7 Haziran 2015 seçimlerinde AKP mecliste çoğunluğu kaybetmiş, 13 yıllık tek parti iktidarı sona ermişti. Kürtler meclise girmesin diye konulmuş %10 barajı, HDP’nin %13 oy oranıyla yıkılmıştı.
İktidarın %40’lık gücünün karşısında %60’lık muhalefet vardı.
Havada umut asılıydı.
Tabii bu %60’ın içinde MHP de vardı. Nasıl olmasın ki? En sert en acımasız eleştirileri yapan, MHP değil miydi? Bütün arşivler ortada. Halen ulaşılabilir.
Meğerse yanılmışız. %60-40 oranı doğru. Yine bir taraf 60, diğer taraf 40. Ama 40 olan AKP değilmiş, muhalefetmiş. Meğerse; MHP bu tarafta değilmiş, diğer taraftaymış.
***
2023 seçimlerine giderken muhalefetin büyük ittifakı 6’lı masanın, 6’lı olduğunu sanıyorduk, değilmiş. 5’liymiş. Meğerse, İYİ Parti orada değilmiş.
2015 MHP veya 2023 İYİP… Film aynı film.
2015 MHP’sinin ilk olması nedeniyle, sürpriz etkisi vardı. Bu yüzden biraz olsun ilginçti. 2023 İYİP’i, kötü bir devam filmi gibi. Sıkıcı.
MHP’nin, minicik oy oranıyla; AKP üzerinde kurduğu denetim, İYİP’e cazip gelmiş olabilir. Belki kendisi de küçük ortak olarak, tüm muhalefeti kontrol etmek istemiştir. Neden istemesin ki? Ama anlaşılıyor ki işler istenildiği gibi gitmemiş.
Meral Akşener “Dayatmaya boyun eğmeyeceğiz” diyerek 6'lı masadan kalktı.
Meral Akşener Konuşmasına “5 siyasi parti tek bir ismi dile getirerek sayın Kemal Kılıçdaroğlu'nun adaylığı yönünde görüş beyan ettiler.” diyor. Ve bunu dayatma diyor.
Sonra devam ediyor “iki ismin adaylığı konusunda görüşümüzü beyan ettik. Bu iki isim, Ankara Büyükşehir Belediye Başkanımız Sayın Mansur Yavaş ile İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanımız Sayın Ekrem İmamoğlu'ydu.” diyor. Buna dayatma demiyor.
Bir sene önce hem Ekrem İmamoğlu hem Mansur Yavaş, anketlerde Kılıçdaroğlu’nun önünde çıkıyordu. Sanırım “Kazanacak aday” kavramı böyle oluştu. Veriler, zaman içinde değişti. Ama Akşener’in dayatması, değişmedi.
O zaman İmamoğlu üzerinde yasal ipotek yoktu. Bugün var. O zaman HDP’nin tavrı Yavaş’a karşı bu kadar belirgin değildi. Şimdi belirgin.
O zamanlar “Ankara'ya dev bir dijital pano kurduracağım. Adı çetemetre olacak! Halktan çalınan ve geri alınan her doları görecekler bu panoda. 418 milyar doları burada görünceye kadar asla durmayacağım!” diyen bir Kılıçdaroğlu yoktu.. Şimdi var.
O zamanlar deprem bölgesinden “İktidara buradan seslenmek istiyorum. Kovid sırasında çıkarttığınız bürokratik engelleri bu kez kabul etmeyeceğiz.” diyen, “Saray'ın siyasetiyle de PR çalışmalarıyla da yalan dolan haberleriyle de artık ilgilenmiyoruz” diyen, “Benim Erdoğan ve 'Sarayı' ile dayanışmama gerek yoktur.” diyen bir Kılıçdaroğlu yoktu. Şimdi var.
Yani zaman içinde hiç mi bir şey değişmedi? İmamoğlu veya Yavaş ısrarı, dayatma değil mi?
"Bu vesile ile anlamış olduk ki şahsi hırslar Türkiye'ye tercih edilmiştir.”
Bunlar da Akşener’in sözleri. Hadi Kılıçdaroğlu’nun aday olmak gibi şahsi bir hırsı olduğunu varsayalım. Ali Babacan’ın, Ahmet Davutoğlu’nun, Temel Karamollaoğlu’nun, Gültekin Uysal’ın; Kılıçdaroğlu aday olsun diye, şahsi hırsları mı varmış.
Halbuki; siyasi beklentim yok, bundan sonra tek dileğim ülkeyi düze çıkarmak, sonra siyasete noktayı koyacağım, diyen bir Kılıçdaroğlu’ndan…
2015’de resmi koalisyon görüşmeleri başlamadan önce MHP lideri Devlet Bahçeli’ye “Birlikte hükümet kuralım, Başbakan sen ol” çağrısı yapan bir Kılıçdaroğlu’ndan bahsediyoruz.
***
Akşener’in, konuşmasının sonunda kullandığı “Ya tarih olacağız ya tarih yazacağız sözlerini kurtlar vadisi’nden biliyoruz. Kendisi “Hep birlikte tarih yazacağız.” diye inanıyor.
Belki 2015 MHP’si de tarih yazmak arzusundaydı. Gözlerimizin önünde tarih oldu. Barajın düşürülmesine rağmen meclise girememe ihtimali var.
2023’ İYİP’inin erimesi MHP kadar yavaş da olmayabilir.
Her ne kadar MHP kökenli de olsa, henüz ideolojisi olan bir parti değil. Yani MHP gibi bir tabanı yok. Merkeze yanaşma manevraları da istenilen sonucu vermedi.
Seçmeni var. Seçmen; “haydi gidiyoruz” deyince peşine takılıp gelen taban gibi değildir. Akşener’in; seçmenini bırakıp gitmesi, ihtimal dahilindedir. Soluğu ilk seçimlere kadar yetmeyebilir.
***
Yıllardan beri Siyasal İslam ve Siyasal Vatanseverliği birlikte izliyoruz. Artık ne Siyasal İslam, ne de Siyasal Vatanseverlik şaşırtıyor bizi.
Bundan sonra bir şeyler olacaksa, Akşener’siz olsun.
Yorum Yazın