplu konut birbirini kesen iki iç sokağın çevresinde inşa edilmiş. Dönemin neo-klasik mimarisinin de bütün özelliklerini yansıtıyor.
Apartman ya da apartmanlar topluluğu daha sonraki yıllarda, gelir sağlasın diye, Türkiye havacılığını geliştirmek amacıyla kurulan Türk Hava Kurumu’nun (THK) mülkiyetine devredilmiş; Tayyare Apartmanları ismini almış. Bugün hem tarihsel hem konumsal hem de yapısal değer olarak paha biçilmez nitelikte.
Diyeceksiniz ki, şimdi de mimariye, sanat tarihine mi merak sardın? Zaten merakım var da bu yazıyı yazmamdaki amaç THK’nın üstüne çökme nedenlerini anlatmak. Malum zat Sezgin Baran Korkmaz’ın 2016’dan sonra THK Üniversitesi mütevelli heyeti üyesi olmasından sonra çevirdiği dolaplara biraz ışık tutmak.
1985’e kadar toplu konut niteliğini koruyan Tayyare Apartmanları bu tarihte Ramada oteller zincirine kiraya verilmiş. 1990’lardan sonra bu kez oteli Net Holding’e bağlı Merit Otel kiralamış. 2000’li yıllarda da kiracı değişmiş, Önce Crowne Plaza olmuş. Ardından yine yeni bir kiracı gelmiş. Son olarak adı Wynham Istanbul Old City’ye dönüşmüş.
Son kiracı Keskin Holding A.Ş isimli bir şirketin sahibi olan Recep Ercan Keskin. Otelcilik, tarım, inşaat ve enerji alanlarında faaliyet gösteriyormuş. Apartmanları 2013’te yıllık kira bedeli 20 milyon liranın üstünde bir paraya devralmış. Binalara tadilat bedeli olarak 250 milyon lira harcamış.
THK’nın iki önceki eski başkanı, havacı pilot emekli tümgeneral Kürşat Atılgan genel başkanlığa seçilir seçilmez kendinden önceki başkan Osman Yıldırım’ın (Yıldırım THK’da yolsuzluk yaptığı suçlamasıyla tutuklanmıştı) apartmanı Keskin Holding’e peşkeş çektiğini iddia etmiş. Yıldırım’ın THK’da yolswuzluk yaptığı iddiasıyla Ankara 30. Asliye Ceza Mahkemesi’ne dava açmış. Ancak Mahkeme Atılgan’ın iddialarında doğruluk payı bulmadığı için Yıldırım’ın beraatine karar vermiş.
Atılgan bu kez yine Keskin Holding aleyhinde bir dava daha açmış. Hem holdingle sözleşmenin iptali hem de apartmanların altındaki dükkanlardan gelen kira gelirinin Keskin’e değil, THK’ya ödenmesi için. Ancak apartmanların tümünün kiracısı durumunda olduğu için Keskin Holding dükkanlardan kiraları toplamaya devam edince Atılgan bu kez devreye “çökme” ustası olan THK Üniversitesi mütevelli heyet üyesi Sezgin Baran Korkmaz’ı sokmuş.
Keskin Holding’in avukatı Dinçer Yüce, Sezgin Baran Korkmaz’ın ortakları olan Bereket Öner ve Erdal Şimşek’le birlikte adli makamları iğfal, ifTira ve şantajla suçlamış; bu üçlü hakkında suç duyurusunda bulunmuş.
Daha sonra ortaya çıkmış ki Utah eyaletinde yargılanmakta olan Kingston kardeşler ve ortakları Levon Termedzhan Sezgin Baran Korkmaz öncülüğünde THK’da tam tamına bir milyar dolarlık bütçe açığı göstermişler. Utah eyalet savcılığının elinde ayrıca “Türkiye’deki bir oteli” 600 milyon dolara almayı planladıkları belgesi de bulunuyormuş.
Özetlemek gerekirse Sezgin Baran Korkmaz, Kingston kardeşler. Levon Termedzhan Korkmaz’ın THK’daki yetkilerinden iyice yararlanmışlar. Korkmaz nasıl yaptıysa THK bütçesinde bir milyar dolar borç göstermiş. Bunun karşılığında da Tayyare Apartmanları’na çökmeyi, binaları başka bir ortakları olduğu söylenen Ekim Alptekin’in Mega Varlık şirketinin mülkiyetine aktarmayı planlamışlar.
Artık Mimar Kemalettin Bey’in laneti mi, ne derseniz deyin, çevirdikleri fırıldaklar tam anlamıyla ayaklarına dolanmış da THK’da hala sular durulmamış görünüyor. Çünkü kurum hala kayyum yönetiminde.
THK’nın elindeki dokuz yangın söndürme uçağı hangarda çürümeyi beklerken Türkiye’nin dört bir yöresinde orman yangınları çıkıyor ama bu yangınlara yangın söndürme uçaklarıyla müdahale edilemiyor. Acaba neden?
Yorum Yazın