Sinemanın en popüler ödülü Oscar, bu yıl 96. kez görselliği ve organizasyonu son derece iyi hazırlanmış bir törenle açıklandı. En iyi film kategorisinde hepsi de önemli 10 adayın vardı. Geçen yıl belirli önyargılar ve siyaseten doğrucu olma kaygısı Akademinin liyakat kriterini zaafa uğratmış, beklentilere uygun politika belirleme kaygısı öne çıkmıştı. Neyse ki bu sefer iyi olan kazansın şeklinde sağduyulu yaklaşım hakimdi.
Adaylar açıklandığından beri özellikle iki film üzerinde durdum: ikisi de başyapıt düzeyinde olan Christopher Nolan- Oppenheimer ve Jonathan Glazer- The Zone of Interest-İlgi Alanı filmleri. Sonuçlar açıklandığında Oppenheimer yılın en iyi filmi, İlgi Alanı ise yılın en iyi yabancı filmi Oscar ödülünü fazlasıyla hakederek aldı.
İnsanın güç ve ihtiras tutkusuyla kendisini zehirleyip bütün dünyayı yok etmesini anlatan Oppenheimer, İkinci Dünya Savaşını sona erdirip barışı sağlama bahanesiyle askeri ve diplomatik başarı gibi özendirilen Hiroşima ve Nagazaki’ye atom bombası atılması programını detaylandırıyor.
Oppenheimer atom bombası yapmayı başardıktan hemen sonra, aslında insanlık tarihinin en karanlık eylemlerinden birine önderlik ettiğini görüyor ve nesiller boyu süren korkunç travma peşini bırakmıyor. Dünya bilim tarihinde çığır açtığını düşünen ve insanlığı ileriye götürme ideali taşıyan fizikçi dehasının kibir ve egoya yenik düşmesinin hikayesidir Oppenheimer.
Christopher Nolan gerçek bir hikayeyi, siyasal, toplumsal ve bireyin iç dünyası katmanlarıyla müthiş bir sinemaya dönüştürüyor.
İlgi Alanı, sinema adına tez üretilecek derecede değerli bir film. Yönetmen Jonathan Glazer tek bir kare Yahudi soykırımı ve bununla bağlantılı kurguya başvurmadan Auschwitz toplama kampının dehşetini hissettiriyor. Günlük hayatlara odaklanan kamerası aslında yaşanan vahşeti göstermeden seyircinin vicdanını zorluyor, kan göstermiyor ama kanamayı derinden hissettiriyor.
Jonathan Glazer İlgi Alanı ile en iyi yabancı film ödülünü alırken, bu geçmişe dair bir film değil; tamamen Auschwitz komutanı Rudolf Höss ve ailesinin ev yaşamına odaklanarak kurbanlarla değil, faillerle benzerliğimizi incelemek istediğini söyledi. İfade ettiği yaklaşım tamamen sinema nedir, iyi bir film nasıl olmalı sorusunun yanıtıdır.
Oscar-96 sinema adına sevindirici seçimler yaptı, Oppenheimer ve The Zone of Interest-İlgi Alanı gibi tekrar tekrar izlenip üzerinde konuşmayı hakeden, mücevher değerinde iki filmi öne çıkardı.
MUTHIS BIR YORUM. COK TESEKKURLER HALDUN BEY