Türk Tarih Kurumu eski Başkanı ve eski milletvekili Prof Dr Yusuf Halaçoğlu, Türkiye’ye gelen Afganlıların, Amerikalıların, Taliban’a karşı eğittiği ordu mensupları olduğunu belirterek, bunun bazı sorunlara neden olabileceğine dikkat çekti. Prof Dr Halaçoğlu, Türkiye ile Amerika ile “muhtemelen” bu Afganlıların Türkiye’ye gelmesi için anlaşma yapılmış olduğunu söyledi.
Prof Dr Halaçoğlu, Muhalif’e, son günlerde sığınmacılarla ilgili tartışmalar konusunda değerlendirmede bulundu.
“Ne yapacakları belli olmaz”
Prof Dr Halacoğlu, Türkiye’ye gelenlerin Amerikalıların yetiştirdikleri olduğunu ifade ederek şunları söyledi:
“Türkiye’ye gelen Afganları, Amerika, Taliban’a karşı yetiştirdi ama en küçük bir çatışma olmadan teslim oldu hepsi. Amerikalıların, Taliban’a karşı diye yetiştirdiği askerleri şimdi hep Türkiye’de. Bir kısmını Amerika götürüldü. Erkekler geldi hep, kadınlar gelmedi. Amerika’nın kontrolünde yetiştirilen adamlar. O yüzden ne yapacakları belli olmaz. Vasıfsız, askeri eğitim almış insanlar. Başka nasıl iki bin kilometre yolu geçecek, üstelik yaya geliyorlar. Bilinçli olarak gönderiliyor Türkiye’ye. Türkiye ile Amerika muhtemelen anlaşma yaptılar buraya gelmeleri için. Buradan Amerika’ya gidecek diye ya da burada kalacaklar diye. Aksi takdirde elini kolunu sallayarak bu kadar insan nasıl geçer sınırdan?”
“Hükümet gönderme taraftarı değil”
Prof Dr Halacoğlu, Türkiye’nin, sadece Avrupa’dan gelenleri “mülteci”, diğerlerini “sığınmacı” olarak kabul ettiğini belirterek, Afganlı ve Suriyeli sığınmacıları geri göndermesi gerektiğini söyledi.
Prof Dr Halaçoğlu, “Ama bu hükümetin sığınmacı ve mültecileri gönderme taraftarı olduğunu düşünmüyorum. Ama gönderilmesi gerekiyor hepsinin. İlgili ülkeyle konuşulması gerekiyor. Afganlılar kendi ülkelerine, Suriyeliler için de sorunlu diğer ülkelerle konuşulduğu gibi yönetimleriyle görüşerek geri dönmelerinin sağlanması gerekiyor.” dedi.
“Türkiye’nin demografik yapısını bozuyorlar”
Prof Dr Halaçoğlu, hükümetin sığınmacıları göndermeme tavrının nedeni konusunda da, “Göndermemek herhalde hükümetin işine geliyor. Türkiye’nin demografik yapısını bozuyorlar. Türkiye kelimesi üzerinde bile tartışma yapmadılar mı zamanında? O halde hangi gelişmeler olduğu belli.” dedi.
“Afganistan, Kurtuluş Savaşı’nda yardım etti mi?
Prof Dr Halaçoğlu, Kurtuluş Savaşı sırasında Afganistan’dan da, Azerbaycan’dan da, Hint Müslümanlarından da yardım geldiğini ifade etti.
Prof Dr Halaçoğlu, buna karşılık Türkiye’nin de, Atatürk döneminden başlayarak Afganistan’da yardım yaptığını belirtti.
“Atatürk döneminden itibaren, Cumhuriyet dönemi boyunda Afganlıların askerlerini biz yetiştirdik. Bizim Harp Okullarında okudular. Türkiye’ye karşı dostane ilişkiler sürdü çünkü Afganistan’da sadece Afganlar yok, Özbek Türkler, Türkmenler var. Atatürk döneminden başlayan iyi ilişkiler nedeniyle, 2001 yılında Türk Ordusu, Afganistan’da eğitim desteğinde bulundu. Okullar kurdu, şehir içinde güvenliği sağladı, çok yardımlar yaptı. Oraya Türk Ordusu’nun nasıl gittiğini en bilenlerden biriyim. Orayla ilgili raporu hazırlayanlardan biri bendim. Türk Ordusu, Afganistan’da, kesinlikle çatışmaya girmeden, sadece eğitim ve yardım faaliyetlerinde bulunmak üzere gitti ve hiç çatışmaya girmedi. Şimdi Kurtuluş Savaşı’nda yardım yaptılar diye, Türkiye, Afganlıları sığınmacı olarak kabul etmek zorunda değil.”
“Osmanlı, Arapları İstanbul’a almadı”
Prof Dr Halaçoğlu, Osmanlı İmparatorluğu döneminde, Arapların ne İstanbul’a ne de Anadolu’ya alınmadığını söyledi.
“Osmanlı İmparatorluğu’nda herkes kendi ülkesinde yaşıyor. Bırakın bir Arab’ın Anadolu’ya, İstanbul’a gelmesini, bir aşiretin başka bir sancağa gitmesi bile yasak. Üstelik Arapların, Anadolu’ya baskınlarını, talanlarını, yağmalarını önlemek için tedbirler alınmıştır ve Suriye’nin Rakka ve Deyrizor bölgesine Türkmenler yerleştirilmiştir. İstanbul’da, Anadolu’da hiç Arap yok. Osmanlı, herkesi kendi ülkesinde, kendi vergi kayıt defterlerine göre tutuyordu. Bulgarları, Yunanlıları da getirmiyordu. Herkes kendi kayıt defterlerine bağlıydı. Kaçak şekilde gidenler olursa, yakalanınca kendi bölgelerine gönderilirdi Osmanlı’daki iskan kanununa göre.
Yorum Yazın