Mevsimleri sayıyorum ilkbahar, yaz, sonbahar, kış… Sonbahardan kışa geçerken doğa kendini bin bir tonu ile toprağa karıştırırken, gökyüzü mavisi bulutun beyazından grinin tonlarını arasına alırken orda bir yerde bu tüm renk oyunlarının içinde Nar mevsimi doğuyor sessizce. Çiçeğinin rengini güneşin en ışıklı yaz mevsiminden alan, tomurcuğundaki yeşili sonbahara uğrayan, meyvesini topladığı ganimetler ile kışa saklayan Nar!
Tüm dinlerde bize kendini anlatan, mitolojiye adını yazdıran olduğuna göre sen bir mevsimsin bize çok şey anlatan.
İlk akla gelen bereketi dillerde … Bakalım diğer yerlerde nerede?
İslamiyet’te; Kuran-ı Kerim’de 3 ayrı Ayet-i Kerime’de (Enam Suresi 99 ve 141. Sureler ve Rahman Suresi 68. Ayetinde) geçen ‘Nar’dan, “Allah’ın yarattığı güzelliklerin bir örneği” olarak ve ‘cennet meyvesi’ olarak bahsediliyor.
Tevrat’ta “kutsallık”, “doğurganlık” ve “bolluk” temsilcisi olarak karşımıza çıkan, Hristiyanlık için önemi, “kıyamet günü” ve “sonsuz hayat” sembolü olan, Budizm’de Nar, hayatın tüm olumlu etkilerinin özü olarak kabul edilen ve her türlü kötülükten koruyacağına inanılan, Osmanlı kültüründe Nar, sevilen kıza gönderilerek evlenme teklifi ettiren, Anadolu`da birçok inanç ve adetin konusu olan, En bilineni; Anadolu geleneklerinde evin içinde nar patlatılarak, parçalanan tanelerinin etrafa dağılmasıyla, eve bereket getireceği inancı ile Avrupa’da ve Dünya’da yılbaşı gecesi kapı eşiğinde kırılarak tüm yıla taneleri yayılarak tüm evrene yayılan Nar.
Mitolojide nar; Bereketi yine adından söz ettirirken, doğumu ve kadınlığı güçlü bir şekilde sembolize ederken bereketini dişilden, bolluğunu erilden alan ve neslin devamını sağlayan.
Resim- Canan Berber
Ülkemizin önemli antik kentlerinden biri olan ve Antalya’da yer alan Side’nin antik çağdaki anlamı da Nar’mış.
Bir iğne ucunda ipliğin motifinde, halının dokumasında, kültür mozaiğin beşiğinde Nar.
***
Kendi elinde nar tutan bir kadın gördüm bir gün, kendi elindeki Nar’ı fotoğraflayan. Bugün ise elindeki Nar’ı bırakmış kara kalem ile çizmiş, şimdi ise bir tuvalin önünde fırçasını eline almış bir kadın izliyorum ortalamanın üstünde yüksek duvarların arasında.
Beyoğlu Kültür Yolu Festivali kapsamında SANATÇI ATÖLYESİ başlığında CERCLE D’ORIENT- GRAND PERA’da yüksek duvarların arasında beyaz bir tuvalde Nar’a bakıyorum usulca.
Mehrnoush Esmaeilpour
SANATÇI ATÖLYESİ
CERCLE D’ORIENT- GRAND PERA
Ve hikâyesine tanıklık ettiğim Nar’ın, ondaki Nar’ı anlatmasını istiyorum kendime yer verdiğim ve o an bir sahne ise hikâyeye kalemimle dahil etmenin heyecanıyla.
Soruyorum usulca! Nar’ı neden eline aldığını ve neden bu koca tuvalde başrol elinde bir Nar.
‘’Nar’ dünya gibi görüyorum diyor; Sayısız ve benzersiz formda olanı içinde barındıran ve ekliyor, Nar berekettir. Evet! Dünyanın tüm bereketini elimde taşıyorum…’’
Yaptığı resme bakmaya devam ediyor…
‘’Bir Nar tarlası düşün diyor, toplayabileceğin kadar Nar var, ellerinize bakın kaç tanesini sığdırabiliyorsunuz? Kucak dolusunu toplama şansınız var. Evet! Ellerinize bakın kaç tanesini tutabiliyor!’’
‘’ Bir tane. ‘’
O çiziyor ben yazıyorum.
Benim yolumun bir Han’da kesiştiği meslektaşım olduğunu bildiğim, resim sanatçısı olduğunu duyduğum, gördüğümde selamlaştığım hatırını sorduğum, bir sohbette bu performansa dahil olduğunu öğrendiğim ziyaretini gittiğim Mimar, Ressam, Takı Tasarımcısı Mehrnoush Esmaeilpour ile Nar Mevsimi başlığı attığım bir anı, bir hikâye ya da gerçeğin ötesinde.
29.10-12.11.2021 tarihinde tamamlanacak olan eseri görmenizi tavsiye ederim ve diğer sanatçılarda Kültür Yolunda miraslar bırakırken izlemenizi.
İçinde sanatlarını icra ettikleri yapı ise boşluk kavramını hatırlatıyor bana. Benim için ‘’Mimarlık Boşluk Yaratma Sanatı’’ diye çıkıyor kalemimin ucunda ve evrenin boşluğunda.
Rengini her mevsimden alan Nar’a içindeki sayısız, benzersiz tıpkı biz olmamız erdemini anlatan her tanesi arasına bir kılıf yerleşen varlığı ile de bence biraz uyaran.
Takip ederek Beyoğlu Kültür Yolu Festivalinin bıraktığı izleri takip edebilirsiniz.
Sevgiler
Kaleminize sağlık?