"Yoku paylaşmak kolaydır" derler Anadolu da, mesele varken paylaşmak. Daha önce muhalefet bu sefer de seçimi kazanamazsa sokağa bile çıkmamalı diye düşünüyordum. Hala da öyle düşünüyorum ama bu aralar durumun muhalefet tarafından biraz yanlış anlaşıldığını da düşünmeye başladım.
Yerel seçimlerden önce belki de ellerinde hiçbir şey olmadığı için son derece disiplinli hareket eden, iyi çalışan, Cumhur İttifakı'nın hayati hatalarını iyi değerlendiren bir Millet İttifakı vardı. Bugün o sayede ellerinde bir şeyler var.
Bugün ellerindeki şeylerin dışında tarihi bir kazanma potansiyeli de var. Ama gel gelelim yerel seçimlerdeki o uyum yok. Hatta o gayret ve disiplin de yok. Durumu biraz oldu da bitti maşallah seviyesinde gözlemliyorlar gibi. Yani 'seçim sonuçları nasıl olsa belli biz o sonuçları nasıl pay edeceğiz ona bakalım' ruh hali var gibi üzerlerinde. İttifakın bir iş bölümüne gittiği de görülüyor aslında bir taraf sol oyların bir yere kaçmaması için çaba sarf eder ve söylem geliştirirken diğer taraf da iktidar bloğunun oylarından eksiltmeye çalışıyor. Doğal olarak bu derin bir ideolojik söylem sıkıntısı da yaratıyor ki bu sistemin kaçınılmaz kıldığı bir handikap. Herkes kendi görev alanı için bir söylem geliştirmek durumunda kalıyor ve bu söylemler de haliyle zaman zaman çelişiyor.
Meseleyi Cumhur ittifakı'nda olduğundan farklı algıladıklarını ve sadece bir seçim ittifakı yürüttüklerini her konuda değil demokrasi ve adalet ekseninde bazı temel konularda anlaşarak ülkeye bir çıkış yolu sunmak için hareket ettiklerini söylüyor Millet ittifakı. En önemli ortak amaç olarak da 'Güçlendirilmiş parlamenter sisteme geçiş' konusunu merkeze koyuyor.
Bunlar da gayet güzel özellikle normal zamanlarda da çok etkili olabilecek söylemler. İdeolojik çelişkiler falan bu dille elbette bir şekilde aşıla da bilir. Ama bugün ne yazık ki normal zamanlarda değiliz. Zaten şu anda seçimle ilgili olarak oldu da bitti maşallah ruh halinde okunmasının sebebi de normal zamanlarda olmamız. Ülkenin içinde bulunduğu ekonomik şartlar Millet ittifakı'na bu hissi veriyor ama halk da şu anda sistem tartışmaları, demokrasi ve adalet meselelerinde ki ortak hassasiyette başka bir şey bekliyor.
Ekonomik sorunlarını çözebilecek bir uyumun gerçekleşip gerçekleşmeyeceğini düşünüyor. Bu konuda emin değil. Emin olmadığından ben eminim ama. Çünkü halkın böyle bir şüphesi olmasa, muhalefetin kendi içinde yaptığı görev dağılımı doğrultusunda anketlerde ezici bir üstünlük kurması gerekirdi. Ama yok.
Hala anketlerde AKP'nin birinci parti çıkıyor olması bu şüphenin en somutlaşmış ispatıdır.
Yani millet ittifakı ideolojik temelli olmasa da sorunları çözebilecek bir uyum içinde olduğunu halka göstermek zorundadır. Bu sorunların bir kısmını zamana yayabilirsiniz, hatta sistem değişikliğinden sonraya bırakabilirsiniz. Ama ekonomik sorunları erteleyemezsiniz. Muhalefet iktidarı devraldığı günden itibaren bu çetin imtihanın muhatabı olacaktır ve halk bu imtihan konusunda millet ittifakına henüz tam olarak güvenme noktasına gelmemiştir. Millet ittifakı'nın meri bileşenleri ve katılacak olanlar yerel seçimlerde olduğu gibi ideolojik hassasiyetlerinden ve kendilerini tanımladıkları özelliklerinden vazgeçmeden birlikte hareket iradesini göstermek adına fedakarlık yapabileceklerini ortaya koymak zorundadır.
Ne yazık ki bugün kendileri için doğmuş olan iktidarı devralma umudu, ideal yapısal bir dönüşüm gerçekleştirmek için değil büyüyen sorunları ivedilikle çözme iradesi göstermek konusunda doğmuştur. Bu iradeyi gösterip sorunları çözmeyi başarabilirlerse her birinin kendi idealize ettiği biçimde yapısal bir değişim konusunda asgarî müştereklerde anlaşarak çalışabilecekleri bir zaman için elbette kredileri olacaktır. Ama ne yazık ki şimdi değil.
Yorum Yazın