Başlığa aldığım “Şeytana pabucunu ters giydiren” atasözü günlerdir ara ara aklıma takılıyor. Elimin altındaki Atasözleri Sözlüğü’nde anlamına baktım. “İşlerini kolay yoldan halleden kurnaz kişi” “Şeytan’ın bile akıl edemeyeceği işleri becerebilen kişi”yazıyor. Neden aklıma takıldı? Bir bilebilsem.
Bunları düşünürken gazeteler ve internet haber sitelerinde son günlerdeki gelişmelere bakıyorum. Gündemin ilk sırasında tabii ki yabancı ülke paraları kurunun, özellikle de ABD dolarının Türk lirası karşısında sert yükselişi, Dolar’ın bir kaç dakika içinde 20 lirayı görmesinin ardından 18, hemen sonrasında da 13 liraya kadar gerilemesi var.
Derken bir sabaha karşı Maliye ve Hazine Bakanlığı’nın, Parlamento’yu by-pass ederek yaptığı kur -faiz - mevduat açıklaması. Kafam iyice karışıyor. Bakanlık Parlamento üstü bir kurum mu ki tek başına neredeyse kanun hükmünde bir kararı açıklayabiliyor? O zaman TBMM’nin ne işlevi kaldı? Bu ne iştir, diye para konularını bilenlere soruyorum.
Aklına çok güvendiğim bir dostum ilgimi çeken ama gerçek olmasına ihtimal vermek istemediğim şöyle bir tez ortaya atıyor:
“En büyük muktedir, halkına, ya da daha açık söylemek gerekirse kendi tebasına şu mesajı veriyor: ‘Benim hedefim belli. Dünyaya İslam’ı yayacağım. Bunda çok kararlıyım. Ben çok kudretliyim. İstersem doları 10 liradan, bir hafta içinde 20 liraya çıkarır, sonra da gene aynı hızla düşürüveririm. Zaten Katar ve Birleşik Arap Emirlikleri’yla (BAE) ilişkilerim çok iyi. Fosil enerjiden elde ettikleri trilyonlarca dolar hazinelerinde yatıyor. Benden bir kaç yüz milyar doları hiç bir zaman esirgemezler.’
Ayrıca bak, Afrika ülkelerine tarikat ihraç etme planı da çok sıkı biçimde devam ediyor. Geçen hafta Afrikalı liderler zirvesi neden düzenlendi sanıyorsun? Afrika ülkeleri dediğin dünyanın en yoksul bölgeleri. Kendilerini geçindirecek paraları yokken sana para mı verecekler?” İlginç bir tez tabii. Doğruluğuna pek ihtimal vermesem de buraya yazmak istedim.
Ankara’dan bazı arkadaşlarla da konuşuyorum. Onların aldıkları kulis bilgileri sağlamdır. Birisi şöyle diyor:
“AKP’nin baş akıl hocası Erol Olçok 15 Temmuz gecesi öldürüldükten sonra partide algı operasyonu yaratacak kişi kalmadı. Büyük beyin Olçok’tu. Onun ölümüyle AKP yeni bir ‘BAŞARI HİKAYESİ’ yaratamadı. Deneme-yanılma yöntemiyle çeşitli senaryolar yazdılar ama hiç biri tutmadı.
“En son baş vuracakları, doları zıplatıp sonra da aşağı çekerek halka, işte biz bunu yaparız mesajı vermekti. Bir ay önce 10 lira olan doların bir ay sonra 13 liraya düşmesini sevinçle halay çekerek kutlayan bu halk yeni senaryoya inanmış görünüyor. “
Bir başkası da Maliye ve Hazine Bakanlığı’nın Kanun Hükmünde Kararnamesi’ni şöyle izah ediyor:
“Geçen yıl Instagram hesabından görevinden affını açıklayan Maliye ve Hazine Bakanı Berat Albayrak bir süredir yeni bir ekonomik plan üstünde çalışıyordu. O plana yardımcı olanlardan birisi de şimdiki Bakan Nurettin Nebati’ydi. Yani anlayacağın perde gerisinde fiili bakanlık görevini yürüten Berat Albayrak’tır.”
Böyle midir, değil midir, bilemem. Ama yeni bir kulis bilgisini de sizlerle paylaşmadan geçmek istemedim. Bu bilgi esrarengiz bir ziyaretle ilgili. Geçtiğimiz Pazar günü, yani 19 Aralık akşam üstü, sabık bakan Berat Albayrak’ın İstanbul’da bir sitede bulunan evinin önüne kalabalık bir koruma konvoyu eşliğinde siyah bir otomobil yanaşmış. Arabadan inen kişi Albayrak’ın evinden içeri girmiş ve dört saat boyunca orada kalmış. Çıkıştan sonra da hızla Ankara’ya gitmiş. Söylenene göre siyah otomobildeki kişi yeni Maliye ve Hazine Bakanı Nurettin Nebati’ymiş. Ankara kulislerinde konuşulanları aktardım. İnanıp inanmamak size kalmış artık.
Yorum Yazın